Logo

2. Hukuk Dairesi2023/1102 E. 2023/3996 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Taraflar arasındaki boşanma davasında kusur belirleme, tazminat ve nafaka miktarının tespiti uyuşmazlığı.

Gerekçe ve Sonuç: Mahkemece erkeğin kadına fiziksel şiddet uyguladığı tanık beyanlarıyla sabit olduğu halde tarafların eşit kusurlu kabul edilmesi ve bu sebeple kadının tazminat taleplerinin reddi ile yoksulluk nafakasının düşük miktarda belirlenmesi hatalı görülerek, bozma kapsamı dışında kalan kısımlar onanmak suretiyle karar bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/641 E., 2022/2841 K.

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Gaziantep 2. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2019/768 E., 2021/798 K.

Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince her iki davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına ve fer'îlere karar verilmiştir.

Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvuruların esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı-davacı kadın vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

... kadın vekili dava dilekçesinde özetle; davalının davacıya şiddet uyguladığı ve davacının akrabalarının kendisini ziyaret etmesine izin vermediğini, davalının davacıya şiddet uyguladığına dair 22.12.2019 tarihinde...Eğitim ve araştırma hastanesinden darp ve cebir raporu alındığını, davalıdan şikayetçi olduğunu ve Gaziantep 5. Aile mahkemesinde bir aylık tedbir kararı aldığını beyan ederek müvekkili ile davalının evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına 2.000,00 TL yoksulluk nafakasının ve 2.000,00 TL ortak çocuklar için iştirak nafakasının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, ortak çocukların ikisinin velâyetinin müvekkil anneye verilmesine, 200.000,00 TL maddî ve 200.000,00 TL manevî tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı-davacı erkek vekili karşı dava dilekçesinde özetle; davacının evlilik yükümlülüklerini yerine getirmediği, ortada bir şiddet varsa bu davacının müvekkile ve çocuklara yönelik sözlü ve fiziksel şiddeti olduğunu, müvekkili ağır ve yorucu bir işte çalıştığı halde eve her gelişinde evde yemeğin olmadığını, müvekkilinin işten geldikten sonra yemek yaptığını, her sabah işe giderken eve ve çocuklara harçlık bıraktığı halde ... kadının çocukların harçlıklarını bile kendi ihtiyaçları için kullandığını, sürekli internetten kıyafet aldığını, davacının çocuklarını hep okula aç gönderdiğini, çocukların okuldan döndüklerinde karşılamadığını, sürekli dışarıya çıktığını, çocuklara hakaret ve şiddet uyguladığını, müvekkiline fiziki ve sözlü şiddet uyguladığını, hakaretlerinin son süreçte tehdit boyutuna vardığını, ... kadının ve ailesinin müvekkilini tehdit ettiğini hatta davalı eşin aile bireylerinin toplanıp müvekkili kurşunlama kararı aldıklarını, müvekkilinin alışveriş yapmasına rağmen buzdolabının boşaldığını farkedince davalı kadının ailesine götürdüğünü, haftada iki kez ailesine gittiğini, müvekkiline haber vermediğini, orada yatılı olarak kaldığını, müvekkilin kök ailesiyle bayramlarda ve özel günlerde görüşmekten kaçındığını, boşanma sürecine girildikten sonra hakkında asılsız iddialarda bulunduğunu, tarafların evliliğin başından beri ayrı yatakları paylaştıklarını ve aralarında evlilik birlikteliğinin uzun bir süredir fiili olarak bittiğini beyan ederek dava süresince ortak çocukların müvekkilinin yanında kalmasına karar verilmesini, asıl davanın reddine karşı davanın kabulü ile tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına karar verilmesini, ortak çocukların velâyetlerinin müvekkiline bırakılmasını, davalı-davacı erkek lehine 50.000,00 TL maddî 50.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; boşanmaya sebebiyet veren ve gerçekleşen olaylarda kadının ev hanımı olmasına rağmen evde yemek yapmadığı, temizlik yapmadığı, eşinin işte kullandığı önlükleri yıkamadığı, tanıkların banyoda yığılı kirli çamaşır gördüklerini beyan ettikleri, yine eşinin çalışırken kullandığı önlüğünü bir hafta boyunca leğende ıslattığı, erkeğin işten geldikten sonra çocuklara yemek yaptığı sabit olup kadının üzerine düşen yükümlülükleri yapmadığı, erkeğin ailesinde toplanıldığı zaman orada bulunmak istemediği, kendi ailesinin yanına gitmek istediği, erkeğin ailesi ile görüşmek istemediği, erkeğe hakaret ettiği erkeğin ise kadına fiziksel şiddet uyguladığı tüm bu nedenlerle evlilik birlikteliğinin sona ermesinde tarafların eşit kusurlu olduğu gerekçesiyle; her iki davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası uyarınca boşanmalarına ve ortak çocukların velâyetlerinin ... anneye verilerek baba ile çocuklar arasında kişisel ilişki tesisine, ortak çocuklar için aylık ayrı ayrı 300,00 TL tedbir 500,00 TL iştirak nafakasına, ... kadın lehine 400,00 TL tedbir 500,00 TL yoksulluk nafakasına, tarafların eşit kusurlu olmaları nedeniyle tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1.Davalı-davacı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; İlk Derece Mahkemesi kararının kendi boşanma hükmü hariç tüm yönlerden istinaf başvurusunda bulunmuştur.

