Logo

2. Hukuk Dairesi2023/1073 E. 2024/4051 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Boşanma davası sonrasında kadın tarafından açılan tapu iptali ve tescil, mümkün olmaması halinde katkı payı ve katılma alacağı davasında, kadının katkı payı talebinin kabulünün ve davalı erkeğin kişisel mal savunmasının reddedilmesinin doğru olup olmadığı.

Gerekçe ve Sonuç: Tarafların karşılıklı iddia ve savunmaları, deliller ve dosya kapsamı değerlendirilerek, davacı kadının 2002 yılı öncesinde edinilen taşınmaza katkı yaptığını ispatlayamadığı ve davalı erkeğin diğer taşınmazların kişisel malı olduğunu ispatlayamadığı gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/1156 E., 2022/2949 K.

KARAR : Başvurunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kısmen kaldırılarak yeniden kaldırılan yönlerde hüküm kurulmak suretiyle davanın kısmen kabulüne kısmen reddine

İLK DERECE MAHKEMESİ : Gaziantep 2. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2015/89 E., 2019/235 K.

Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil, mümkün olmaması halinde katkı payı ve katılma alacağı davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne kısmen reddine karar verilmiştir.

Kararın davalı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kısmen kaldırılarak yeniden kaldırılan yönlerde hüküm kurulmak suretiyle davanın kısmen kabulü kısmen reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı kadın vekili ve davalı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

1. Davacı kadın vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin ev kadını olduğunu, altınlarını, babasından aldığı yardımlarla, evlilik birliği içinde yaptığı tasarrufları davalıya vererek katkı yaptığını, davalı adına evlilik birliği içinde taşınmazların satın alındığını, davalı adına kayıtlı 2940 ada 7 parsel sayılı taşınmaz, 3059 ada 1 parsel sayılı taşınmaz ile davalının boşanma davasından hemen önce mal kaçırma amacıyla kötüniyetli olarak muvazaalı olarak devrettiği 2057 parsel sayılı taşınmaz ile 497 ada 2 parsel sayılı taşınmazın tasfiye konusu olduğunu belirterek; 2057 parsel sayılı taşınmaz ile 497 ada 2 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının iptali ve davalı adına tescilini, davalı adına kayıtlı hale gelmesi ile tapu kaydının müvekkiline ait olan artık değer oranında iptali ile müvekkili adına tescilini, davalının zina nedeniyle artık değere katılma alacağı oranının kaldırılarak veya hakkaniyete uygun olarak azaltılarak müvekkili adına tescilini, mümkün olmaması halinde fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla tasfiye neticesinde tesbit edilecek olan taşınmaz ve hisse değerlerine göre belirlenecek olan katılma alacağının karşılığının faizi ile birlikte şimdilik 10.000,00 TL'nin tahsilini talep ve dava etmiştir.

