Logo

2. Hukuk Dairesi2023/10 E. 2023/3737 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Taraflar arasındaki boşanma davasında, boşanmaya sebep olan olaylarda kusurun kimde olduğu, tazminat ve nafaka taleplerinin yerinde olup olmadığı ve miktarlarının uygunluğu uyuşmazlık konusudur.

Gerekçe ve Sonuç: Davalı erkeğin evlilik birliğinin devamına imkan vermeyecek şekilde, davacı kadını istemediği halde başka bir kadın ve çocuğuyla birlikte yaşamaya zorlaması, bu sebeple tartışmalar yaşaması ve kadını darp ederek evden kovması nedeniyle tam kusurlu olduğu, davacı kadına ait bir kusurun ise ispatlanamadığı gözetilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/2288 E., 2022/3284 K.

KARAR : Başvurunun esastan reddi

İLK DERECE MAHKEMESİ : Fatsa 2. Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi

Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüyle tarafların boşanmalarına ve boşanmanın fer'îlerine karar verilmiştir.

Kararın davalı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda;

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) öngördüğü yargılama sistemine göre İlk Derece Mahkemesinin kesin olmayan kararına karşı önce istinaf yoluna başvurulabilmektedir. İstinaf başvurusu üzerine Bölge Adliye Mahkemesince, başvuran tarafın istinaf başvurusunun usulden ya da esastan reddine karar verilebilir veya İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak yeniden hüküm kurulabilir. Bu durumda Bölge Adliye Mahkemesi kararına karşı, istinaf başvurusu reddedilen tarafın ya da istinaf incelemesi sonucunda İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak yeni hüküm kurulması hâlinde aleyhine karar verilen tarafın temyiz hakkı bulunmaktadır. Başka bir deyişle istinaf başvurusunun reddi hâlinde Bölge Adliye Mahkemesi kararına karşı temyiz hakkı sadece istinaf başvurusu reddedilen tarafa ait olup bu hâlde İlk Derece Mahkemesi kararını istinaf etmeyen tarafın temyiz hakkı bulunmamaktadır.

İlk Derece Mahkemesince verilen karara karşı yalnızca davalı erkek hükmün tamamı yönünden istinaf başvurusunda bulunmuş, istinaf incelemesi yapan Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir. O halde, hükmü istinaf etmeyen davacı kadının temyiz hakkı bulunmadığından, temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir.

Davalı erkek vekilinin gerekli şartları taşıdığı anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hakimi tarafından hazırlanan rapor dinlenildikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; davalı erkeğin evlilik birliği süresince kadına sevgi ve saygı duymadığını, üçüncü kişilere karşı kadını kötülediğini, onu rencide ettiğini, hakaret ettiğini, fiziksel şiddet uyguladığını, eve sık sık alkollü şekilde gelerek evin huzurunu kaçırdığını, nedensiz kavgalar çıkardığını, kadını darp ederek evden kovduğunu, başka bir kadınla ilişkisi olduğunu, davacı kadını bu kadınla beraber yaşamaya zorladığını, kadına ekonomik şiddet uyguladığını, evin geçimiyle ilgilenmediğini ileri sürerek 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca tarafların boşanmalarına, kadın lehine 1.000.00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ödenmesine, kadın yararına 150.000,00 TL maddî, 250.000,00 TL manevî tazminat ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı erkek vekili cevap dilekçesinde kadının kendi isteği ile evi terk ettiğini, iddialarının gerçeği yansıtmadığını ileri sürerek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davalı erkeğin evlatlığım diye tanıttığı E. isimli kadın ve kızıyla birlikte yaşadığı, davacı kadının dava dışı bu kadın ve kızla birlikte yaşamaya razı olmamasına rağmen davalı erkeğin davacıyı zorladığı, sebeple davacı kadınla pek çok kere kavga ettiği,, eve gazinodan alkollü misafirler getirdiği, kadını darp ettiği, bu kavgalar neticesinde kadının yüzünde morluk ve kızarıklıklar meydana geldiği, davalı erkeğin evlatlığım dediği E. isimli kadın sebebiyle kadını döverek evden kovduğu, erkek ile E. isimli bayan arasında sevgili boyutunda bir ilişkinin varlığı ispatlanabilmiş değilse de erkeğin, davacı kadının istemediği ve rahatsız olduğu yabancı bir kadın ve çocuğuyla görüşmesi, dahası birlikte yaşaması, bu sebeple kavgalar etmesi, nihayetinde salt bu sebeple davacı kadını evden kovacak düzeyde bir ilişkinin varlığı sebebiyle de erkeğin kusurlu olduğu, kadına ait bir kusurun dosya kapsamında ispatlanamadığı, böylelikle evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına neden olan olaylarda davalı erkeğin tam kusurlu olduğundan bahisle davanın kabulüyle 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca tarafların boşanmalarına, kadın lehine yasal koşulları oluştuğu gerekçesiyle 30.000,00 TL maddî, 30.000,00 TL manevî tazminat ödenmesine, kadın lehine 300,00 TL tedbir, 700,00 TL yoksulluk nafakası ödenmesine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde; davanın reddine karar verilmek üzere hükmün tamamı yönünden kararın kaldırılmasına karar verilmesin talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; İlk Derece Mahkemesince verilen kararın usul ve kanuna uygun olduğu gerekçesiyle davalı erkeğin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz başvurusunda bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1.Davacı kadın vekili temyiz dilekçesinde; kadın yararına hükmedilen nafakalar ile tazminatların miktarlarının az olduğunu ileri sürerek kararın bu yönlerden bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

2.Davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde; erkeğe yüklenen kusurlu eylemlerin kadın tanıklarının görgüye dayalı olmayan beyanları neticesinde karar gerekçesine yazıldığını, dosya kapsamında erkeğe yüklenecek bir kusur bulunmadığını, kadın lehine tazminat ve nafakaya hükmedilmesini gerektirecek şartların oluşmadığını ve miktarların yüksek olduğunu ileri sürerek kararın kadının kabul edilen boşanma davası, kusur belirlemesi, aleyhine hükmedilen nafaka ve tazminatlar ile bunların miktarı yönünden bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, davacı kadın tarafından açılan boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, davanın kabulü ile kadın yararına hükmedilen tazminat ve nafakalara ilişkin şartların gerçekleşip gerçekleşmediği ile şayet gerçekleşti ise bunların miktarlarının hakkaniyete uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 175 inci maddesi, 6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası, 370 inci ile 371 inci maddesi, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun (6098 sayılı Kanun) 50 nci ve 51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı erkek vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1.Davacı kadın vekilinin temyiz dilekçesinin REDDİNE,

2.Yukarıda (2) numaralı paragrafta belirtildiği üzere davalı erkek vekilin temyiz tirazlarının reddi ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderlerinin temyiz eden davalıya yükletilmesine,

Peşin alınan harcın istek halinde yatıran davacıya geri verilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

05.07.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.