2.... kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; İlk Derece Mahkemesi kararının kendi boşanma hükmü hariç tüm yönlerden istinaf başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

1.Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, İlk Derece Mahkemesi'nce kabul edilen kusurlarının gerçekleştiği, boşanmaya neden olan olaylarda tarafların eşit kusurlu oldukları tarafların eşit kusurlu olmaları nedeniyle tazminat şartlarının bulunmadığı, gerçekleşen kusur durumuna göre her iki davanın da kabulüne ilişkin kararın doğru olduğu, tarafların boşanmaya neden olan olaylardaki kusur dereceleri, evlilik süresi, tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, paranın alım gücü, nafakanın niteliğine ve günün ekonomik koşullarına göre, İlk Derece Mahkemesince davacı- davalı kadın lehine takdir edilen tedbir-yoksulluk-iştirak nafakalarının miktarlarının makul olduğu, ortak çocukların yaşı, uzman raporu kapsamı, uzman görüşü, çocukların üstün yararı gereğince velâyetlerinin anneye verilmesine ilişkin kararın isabetli olduğu gerekçesiyle, taraf vekillerinin istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.

2. Bölge Adliye Mahkemesinin 05.01.2023 tarihli Ek kararı ile, Bölge Adliye Mahkemesi 28.11.2022 tarihli kararının, davalı-davacı erkek vekili Av. ... tarafından verilen 12.12.2022 tarihli dilekçesi ile temyiz edildiği, ancak davalı- davacı erkek vekiline temyiz harç ve giderlerini yatırması için muhtıra düzenlendiği, muhtıranın usulüne uygun şekilde 25.12.2022 tarihinde tebliğ edilmesine rağmen, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Usulu kanunun (6100 sayılı kanun) 344 üncü maddesinde belirtilen 1 haftalık kesin süre içerisinde temyiz başvuru harcı, temyiz karar harcı ve gider avansını yatırmadığından, davalı- davacı erkeğin temyiz başvurusundan vazgeçmiş sayılmasına karar verilmiş, ek karar taraflara usulüne uygun tebliğ edilmesine karşın ek karar temyiz edilmemiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde ... kadın vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

... kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle, istinaf dilekçesindeki kanun yolu itirazlarını tekrar ederek, kusur belirlemesi, erkeğin davasının kabulü, nafakaların miktarı ile tazminat taleplerinin reddi yönlerinden temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, taraflar arasında evlilik birliğini temelinden sarsacak ve ortak hayatın devamına imkân vermeyecek bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, kusur belirlemesinin doğru yapılıp yapılmadığı ve buna bağlı olarak erkeğin davasının kabulünün doğru olup olmadığı, kadın ve çocuk lehine verilen nafakaların miktarının hakkaniyete uygun olup olmadığı, kadının tazminat taleplerinin reddine karar verilmesinin doğru olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 174 üncü 175 inci maddesi hükümleri