2. Davacı kadın vekili 16.01.2019 tarihli dilekçesinde; 2940 ada 7 parsel sayılı taşınmazın dava tarihindeki değeri olan 451.222,60 TL üzerinden müvekkilin 1/2 oranında katkı payı/katılma alacağı hesabı ile müvekkilin hissesine düşen 225.611,30 TL, 3059 ada 1 parsel sayılı taşınmaz ile ilgili olarak müvekkilin hissesine düşen 65.370,00 TL, 2057 parsel sayılı taşınmaz ile ilgili olarak müvekkilin hissesine düşen 140.000,00 TL, 497 ada 2 parsel sayılı taşınmaz ile ilgili olarak müvekkilin hissesine düşen 359.550,00.TL olmak üzere toplam 790.531,30 TL alacağının olduğunu belirterek bilirkişi raporları doğrultusunda dava değerini artırarak fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 790.531,30 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte tahsili talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı erkek vekili cevap dilekçesinde; açılan davayı kabul etmediklerini, taşınmazların muvazaalı olarak devredildiği iddiasının gerçeği yansıtmadığını, müvekkilinin emlakçı olup taşınmaz alım satım işleriyle uğraştığını, müvekkilinin işinden dolayı çoğu zaman kâr elde etmek amacıyla taşınmaz alıp sattığını, taşınmazların da kâr amacıyla 12.03.2013 tarihinde alınıp 15.04.2013 tarihinde satıldığını, müvekkilinin eşinden mal kaçırma amacı olsa idi boşanma sürecinde taşınmaz alıp çok kısa bir süre sonra da bunları satmayacağını, söz konusu satışların gerçek olduğunu; 2940 ada 7 parsel sayılı taşınmazın 2002 yılından önce satın alındığını, davacının katkı iddialarının hayatın olağan akışına, paranın satın alma gücüne göre yeterli ve inandırıcı olmadığını, tarafların 10 yıldan beri ayrı yaşadıklarını, davacının geçimini müvekkilin sağladığını, davacının ev hanımı olup başka bir gelirinin olmadığını, dava konusu taşınmazların oldukça değerli olup bunların altın, yardım gibi gelirler ile alınmasının mümkün olmadığını belirterek; davanın reddini savunmuştur.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, 2057 parsel ve 497 ada 2 parsel sayılı taşınmazın tapusunun muvazaa nedeniyle iptali ile davalı adına tescil edilmesi talebinin işbu dava dosyadan ayrılması gerektiği; taşınmazların artık değer oranında tapusunun iptali ile davacı adına tescil edilmesini talebinin de reddi gerektiği; 2057 parsel sayılı taşınmaz ve 497 ada 2 parsel sayılı taşınmazın boşanma davası açılma tarihinden iki gün önce ....'ye devredildiği, boşanma davasının açılmasından iki gün önce devredilmesinin kasten devir olduğu kanaati ile tasfiyeye dahil edildiği, 2057 parsel sayılı taşınmazında evlilik birliği içerisinde alındığı, 2940 ada 7 parsel (yeni 6624 ada 4 parsel) sayılı taşınmaz ve üzerindeki kaçak yapılarla ilgili 21.08.2017 tarihli bilirkişi raporunda yapılan tespitlerin Mahkemece kabul edildiği gerekçesiyle; 2057 parsel sayılı taşınmaz ve 497 ada 2 parsel sayılı taşınmazın tapusunun muvazaa nedeniyle iptali ile davalı adına tescil edilmesi talebinin işbu dosyadan ayrılmasına, davacının tapu iptal ve tescil istemli davasının reddine, 3059 ada 1 parsel sayılı taşınmaz yönünden 65.370,00. TL 497 ada 2 parsel sayılı taşınmaz yönünden 359.550,00 TL, 257 parsel sayılı taşınmaz yönünden 140.000,00 TL, 2940 ada 7 parsel (yeni 6626 ada 4 parsel) sayılı taşınmaz yönünden 59.070,00 TL katılma alacağının karar tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsiline; 2940 ada 7 parsel (yeni 6626 ada 4 parsel) sayılı taşınmaz üzerindeki kaçak yapı olarak bulunan 1 adet kıraathane ve 3 adet mesken niteliğindeki yapıların mevzuata uygun hale getirdikleri tarih itibariyle edecekleri değerler gözetilerek o değer toplamı üzerinden davacının %20 oranında katkı payı alacağı olduğunun tespiti ile davacıya ödenmesine, davacı tarafın fazlaya ilişkin talebinin reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde; 2940 ada 7 parsel (yeni 6626 ada 4 parsel) sayılı taşınmazın 2002 öncesinde alındığını, davacının ziynetleri vererek katkı yaptığını ispatlayamadığını, tanık olarak dinlenen ortak çocuğun beyanı dışında ziynetlerin kullanıldığına yönelik delik olmadığını, tanığın yaşı nedeniyle taşınmazın nasıl edinildiğini hatırlayamayacağını, değer tespitine ilişkin raporların hatalı olduğunu, yapı ve arsa değerinin hatalı belirlendiğini, kıraathanenin ticari alan gibi düşünülerek değerinin yüksek belirlendiğini, taşınmazların arsa m2 fiyatlarının da yüksek belirlendiğini, müvekkilinin emekli olduktan sonra emlakçılık yaptığını, 2057 parsel sayılı taşınmaz ile 497 ada 2 parsel sayılı taşınmazın boşanma dava tarihinden kısa süre önce alınıp satıldığını, taşınmazların küçük komisyon karşılığında müvekkilinin adına tescil edilerek kar elde edilerek üçüncü kişiye satıldığını, taşınmazların aslında müvekkiline ait olmadığını belirterek; istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, 6226 ada 4 parsel (eski 2940 ada 7 parsel) sayılı taşınmazın 01.11.1995 tarihinde harici senetle arsa olarak bedelini ödenerek satın alındığı, taraf tanıklarının beyanı ile inşaat bilirkişisinin taşınmaz üzerindeki yapıların yaşına ilişkin raporundan, 01.01.2002 tarihinden önce 1 adet dükkan ve 3 adet meskeni yaptırdığının anlaşıldığı, davacı tarafından 01.01.2002 tarihinden sonra bu binalarda iyileştirme yapıldığının ispatlanamadığı, harici senette devreden .... mirasçıları tarafından taşınmazın tapusunun 01.01.2002 tarihinden sonra davalıya devredilmesinin davacı lehine katılma alacağı hakkı doğurmayacağı, yine davacının ev hanımı olduğu, bir gelirinin bulunmadığı, davacının ziynet eşyasının cins, miktar vs. varlığını ispatlayamadığı gibi davacı tanığı Metin'in ziynet eşyası konusundaki beyanının kabule elverişli olmadığı, dolayısıyla davacının işbu taşınmaz ile ilgili talebinin reddine karar verilmesi gerektiği; 3059 ada 1 parsel sayılı taşınmaz, 2057 parsel sayılı taşınmaz ve 497 ada 2 parsel sayılı taşınmazın 01.01.2002 tarihinden sonra satın alma yoluyla edinildiği, 3059 ada 1 parsel sayılı taşınmaz ile 2057 parsel sayılı taşınmazın boşanma sürecinde aynı kişiye devredildiği, davalının işbu taşınmazların kişisel malı olduğunu ispatlayamadığı, İlk Derece Mahkemesinin işbu taşınmazlarla ilgili delil değerlendirmesi ve davanın kabul gerekçesinin doğru olduğu, kanunun olaya uygulanmasında hata edilmediği, kararda usule ve esasa ilişkin herhangi bir aykırılığın bulunmadığı gerekçesiyle; davalı erkek vekilinin başvurusunun kısmen kabulü ile, İlk Derece Mahkemesi hükmünün (1) nolu bent dışında kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle tapu iptali ve tescili davasının reddine, 6226 ada 4 parsel (eski 2940 ada 7 parsel) sayılı taşınmaza yönelik davanın reddine, 3059 ada 1 parsel sayılı taşınmaz yönünden 65.370,00 TL, 2057 parsel sayılı taşınmaz yönünden 140.000,00 TL, 497 ada 2 parsel sayılı taşınmaz yönünde 359.550,00 TL katılma alacağının İlk Derece Mahkemesinin karar tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsiline karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı kadın vekili ve davalı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1. Davacı kadın vekili temyiz dilekçesinde; 6226 ada 4 parsel (eski 2940 ada 7 parsel) sayılı taşınmazın tarafların aile konutu olduğunu, İlk Derece Mahkemesince işbu taşınmazla ilgili tüm araştırma ve incelemeler yapılarak dosya kapsamına uygun karar verildiğini, Bölge Adliye Mahkemesince neden bilirkişi raporu dışında karar verildiğinin açıklanmadığını, yargılama giderleri ve vekâlet ücreti yönünden de kararın hatalı olduğunu belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.

2. Davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde; değer tespitine ilişkin raporların hatalı olduğunu, taşınmazların arsa m2 fiyatlarının da yüksek belirlendiğini, müvekkilinin emekli olduktan sonra emlakçılık yaptığını, 2057 parsel sayılı taşınmaz ile 497 ada 2 parsel sayılı taşınmazın boşanma dava tarihinden kısa süre önce alınıp satıldığını, taşınmazların küçük komisyon karşılığında müvekkilinin adına tescil edilerek kar elde edilerek üçüncü kişiye satıldığını, taşınmazların aslında müvekkiline ait olmadığını belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, katkının ispatı, taşınmazın değeri, kişisel mal savunması ve ispatı, delillerin değerlendirilmesi, yargılama gideri ve vekâlet ücreti noktasında toplanmaktadır. Dava, tapu iptali ve tescil, mümkün olmaması halinde katkı payı ve katılma alacağı istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 26 ncı maddesi, 33 üncü maddesi, 190 ıncı maddesi, 323 üncü maddesinin birinci fıkrasının (ğ) bendi, 326 ncı maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri; 1136 sayılı Avukatlık Kanunu’nun 164 üncü maddesi, 168 inci maddesi, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'nin 13 üncü maddesi; 4721 sayılı Kanun'un 6 ncı maddesi, 179 uncu maddesi, 202 nci maddesi, 219 uncu maddesi, 222 nci maddesi, 225 inci maddesinin ikinci fıkrası, 229 uncu maddesi, 230 uncu maddesi, 231 inci maddesi, 235 inci maddesinin birinci fıkrası, 236 ıncı maddesinin birinci fıkrası, 241 inci maddesi; 4722 Sayılı Türk Medenî Kanununun Yürürlüğü ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun'un 10 uncu maddesi; 743 sayılı Türk Kanunu Medenisi'nin 152 nci maddesi, 153 üncü maddesi, 170 inci maddesi, 186 ncı maddesinin birinci fıkrası, 189 uncu maddesi, 818 sayılı Borçlar Kanunu'nun 146 ncı maddesi, 544 üncü maddesi, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 646 ncı maddesi.

3. Değerlendirme

1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup taraf vekillerince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,30.05.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.