Logo

2. Hukuk Dairesi2023/1088 E. 2023/3486 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Boşanma davasında kadına hükmedilen maddi ve manevi tazminat miktarının azlığı nedeniyle yapılan temyiz başvurusu.

Gerekçe ve Sonuç: Tarafların ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya sebep olan olaylardaki kusur oranları, paranın alım gücü ve ihlal edilen menfaatler gözetilerek, hükmedilen maddi ve manevi tazminat miktarının az olduğu ve hakkaniyete uygun olmadığı gerekçesiyle, Bölge Adliye Mahkemesi kararının tazminat miktarı yönünden bozulmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2020/264 E., 2022/1277 K.

KARAR : Başvurunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurma

İLK DERECE MAHKEMESİ : Kırklareli 1. Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi

SAYISI : 2018/10 E., 2019/683 K.

Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince her iki davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına karar verilmiştir.

Kararın davalı- davacı kadın tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davalı- davacı kadın vekilinin istinaf başvurularının kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükümlerinin kısmen kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı-davacı kadın vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

... erkek vekili dava dilekçesinde özetle;evliliğin ilk günlerinden itibaren davalı kadının aşırı kıskançlıkları nedeniyle evlilik birlikteliğinin çekilmez hale geldiğini, evlendiği günden bu yana kendi ailesini ön plana geçirdiğini, kendi ailesine gösterdiği ilgiyi davacı eşine ve çocuklarına göstermediğini, davacının ailesini hiçbir zaman kabullenmediğini, davalının kullandığı cep telefonu ile bankacılık işlemleri yürütüldüğünden davalının defalarca davacıdan habersiz telefon bankacılığı ile kredi çektiğini, bunlardan davacının 3-5 ay sonra haberdar olduğunu ve ödeme güçlüğü yaşandığını, ayrıca davalı ve ailesinin ısrarı ile ve davalının özellikle annesinin kendisinin de destek olacağını söyleyerek kredi çekip ev aldıklarını, ancak davalının ailesinin desteğinin olmadığını, tek maaşla geçinmek zorunda kaldığını, kredi ödemelerinde çok sıkıntılar yaşadığını, davalı kadının, davacının işini, tayin olmasını, mesai saatlerinin ve çalışma şartlarının ağır olmasını kabul edemediğini, bu durumun sürekli olarak davalının tartışma yaratmasına neden olduğunu, en son olarak çocuklar için yaptıkları tartışmada davalı kadının yüzüne elinin yanlışlık ile geldiğini, davalı kadının şikayetçi olduğunu ve uzaklaştırma kararı aldığını, davalının son olarak bu yola başvurması ile davacının açısından evliliğin sürdürülemez hale geldiğini, asla eşine şiddet uygulamadığını, davalı ile boşanmalarına, ortakçocuklarının velâyetinin kendisine verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

1. Davalı kadın vekili cevap dilekçesinde özetle: davacının iddialarının yersiz ve gerçek dışı olduğunu, davacı erkeğin fiziksel şiddet uyguladığını, uzaklaştırma kararı verildiğini, ortak konutta çocukları ile birlikte yaşadığını ev hanımı olduğunu, hiç bir gelirinin olmadığını beyan ederek kendisi icin 1.000,00 TL tedbir nafakası çocuklar için aylık ayrı ayrı 500,00 TL tedbir nafakasına hükmedilmesini talep etmiştir.

2. Davalı-davacı kadın vekili birleşen dava dilekçesinde özetle: evliliklerinin başlangıçta iyi gittiğini, ancak son zamanlarda davacı- davalı erkeğin uyguladığı fiziksel ve duygusal şiddetten ötürü çekilmez hal aldığını, davalı eşi hakkında kasten yaralamadan Kırklareli Asliye Ceza Mahkemesi'ne dava açıldığını, davalı eşi tarafından da kendisine Kırklareli 1. Asliye Hukuk Mahkemesinde boşanma davası açıldığını belirterek, öncelikle müvekkili için aylık 1.000,00 TL, ortakçocukları için aylık ayrı ayrı 500,00 TL tedbir nafakasına karar verilmesini, ... erkeğin evlilik birlikteliğinin çekilmez hale gelmesinde kusurlu olması nedeniyle asıl davanın reddi ile açtıkları boşanma davasının kabulünü, ortakçocukların velâyetlerinin müvekkiline verilmesini, müvekkili için 50.000,00 TL maddî 50.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; boşanmaya sebebiyet veren olaylarda, ... erkek vekilinin dava dilekçesindeki taleplerine dayanak olarak gösterdikleri sebeplerden "aşırı kıskançlık" vurgusuna yönelik olarak, ... vekilinin "MESSENGER" yazışmaları sunduğu, messenger görüşmelerinin, dava tarihinden sonraki zamana ait olmasına rağmen, davalı-davacı kadının kimliğini saklayarak bir başka bayan olarak ... erkeğe kendisini tanıttığı, ... erkek ile ona ait sosyal medya hesabından arkadaşlık isteği yollayarak eşiyle konuştuğu, messenger yazışmalarını sadece o tarihlere özgü yapılmadığı, ... erkeğin dava dilekçesindeki boşanma sürecine dayanak olarak gösterdikleri aşırı kıskançlığa dayanak oluşturduğu, ... erkeğin ise, çocuklar için yaptıkları tartışmada davalı-davacı kadına fiziksel şiddet uyguladığı, tüm bu nedenlerle ... erkeğin ağır kusurlu olduğu gerekçesi ile, her iki davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası uyarınca boşanmalarına hükmedildiği, uzman raporları, ortakçocukların yaş durumları, anne bakım, şefkat ve ilgisine muhtaç olmaları, davalı-davacı annenin velâyet hakkını kullanmasına mani teşkil edebilecek herhangi bir olumsuzluğun iddia ve ispat edilmemesi nedeniyle ortak çocukların velâyetlerinin davalı-davacı anneye verilerek baba ile çocuk arasında kişisel ilişki tesisine, çocuklar için aylık ayrı ayrı 400,00 TL tedbir ve iştirak nafakası ile kadının boşanmakla yoksulluğa düşeceğinden kadın için 500,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, evlilik birlikteliğinin çekilmez hale gelmesinde, ... erkeğin daha kusurlu olduğu, kusur oranı, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, davalı-davacı kadının kişilik hakkına yönelik saldırının ağırlığı hakkaniyet prensibi nazara alınara kadın lehine 10.000,00 TL maddî, 10.000,00TL manevî tazminata hükmedilmesine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1.Davalı-davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; tarafların ekonomik durumu ve kusur durumu nazara alındığında kadın lehine hükmedilen tazminatlar ile yoksulluk ve iştirak nafakasının miktarının az olduğunu belirterek; tazminatların ve yoksulluk ile iştirak nafakasının miktarı, erkeğin boşanma davasının kabulü yönünden istinaf yoluna başvurmuştur.

