Logo

2. Hukuk Dairesi2023/108 E. 2023/254 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Bozma ilamına uyularak verilen kararda, bozma kapsamı dışında kalıp kesinleşen vekâlet ücretine ilişkin hükmün tekrar değerlendirilmesinin doğru olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Bozma kararı ile kesinleşen hususların bozmaya uyularak verilen kararda tekrar incelenemeyeceği ve hüküm kurulamayacağı gözetilerek, davacı erkek yararına yeniden vekâlet ücretine hükmedilen kısmın kararından çıkarılması suretiyle mahkeme kararının düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi

Taraflar arasında görülen boşanma davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Mahkemece bozmaya uyularak, yeniden yapılan yargılama sonucunda verilen karar, her iki taraf vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı erkek dava dilekçesinde özetle; davalı aleyhine ... Aile Mahkemesinin 2009/1053 Esas -2011/430 Karar sayılı dosyasında açılan boşanma davasının reddedilerek kesinleştiğini, kesinleşmenin üzerinden 3 yıldan fazla sürenin geçtiğini, bu süre zarfında evlilik birliğinin yeniden kurulamadığını beyanla tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin son fıkrası uyarınca boşanmalarına, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davalı yan üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı kadın süresinde sunduğu cevap dilekçesinde özetle; davanın reddini savunmuş, boşanmaya karar verilmesi halinde ise lehine aylık 500,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile 20.000,00 TL maddî, 20.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini talep ve beyan etmiştir.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemenin 11.03.2015 tarih ve 2014/111 Esas - 2015/43 Karar sayılı kararı ile somut olayda 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin son fıkrası koşullarının gerçekleştiği belirtilerek davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin son fıkrası uyarınca boşanmalarına, davalı kadın yararına dava tarihinden itibaren aylık 300,00 TL olarak hükmedilen tedbir nafakasının boşanma hükmünün kesinleşmesinden itibaren aynı miktar üzerinden yoksulluk nafakası olarak devamına, davalı kadının maddî ve manevî tazminat taleplerinin ise reddine karar verilmiştir.

IV.BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ SÜREÇ

A.Bozma Kararı

1.Mahkemenin yukarıda belirtilen 11.03.2015 tarihli kararına karşı süresi içinde davalı kadın vekili tarafından, erkeğin boşanma davasının kabulü, kusur belirlemesi ve reddedilen tazminat talepleri yönlerinden temyiz isteminde bulunulmuştur.

2.Mahkemenin 11.03.2015 tarih ve 2014/111 Esas - 2015/43 Karar sayılı kararı, Dairemizin 06.12.2017 tarih ve 2016/6141 Esas - 2017/14105 Karar sayılı ilamı ile dayanak boşanma davasının; terk nedenine dayanılarak açılmış bir davanın bulunmadığı, davanın kanıtlanmadığı gerekçesi ile reddedildiği, bahsedilen davadan ve ret kararının kesinleşmesinden sonra geçen fiili ayrılık süresi içerisinde kadına atfedilebilecek bir kusurun gerçekleşmediği, buna göre boşanmaya sebep olan fiili ayrılıkta erkeğin kusurlu olduğu, 4721 sayılı Kanun'un 174 üncü maddesinin birinci fıkrası şartlarının davalı kadın lehine gerçekleştiği, kadın yararına uygun miktarda maddî tazminata hükmedilecek yerde isteğin reddinin doğru bulunmadığı gerekçesi ile bozulmasına, bozmanın kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerin ise onanmasına karar verilmiş, bozma ilamına karşı taraflarca karar düzeltme isteğinde bulunulmamıştır.

B.Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Mahkemece bozma ilamına uyularak verilen 27.11.2019 tarih ve 2018/25 Esas - 2019/170 Karar sayılı kararı ile Yargıtayca onanarak kesinleşen kısımlar hakkında karar verilmesine yer olmadığına, boşanma yüzünden mevcut beklenen menfaati zedelenen kadın yararına 4721 sayılı Kanun'un 174 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca 7.500,00 TL maddî tazminata hükmedilmesine, davacı erkek yargılamada kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca lehine 2.725,00 TL vekâlet ücretine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen 27.11.2019 tarih ve 2018/25 Esas - 2019/170 Karar sayılı kararına karşı süresi içinde taraf vekillerince temyiz isteminde bulunulmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1.Davacı erkek vekili kararı; kusur belirlemesi ve kadın yararına hükmedilen maddî tazminat yönünden temyiz etmiştir.

2.Davalı kadın vekili kararı; davacı erkek yararına hükmedilen vekâlet ücreti ile lehlerine vekâlet ücretine hükmedilmemesi yönünden temyiz etmiştir.

C. GEREKÇE

1.Uyuşmazlık ve hukuki nitelendirme:

Uyuşmazlık, bozma ilamına uyularak takdir edilen maddî tazminat miktarının dosya kapsamına ve hakkaniyete uygun olup olmadığı, bozma sonrası kurulan hükümde davacı erkek yararına yeniden vekâlet ücretine hükmedilip hükmedilemeyeceği, davalı kadın yararına vekâlet ücretine hükmedilmesinin gerekip gerekmediği noktasında toplanmaktadır.

2.İlgili hukuk

4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 174 üncü maddesinin birinci fıkrası ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun ) 323 üncü vd. maddeleri, geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 428 inci maddesi, 438 inci maddesinin yedinci fıkrası ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrası, 6098 sayılı Kanun'un 50 nci ve 51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Temyizen incelenen Mahkeme kararında ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı ve bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukuken mümkün bulunmadığı anlaşılmakla; davacı erkek vekilinin tüm, davalı kadın vekilinin ise aşağıdaki paragrafın kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2. Mahkemece verilen 11.03.2015 tarihli ilk hüküm, Dairemizin 06.12.2017 tarihli ilamı ile sadece maddî tazminat yönünden davalı kadın lehine bozulmuş, diğer yönlerden ise onanmıştır. Mahkemece, uyulmasına karar verilen bozma ilamının kapsamı ile sınırlı olarak bir karar verilmesi gerekirken, temyizin ve bozma ilamının kapsamı dışında kalarak kesinleşen vekâlet ücreti yönünden yeniden hüküm kurulması usul ve kanuna aykırı olup, bozmayı gerektirir.

Ne var ki bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 sayılı Kanun'un geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Kanun'un 438 inci maddesinin yedinci fıkrası hükmü uyarınca Mahkeme kararının düzeltilerek vekâlet ücreti yönünden onanması gerekmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1.Yukarıda (1) numaralı paragrafta belirtildiği üzere davacı erkeğin tüm, davalı kadının ise diğer temyiz itirazlarının REDDİNE,

2.Yukarıda (2) numaralı paragrafta açıklandığı üzere; davalı kadının, davacı erkek yararına hükmedilen vekâlet ücretine yönelik temyiz itirazının kabulü ile Mahkeme kararının, hüküm fıkrasından yedi numaralı bendinin tamamen çıkartılmak suretiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz eden davacıya yükletilmesine,

İstek halinde temyiz peşin harcının yatıran davalıya geri verilmesine,

İşbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,

Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,

17.01.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.