Logo

2. Hukuk Dairesi2023/109 E. 2023/3161 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Boşanma davasında kusurun belirlenmesi, yoksulluk nafakası ve maddi-manevi tazminat şartlarının oluşup oluşmadığı ve miktarlarının uygunluğu uyuşmazlık konusudur.

Gerekçe ve Sonuç: Davalı erkeğin kadına fiziksel şiddet uygulaması, güven sarsıcı davranışlarda bulunması ve başka kadınlarla olağan dışı iletişim kurması nedeniyle tam kusurlu olduğunun tespiti ve hükmolunan nafaka ve tazminat miktarlarının dosya kapsamına ve hakkaniyete uygunluğu gözetilerek, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

...

MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 42. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2020/1762 E., 2022/1499 K.

KARAR : Başvurunun kısmen kabulü ile esas hakkında yeniden hüküm kurma

İLK DERECE MAHKEMESİ : ... Anadolu 10. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2016/482 E., 2019/593 K.

Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile esas hakkında yeniden hüküm kurulmasına karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; davalı erkeğin fiziksel şiddet uyguladığını, şikayetçi olduğunu, ... Anadolu 62. Asliye Ceza Mahkemesi'nin 2016/346 Esas sayılı dosyası ile erkek hakkında basit yaralama suçundan dava açıldığını ayrıca ... Anadolu 20. Aile Mahkemesi'nin 2016/154 D.iş Esas sayılı dosyasında da davalı aleyhine uzaklaştırma kararı verildiğini, davalı erkeğin evlilik birliği içerisinde üzerine düşen sorumlulukları yerine getirmediğini, gece 02.00-03.00'de eve geldiğini, müvekkil ile sohbet dahi etmediğini, evin geçimi ve ihtiyaçlarını karşılamadığını, kadının ihtiyaçlarını gidermek için alyansını dahi satmak zorunda kaldığını, ayrıca davalı erkeğin sadakat yükümlülüğüne aykırı davranışlarının olduğunu, başka kadınlarla görüştüğünü, onlarla samimi ilişkiler kurduğunu, müvekkilin bu durumu bizzat kendisinin gördüğünü, bu nedenle taraflar arasında tartışmaların yaşandığını, erkeğin eşine sevgi ve saygı göstermediğini iddia ederek tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, kadın yararına aylık 5.000,00 TL tedbir nafakası ile 200.000,00 TL maddî, 200.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesi talep ve dava ermiştir.

II. CEVAP

Davalı erkek vekili tarafından sunulan cevap dilekçesinde özetle; iddiaları kabul etmediğini, davacı kadının son iki üç yıldır üzerine düşen sorumlulukları yerine getirmediğini, müvekkilin yapmış olduğu inşaatın mühürlenmesi sonucunda ekonomik sıkıntılar yaşadığını, bu dönemde eşinden destek görmediğini, kadının evde yemek, ütü gibi işleri yapmadığını, ayrı odalarda yattıklarını, davalı erkeğin kalp krizi geçirdiğini, ancak bu zor zamanlarında dahi kadının olumsuz davranışlarına devam ettiğini, müvekkilin şiddet uygulamadığını, bu yöne ilişkin iddialarını da kabul etmediklerini, davacı kadına beyin tümörü teşhisi konularak tedavisinin yapıldığını ancak bu rahatsızlığı nedeniyle davacı kadının asabi ve huysuz davranışlarının ortaya çıktığını, müvekkilin sadakatsiz davranışlarının bulunduğu iddialarını da kabul etmediklerini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davalı erkeğin evlilik birliğinin kendisine yüklediği sorumlukları gereği gibi yerine getirmediğini, sadakatsiz davranışlarının bulunduğu, kadına karşı basit yaralama suçunu işlediği, taraflar arasında mevcut ceza dosyasının bulunduğu, davalı erkek hakkında uzaklaştırma kararı verildiği, tarafların uzun süredir ayrı yaşadıkları, davalı erkeğin tam kusurlu olduğu gerekçesi ile; davacının boşanma isteğine ilişkin davasının KABULÜ ile tarafların boşanmalarına, kadın yararına, dava tarihinden 23.02.2017 tarihine kadar geçerli olmak üzere 2.500,00 TL, 23.02.2017 tarihinden itibaren kararın kesinleşeceği tarihe kadar geçerli olmak ve tahsilde tekerrüre neden olmamak kaydıyla aylık 1.500,00 TL tedbir nafakasının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, boşanma hükmünün kesinleşeceği tarihten itibaren geçerli olmak üzere aylık 1.500,00 TL yoksulluk nafakasına, kadın yararına 40.000,00 TL maddî, 40.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1.Davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; tarafların ekonomik durumları karşılaştırıldığında hem nafaka bedeli hem de tazminat bedellerinin oldukça düşük olduğunu, davalı erkeğin maddî durumunun oldukça iyi olduğunu belirterek; kararı yararına hükmolunan yoksulluk nafakası ve tazminat miktarları yönünden istinaf etmiştir.