3. Değerlendirme

1. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre ... kadın vekilinin aşağıdaki paragrafların kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2.Bölge Adliye Mahkemesince boşanmaya sebebiyet veren olaylarda kadının ev hanımı olmasına rağmen evde yemek yapmadığı, temizlik yapmadığı, eşinin işte kullandığı önlükleri yıkamadığı, tanıkların banyoda yığılı kirli çamaşır gördüklerini beyan ettikleri, yine eşinin çalışırken kullandığı önlüğünü bir hafta boyunca leğende ıslattığı, erkeğin işten geldikten sonra çocuklara yemek yaptığı sabit olup kadının üzerine düşen yükümlülükleri yapmadığı, erkeğin ailesinde toplanıldığı zaman orada bulunmak istemediği, kendi ailesinin yanına gitmek istediği, erkeğin ailesi ile görüşmek istemediği, erkeğe hakaret ettiği; erkeğin ise kadına fiziksel şiddet uyguladığı, evlilik birlikteliğinin sona ermesinde tarafların eşit kusurlu oldukları gerekçesiyle taraf vekillerinin kusur belirlemesine yönelik istinaf itirazları kabul edilmemiştir. Dosya kapsamındaki tanık beyanlarından erkeğin kadına sürekli olarak fiziksel şiddet uyguladığı anlaşılmıştır. Mahkemece belirlenen ve gerçekleşen tarafların kusurlu davranışları birlikte değerlendirildiğinde boşanmaya sebebiyet veren ve olaylarda erkeğin ağır kusurlu olduğunun kabulü gerekir. Hal böyleyken, tarafların eşit kusurlu kabul edilmesi yerinde görülmemiş ve bozmayı gerektirmiştir.

3.Yukarıda ikinci bentte açıklandığı üzere, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda erkeğin ağır, kadının az kusurlu olduğu anlaşılmaktadır. 4721 sayılı Kanun'un 174 üncü maddesinin birinci fıkrasında mevcut ve beklenen bir menfaati boşanma yüzünden haleldar olan kusursuz yada daha az kusurlu olan tarafın, kusurlu taraftan uygun bir tazminat isteyebileceği, aynı maddenin ikinci fıkrasında boşanmaya sebebiyet vermiş olaylar yüzünden kişilik hakları saldırıya uğrayan tarafın, kusurlu olandan manevî tazminat isteyebileceği öngörülmüştür. Yukarıdaki paragrafta açıklandığı üzere, evlilik birliğinin sarsılmasına sebep olan olaylarda tazminat isteyen ... kadının ağır ya da eşit kusurlu olmadığı, erkeğin kusurlu eylemlerinin kadının kişilik haklarına saldırı teşkil ettiği ve boşanma sonucu bu eşin, en azından diğerinin maddî desteğini yitirdiği anlaşılmıştır. O halde, Mahkemece, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, tazminata esas olan fiilin ağırlığı ile 4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi ile 6098 sayılı Kanun'un 50 inci ve 51 inci maddelerinde düzenlenen "hakkaniyet kuralları" da dikkate alınarak ... kadın yararına uygun miktarda maddî ve manevî tazminata hükmedilmesi gerekirken, hatalı kusur belirlemesinin sonucu olarak yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.

4.Tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına göre davacı kadın yararına takdir edilen yoksulluk nafakası azdır. Mahkemece 4721 sayılı Kanun’un 4 üncü maddesindeki hakkaniyet ilkesi de dikkate alınarak daha uygun miktarda nafakaya hükmedilmesi gerekir. Bu yön gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve kanuna aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1. Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ... kadın lehine kusur tespiti, tazminatların reddi ve yoksulluk nafakası yönünden ORTADAN KALDIRILMASINA,

Yukarıda (2) numaralı paragrafta belirtildiği üzere İlk Derece Mahkemesi kararının ... kadın lehine kusur tespiti, tazminatların reddi ve yoksulluk nafakasının miktarı yönünden kadın yararına BOZULMASINA,

2. Yukarıda (1) numaralı paragrafta belirtildiği üzere ... kadın vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddi ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozma kapsamı dışında kalan temyize konu bölümlerinin 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Peşin alınan harcın istek halinde yatıranlara geri verilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

14.09.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.