Logo

2. Hukuk Dairesi2023/1077 E. 2023/1239 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Boşanma davasının temyizi sonucu yoksulluk nafakası yönünden bozma kararı verilip, diğer hususlar onandıktan sonra, bozmaya uyularak yapılan yargılamada yargılama gideri ve vekalet ücretine ilişkin hükmün verilip verilemeyeceği.

Gerekçe ve Sonuç: Yargıtay'ın daha önceki temyiz incelemesinde boşanma, velayet, kusur ve yargılama gideri hususları kesinleşmiş olduğundan, bozma ilamının kapsamı dışında kalan bu konularda bozmaya uyularak yapılan yargılamada yeniden hüküm kurulamayacağı gözetilerek, ilk derece mahkemesinin bozmaya uyarak verdiği karar düzeltilerek onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi

Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen boşanma davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece ... Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesinin kararının ortadan kaldırılarak İlk Derece Mahkemesi kararının kadın lehine hükmedilen yoksulluk nafakası yönünden bozulmasına karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davacı kadının yoksulluk nafakası talebinin reddine karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi kararı davacı kadın tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalının çalışmadığını, madde bağımlısı olduğunu, alkol kullandığını, ailesine karşı sorumsuz bir kişi olduğunu, çocuğa psikolojik ve fizyolojik şiddet uyguladığını, evlilik birliğinin üzerine yüklediği sorumlulukları yerine getirmediğini, hakaret ettiğini, yeniden bir araya gelme ihtimallerinin bulunmadığını, evlilik birliğinin davalının kusurlu davranışları nedeniyle temelinden sarsıldığını belirterek, tarafların boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin kendisine verilmesine, Mahkemece takdir edilecek miktarda nafaka ile maddî ve manevî tazminata karar verilmesini talep etmiş, 04.01.2018 tarihli ıslah dilekçesi ile tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun)162 nci maddesi ve 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereği boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin müvekkiline verilmesine, çocuk için aylık 500,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, müvekkili için aylık 500,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile yasal faizi ile birlikte 5.000,00 TL maddî ve 25.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı erkek cevap dilekçesinde özetle; iddiaların asılsız olduğunu, kadının birlik görevlerini yerine getirmediğini, evden ayrıldığını, sadakatsiz davrandığını belirterek evlilik birliğinin kadının kusurlu davranışları nedeniyle temelinden sarsıldığını belirterek, kadın ile boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin kendisine verilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin 11.06.2019 tarihli ve 2017/706 Esas, 2019/ 517 Karar sayılı kararıyla; erkeğin evlilik birliği içerisinde kadına fiziksel şiddet uyguladığı, hakaretlerde bulunduğu, aşırı derecede alkol kullandığı, buna bağlı olarak eşine ve çocuğuna karşı bağırdığı, hatta çocuğuna ağladığı için tokat attığı, eşini aşağılayan ifadeler kullandığı, evinin ihtiyaçlarını karşılamadığı, çocuğunun kanser hastası olduğu, tedavi sürecinde kadın ve çocuğunun yanında bulunmadığı, çalışmadığı, kadının ise ev hanımı olmasına rağmen evde yemek yapmadığı, kayınvalidesinin vefatından sonra internette kayınvalidesini kast ederek birisini toprağa verdik, darısı babasının başına diye durum paylaştığı, kadının 2014 yılında evden ayrıldığı ve ... isimli kişi ile ilişki kurduğu, bu kişi ile samimi fotoğraflar çektiği, sosyal medyada tarafların ilişkilerine ilişkin olarak erkeğin tanıdıklarının yorum yaptıkları, dolayısıyla erkek ile resmi olarak evli olmasına rağmen başka bir kişiyle birlikte olmakla sadakat yükümlülüklerine aykırı davrandığı, evlilik birliğinin bozulmasında tarafların eşit kusurlu olduğu ancak yaşanan olaylar bakımından tarafların yeniden bir araya gelme ihtimallerinin bulunmadığı, uzun süredir ayrı yaşadıkları, aile birliğinin temelinden sarsıldığı anlaşılmakla, davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesi gereği boşanmalarına, velâyetin anneye verilmesine, çocuk lehine aylık 250,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, kadının özellikle çocuğunun rahatsızlığı nedeniyle çalışmadığı, herhangi bir gelirinin bulunmadığı tespit edilmekle, kadının boşanma ile birlikte yoksulluğa düşeceği, çocuğunun durumu dikkate alındığında uzun süre çalışma imkanın olamayacağı anlaşılmakla, tarafların ekonomik ve sosyal durumları ile hakkaniyet ilkesi de dikkate alınarak kadın lehine aylık 250,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, her iki tarafın da eşit kusurlu olması nedeniyle kadının maddî ve manevî tazminat talebinin reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin 01.11.2021 tarihli ve 2019/1986 Esas, 2021/1618 Karar sayılı kararıyla; tarafların İlk Derece Mahkemesin gerekçesinde belirtilen kusurlu davranışlarının dosyadaki deliller ile kanıtlandığı, tarafların eşit kusurlu olduğuna yönelik tespitin, velâyetinin anneye verilmesinin ve ortak çocuk yararına iştirak nafakasına hükmedilmesinin ve nafaka miktarının uygun olduğu, kadının ağır kusurlu olmadığı, boşanma ile yoksulluğa düşeceği, tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, hakkaniyet ilkesi dikkate alındığında, kadın yararına yoksulluk nafakasına hükmedilmesinin ve miktarının da hakkaniyete uygun olduğu, tarafların eşit kusurlu olduğundan kadının maddî ve manevî tazminat talebinin reddinin doğru olduğu belirtilerek tarafların istinaf taleplerini ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.