2.... erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; kusur tespiti, kadının davasının kabulü, kadın lehine hükmedilen nafaka ve tazminatlar yönünden istinaf yoluna başvurmuştur.

3.... erkek vekili 20.08.2020 tarihli dilekçesi ile istinaf taleplerinden feragat ettiklerini bildirmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, kadına kusur olarak yüklenen, aşırı kıskançlık vakıasının, usulüne uygun olarak süresinde dayanılmayan messenger yazışmaları hükme esas alınarak kusur yüklenemeyeceği gibi dava tarihinden sonra gerçekleşen yazışmaların içeriğine göre kadının dava tarihinden önce de aşırı kıskançlığa dayalı gerçekleşen olayları gerçekleştirdiğinin kabulünün doğru olmadığını, gerçekleşen durum karşısında ... erkeğin fiziksel şiddet uyguladığı ve evlilik birliğinin temelinden sarsılmasında tam kusurlu olduğu gerekçesiyle, ... erkeğin davasının reddi gerekirken kabulü doğru olmadığı ve nafaka miktarlarının değişen koşullara göre artırım davası açılabileceği ancak maddî ve manevî tazminatın az olduğu gerekçesi ile kadının erkeğin boşanma davasının kabulü, lehine hükmedilen tazminatlara yönelik istinaf talebinin kabulü ile İlk Derece Mahkemesinin ilgili hükümlerin kaldırılarak kadının boşanma hükmü kesinleştiğinden erkeğin davası hakkında karar verilmesine yer olmadığına, kadın lehine 30.000,00 TL maddî 20.000,00 TL manevî tazminata boşanma kararının kesinleştiği tarihten itibaren yasal faizi ile birlikte ... erkekten tahsiline, davalı-davacı kadının nafakalara yönelik istinaf talebinin esastan reddine erkeğin istinaf talebine feragat nedeniyle reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-davacı kadın vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı-davacı kadın ekili temyiz dilekçesinde özetle; çocuklar ve müvekkili için hükmedilen nafakalar ve tazminatların miktarlarının günümüz ekonomik koşullarına göre çok az kaldığını beyan ederek talepleri gibi kabul kararı verilmesi için temyiz kanun yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, kadın lehine hükmedilen tazminatlar ile nafakaların miktarının dosya kapsamına ve hakkaniyete uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 174 üncü, 175 inci ve 330 uncu maddesi. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun (6098 sayılı Kanun) 50 nci ve 51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre; davalı- davacı kadın vekilinin aşağıdaki paragrafların kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2.Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumlarına, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur derecelerine, paranın alım gücüne, ihlal edilen mevcut ve beklenen menfaatlerin kapsamına nazaran, davalı- davacı kadın yararına hükmolunan maddî ve manevî tazminatlar azdır. 4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesindeki hakkaniyet ilkesi ile 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkraları, 6098 sayılı Kanun'un 50 nci ve 51 inci madde hükümleri nazara alınarak, daha uygun miktarda maddî ve manevî tazminat takdiri gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1. Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının kadın lehine hükmedilen maddî ve manevî tazminatın miktarı yönlerinden BOZULMASINA,

2 Davalı-davacı kadın vekilinin sair temyiz itirazlarının reddi ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozma kapsamı dışında kalan temyize konu bölümlerinin 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Temyiz peşin harcının istek halinde yatırına geri verilmesine,

Dosyanın ilgili Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

21.06.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.