"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/461 E., 2022/2982 K.
KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Adıyaman 1. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2020/662 E., 2021/1454 K.
Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına karar verilmiştir.
Kararın davalı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; erkeğin sürekli fiziksel şiddet uyguladığını, kötü davrandığını, hakaret ve tehdit ettiğini, evlilik birlikteliğinin yükümlülüklerinden olan sadakat yükümlülüğünü ihlal ettiğini, sürekli müvekkilini aldattığını, en son müvekkilinin, davalı erkeğin müvekkilini aldattığı kadının numarası ... ** ** olan numarayı eşinin telefonundan alarak aradığını, kadının davalı erkeğe haber vermesi üzerine müvekkilini sokak ortasında döverek öldüreceğim diye tehdit ettiğini, öldürüleceğinden korkan müvekkilinin kaçarak babasının yanına sığındığını, davalı erkeğin olumsuz tutum ve davranışlarının evlilik birlikteliğini fiilen bitirdiğini, davalının, müvekkiline ve ailesine sinkaflı küfürler, hakaretler ettiğini, birçok kez uygulanan şiddet, baskı ve tehditler ile müvekkiline onur kırıcı davranışlarda bulunduğunu iddia ederek; tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesine, çocuk lehine aylık 750,00 TL tedbir ve iştirak nafakası ile kadın lehine aylık 1,000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına bu nafakaların her yıl ÜFE (Üretici fiyat endeksi) oranında arttırılmasına, müvekkili lehine 50.000,00 TL maddî, 50.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesine karar verilmesini, mal rejimine ve ziynet eşyası taleplerinin kabulüne karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı erkek cevap dilekçesinde özetle; kadının ailesinin etkisi altında kaldığını, ailesinin baskısı ile boşanmak istediğini, kadının ailesi tarafından tehdit edildiğini ve kızını göstermediklerini, davacı kadının, kızlarının tekvando hocasına " Günaydın hocam ben kalktım..." mesaj attığını, mesaj olayı başladıktan sonra 2 yıldır eşinin yatak odalarına dahi girmediğini, duruma son vermesini istediğinde ise, "Sen karışma ben bildiğimi yaparım, sen karışamazsın..." diye söylediğini, evlilik birlikteliğinin sarsılması nedeniyle boşanmalarına karar verilmesini, ortak çocuğun velâyetinin kendisine verilmesine, davacı kadının nafaka ve tazminat taleplerinin reddine, lehine 50.000,00 TL maddî ve 50.000,00 manevî tazminata hükmedilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; boşanmaya sebebiyet veren olaylarda son olayda eşini kasten yaralayıp ceza alan davalının evlilik birliği süresince üzerine düşen sorumluluklarını yerine getirmediği, kadına şiddet uyguladığı hakaret ettiği, müşterek çocuğu tehdit ettiği çocuğun anne yanında yaşıyor olması, annede kalmak istemesi ve annenin velâyet görevini ihmal ettiğine dair bir kanıtın bulunmaması nedeniyle ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesinin üstün yararına uygun olduğu gerekçesi ile davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilerek baba ile çocuk arasında kişisel ilişki tesisine, çocuk için aylık 300,00 TL tedbir ve iştirak nafakası ile kadın için aylık 400,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, kadın lehine 10.000,00 TL maddî, 10.000,00 TL manevî tazminata, ziynet ve mal rejimine ilişkin taleplerin tefrikine karar verilmiştir
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; davanın kadının ailesinin davalıdan maddı çıkar elde etmek amacıyla açıldığını, davacının anne ve babasının gerçeğe aykırı beyanda bulunduğunu, müvekkiline iftira attıklarını, ortak çocuğun beyanlarının baskı ve tehdit altında verildiğini, tanık beyanlarının gerçek dışı ve çelişkili olması nedeniyle hükme esas alınarak kusur izafe edilmesinin hatalı olduğunu, kadın lehine hükmedilen tazminat ve nafaka şartlarının oluşmadığını beyan ederek, haksız olarak açılan davanın reddine, maddî manevî tazminata ve yoksulluk nafakasına hükmedilmemesine, müşterek çocuğun velâyetinin müvekkile verilmesi karar verilmesini yönünden istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, İlk Derece Mahkemesi'nce kabul edilen kusurlarının gerçekleştiği, davacının ispatlanmış bir kusurunun bulunmadığı, boşanmaya neden olan olaylarda davalının tam kusurlu olduğu, gerçekleşen kusur durumuna göre davanın kabulüne ilişkin kararın doğru olduğu, tarafların boşanmaya neden olan olaylardaki kusur dereceleri, evlilik süresi, tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı ile boşanma yüzünden zedelenen mevcut ve beklenen menfaatlerin kapsamına, nafakanın niteliğine ve günün ekonomik koşullarına göre kadın lehine takdir edilen maddî ve manevî tazminat miktarları ile tedbir, yoksulluk ve iştirak nafakalarının miktarlarının mâkul olduğu, müşterek çocuğun yaşı, beyanı, uzman raporu kapsamı, uzman görüşü, çocuğun üstün yararı gereğince velâyetin anneye verilmesine ilişkin kararın isabetli olduğu gerekçesi ile, davalı erkek vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesini tekrarla, tanık beyanlarının gerçek dışı ve çelişkili olduğunu, müvekkilinin fiziksel şiddet uyguladığı bir an olsun kabul edilse dahi fiziksel şiddet sonrası evlilik birlikteliğinin devam ettiğini, müvekkilinin gelirinin olmadığını kadın lehine tazminat ve nafaka ödenmesi şartlarının oluşmadığını beyan ederek; kusur belirlemesi, tazminatlar ve yoksulluk nafakasının kabulü, ortak çocuğun velâyeti yönlerinden temyiz kanun yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda kusurun kimden kaynaklandığı, kusur belirlemesinin doğru yapılıp yapılmadığı, kadın lehine takdir edilen tazminatlar ve yoksulluk nafakası şartlarının oluşup oluşmadığı, miktarları ile ortak çocuğun velâyeti ve üstün yararı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 174 üncü ve 175 inci ,182 nci, 330 uncu ve 336 ncı maddesi; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri. Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesinin 3 üncü ve 12 nci maddeleri, Çocuk Haklarının Kullanılmasına Dair Avrupa Sözleşmesinin 3 üncü ve 6 ncı maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
14.09.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.