Logo

2. Hukuk Dairesi2023/1100 E. 2023/3995 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Taraflar arasında boşanmaya sebebiyet veren olaylarda kusurun kimde olduğu, boşanmaya karar verilip verilmeyeceği, velayet, nafaka ve tazminat taleplerinin olup olmadığı hususlarında uyuşmazlık bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Yerel mahkeme kararının usul ve yasaya uygun olduğu, davalı erkek vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü nedenlerin kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte olmadığı gözetilerek, temyiz edilen Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/919 E., 2022/3124 K.

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : ... 3. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2021/87 E., 2022/62 K.

Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına karar verilmiştir.

Kararın davalı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; davalının evliliklerinin 3. Ayından itibaren kadına fiziksel şiddet uyguladığı, hakaretler ve ölümle tehdit ettiği, kadını dövdükten sonra kimseden yardım istemesin diye telefonunu elinden alıp kırıp kapıyı üzerine kilitlediğini en son olarak kız çocuk doğurunca hastahanede kendisini terk edip gittiğini, hastahaneden kendisinin taburcu olduğunu ve eve gittiğinde evin kapısının kilidinin değiştirildiğini gördüğünü, çocukları ve kendisi ile maddî ve manevî olarak ilgilenmediğini, büyü yaptırdığını, beyan ederek tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, çocukların velâyetinin anneye verilmesine, çocukların her biri için aylık ayrı ayrı 400,00 TL tedbir ve iştirak nafakası ile kadın lehine 800,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına 45.000,00 maddî, 100.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini ve ziynet eşyası alacağı talebinin kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı erkek vekili cevap dilekçesinde özetle; dava dilekçesindeki iddiaların doğru olmadığını, kadının annesinin evlilik birlikteliğine müdahale ettiğini beyan ederek davalının boşanma davasını kabul ettiğini ancak çocukların velâyetinin kendisine verilmesini ve davacı kadının boşanmanın ferilerine yönelik tüm taleplerinin reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; erkeğin 2.çocuğun doğumundan sonra davacı kadın taburcu edilirken hastaneye gelmediği, davacının kendi ailesinin evine gitmek zorunda kaldığı, doğum ve doğum sonrası davacı kadın ve çocuğu ile maddî ve manevî ilgilenmediği, müşterek hanenin kilidini değiştirdiği ve büyü yaptırdığı davacı kadının ise ortak çocuğa fiziksel şiddet uyguladığı tarafların kusurlu eylemleri nedeniyle evlilik birlikteliğinin temelinden sarsıldığı, evlilik birlikteliğinin sona ermesinde davalı erkeğin davacı kadına göre daha ağır kusurlu olduğu gerekçesiyle; kadının evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedenine dayanan davasının kabulü ile tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin anneye verilmesine ve çocuklar ile baba arasında kişisel ilişki tesisine, çocuklar lehine aylık ayrı ayrı 250,00 TL tedbir nafakasının karar kesinleştikten sonra 400,00 TL iştirak nafakası olarak devamına, kadın lehine 350.00 TL tedbir- 750,00 TL yoksulluk nafakasına, nafakaların her yıl 25 Ocak tarihinden itibaren ÜFE (Üretici fiyat endeksi) oranında arttırılmasına, 40.000,00 TL maddî, 35.000,00 TL manevî tazminatın boşanma hükmü kesinleşmesinden itibaren işleyecek yasal faiz ile birlikte davacı kadına ödenmesine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; kusur belirlemesi tazminatlar ve nafakaların kabulü ve miktarı yönünden istinaf kanun yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve kanuna uygun olduğu gerekçesiyle, davalı erkek vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle, istinaf dilekçesindeki kanun yolu itirazlarını tekrar ederek, kusur belirlemesi ve aleyhine hükmedilen tazminatlar ve nafakalar yönünden temyize başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, taraflar arasında evlilik birliğini temelinden sarsacak derecede ve ortak hayatın devamına imkân vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, davalı erkeğin boşanmaya sebebiyet verecek derecede kusurlu olduğunun ispatlanıp ispatlanmadığı, kusur belirlemesinin doğru yapılıp yapılmadığı ve buna bağlı olarak kadının nafaka ve tazminat taleplerinin kabulünün doğru olup olmadığı, doğru ise miktarlarının fazla olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü, 355 inci maddesi 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu ve 174 üncü maddesi, 175 inci maddesi. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı erkek vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

14.09.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.