2.Davalı erkek vekili katılma yoluyla istinaf dilekçesinde özetle; evliliğin sona ermesinde tek başına kusurlu olduğunun tespitinin hatalı olduğu, davalının iş nedeniyle yaptığı telefon görüşmelerinin sadakat yükümlülüğünün ihlali olarak kabulü ile boşanma kararı verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, davacı yararına nafaka ve tazminatlara hükmedilmesinin yanlış olduğu gibi miktarlarının da fahiş olduğunu, davalının emekli maaşından başka gelirinin bulunmadığını, çalışmadığını, aylık 700 TL kira ödediğini belirterek, İlk Derece Mahkemesi kararının boşanma, nafaka, maddî ve manevî tazminat yönünden kaldırılmasına, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davalı erkeğin kadına fiziksel şiddet uyguladığı, bu eylemi nedeniyle ... Anadolu 62. Asliye Ceza Mahkemesinin 19.02.2018 tarihinde kesinleşen 16.01.2018 tarih ve 2016/346 Esas; 2018/48 Karar sayılı ilamı ile cezalandırılmasına ve hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği, başka kadınlarla olağanın çok üzerinde sayı ve sıklıkta telefon görüşmeleri yaparak güven sarsıcı davranışta bulunduğunun kanıtlandığı, ancak davalının sadakatsizlik oluşturacak bir eylemi ve evlilik birliğinin sorumluluklarını gereği gibi yerine getirmediğinin kanıtlanamadığı, davalı erkeğin tanık bildirmediği ve kadının kusurlu bir davranışını kanıtlayamadığı, boşanmaya neden olan olaylarda davacıya fiziksel şiddet uygulayan, bu eylemi nedeniyle cezalandırılmasına ve hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilen, başka kadınlarla olağanın çok üzerinde sayı ve sıklıkta telefon görüşmeleri yaparak güven sarsıcı davranışta bulunan davalı erkeğin tam kusurlu olduğu, hükmolunan yoksulluk nafakası miktarının ve maddî ve manevî tazminatların miktarının az olduğu gerekçesi ile davalının kusur tespitine yönelik istinaf talebinin kısmen kabulüne, tarafların kusur oranları değişmemekle birlikte gerçekleşen kusurlu davranışlar bakımından karar gerekçesinin düzeltilmesine, davacının yoksulluk nafakası ile maddî ve manevî tazminatın miktarlarına yönelik istinaf taleplerinin kısmen kabulüne, İlk Derece Mahkemesi kararının bunlara ilişkin kısımlarının kaldırılmasına, kadın yararına aylık 3.000,00 TL yoksulluk nafakası, 100.000,00 TL maddî ve 80.000,00 TL manevî tazminata, tarafların diğer istinaf taleplerinin reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; karar gerekçesinde kusur belirlemesinin hatalı olduğunu, şiddetin yada güven sarsıcı davranışın olmadığı, kadın yararına İlk Derece Mahkemesince hükmolunan yoksulluk nafakası ve tazminatları dahi ödeme gücü yok iken arttırılmasının hatalı olduğunu belirterek; kusur belirlemesi kadın yararına hükmolunan yoksulluk nafakası ve tazminatlar yönünden temyiz etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, boşanmaya sebep olan olaylarda kusurun kimden kaynaklandığı, kadın yararına tazminata ve yoksulluk nafakasına hükmolunması şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği ve miktarlarının dosya kapsamına ve hakkaniyete uygun olup olmadığı noktalarında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 4 üncü 166 ncı, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 175 inci maddeleri, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanun'un 369 uncu 370 inci ve 371 inci maddesi; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı erkek vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

14.06.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.