V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1.Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davalı erkek vekili kusur belirlemesi, velâyet ve kadın lehine hükmedilen nafakalar yönünden temyiz isteminde bulunmuştur.

2.Dairenin 21.02.2022 tarihli 2021/10857 Esas ve 2022/1567 Karar sayılı kararıyla evlilik birliği devam ederken kadının hayatında başka bir erkeğin olduğu, kadın ve bu erkeğin bir arada bulundukları dinlenen tanık beyanlarından ve dosyadaki mevcut resimlerden anlaşıldığından, fiilen bir başka erkekle yaşama olayı gerçekleştiğine göre, kadının yoksulluk nafakası alamayacağı öyleyse kadının yoksulluk nafakası talebinin reddi gerekirken, yazılı olduğu şekilde kabulüne karar verilmesinin doğru olmadığı gerekçesiyle ... Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi kararının ortadan kaldırılarak İlk Derece Mahkemesi kararının yoksulluk nafakası yönünden bozulmasına, sair temyiz itirazlarının reddi ile bozma kapsamı dışında kalan yönlerden hükmün onanmasına karar verilmiştir.

B. İlk Derece Mahkemesi Bozmaya Uyularak Verilen Karar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıdaki tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; tarafların boşanmaya sebep olan olaylarda eşit kusurlu olduğu, ancak davacı kadının fiilen bir başka erkekle yaşadığı, kadının yoksulluk nafakası alamayacağı gerekçesiyle davacı kadının yoksulluk nafakası talebinin reddine, erkek lehine vekâlet ücretine ve yargılama giderine karar verilmiştir.

VI. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı kadın vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı kadın vekili temyiz başvuru dilekçesinde özetle; boşanma ile birlikte talep edilen maddî ve manevî tazminat isteklerinin, nafaka taleplerinin kabulü veya reddi halinde ayrıca vekâlet ücretine ve yargılama giderine hükmedilemeyeceği, zira iş bu talepler boşanmanın fer'isi niteliğinde olduğundan ayrıca bir yargılama gideri değerlendirmesi yapılmasının usul ve kanuna aykırı olduğunu belirterek kararı aleyhine hükmedilen yargılama giderleri ve vekâlet ücreti yönünden temyiz etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak verilen son kararda davalı erkek lehine hükmedilen yargılama gideri ve vekâlet ücreti noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 323-333 üncü maddeleri.

3. Değerlendirme

Dairemizin 21.02.2022 tarihli 2021/10857 Esas ve 2022/1567 Karar sayılı ilamı ile, Mahkemece verilen karar kadın yararına hükmedilen yoksulluk nafakası yönünden bozulmuş, bozma kapsamı dışında kalan kadının kabul edilen boşanma davası, kusur belirlemesi, velâyet ve yargılama giderleri ile vekâlet ücreti yönlerinden ise onanarak kesinleşmiştir. Mahkemece bozma sonrası yapılan yargılamada uyulmasına karar verilen bozma ilamının kapsamı ile sınırlı olarak bir karar verilmesi gerekirken, temyizin ve bozma ilamının kapsamı dışında kalarak kesinleşen yargılama giderleri ve vekâlet ücreti yönlerinden yeniden hüküm kurulmuş olması usul ve kanuna aykırı olup, bozmayı gerektirir. Ne var ki bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 370 inci maddesinin ikinci fıkrası hükmü uyarınca İlk Derece Mahkemesi kararının düzeltilerek onanması gerekir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Davacı kadının İlk Derece Mahkemesi kararına yönelik temyiz itirazının kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının hüküm fıkrasının “ 2, 3, 4, 5 ve 6 ” numaralı bentlerinin hükümden tamamen çıkarılmasına, yerine "Kesinleşen konularda yeniden karar verilmesine yer olmadığına" cümlesinin yazılması suretiyle hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine,

22.03.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.