"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/98 E., 2022/2981 K.
KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : ... 1. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2019/62 E., 2021/747 K.
Taraflar arasındaki evliliğin iptali ve karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince evliliğin iptali ve asıl boşanma davasının reddine, karşı boşanma davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına karar verilmiştir.
Kararın ... erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı ... erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
... erkek vekili dava dilekçesinde özetle; davalı kadının hiç adet görmediğini ve tüp bebek tedavisi ile de çocuk sahibi olamayacağını bilmesine rağmen erkeğe söylemediğini, bu durumun müvekkili ve ailesinden gizlendiğini, müvekkilinin, davalının çocuk yapması konusunda yanıldığını, müvekkilinin davalının çocuk yapması ve doğurma yeteneği konusunda yanılmasının 4721 sayılı Türk Medeni Kanunun (4721 sayılı Kanun) 149 uncu maddesi gereği evlilik aktinin iptalini gerektirdiğini, bu olay sonrası tarafların birbirlerine iki yabancı insan gibi olduklarını, birbirlerine karşı saygı ve sevginin ortadan kalktığını, davalının evdeki şahsi eşyalarını ve ziynetlerini alarak evden ayrıldığını iddia ederek taraflar arasındaki evlilik aktinin iptaline aksi halde taraflar arasındaki evlilik birlikteliğinin temelinden sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına, müvekkili lehine100.000,00 TL maddî ve 100.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı-davacı kadın vekili birleşen dava dilekçesinde özetle; tarafların 29.04.2018 tarihinde evlendiklerini, müşterek çocukları olmadığını, müvekkilinin çocuk sahibi olabilmesi konusunda tedavi görmesi gerektiğini, nişanlılık döneminde ve düğün öncesinde bu durumun söylediğini, davacı eşin ilk başta kabul ettiğini, sonra tedavi aşamalarında müvekkiline soğuk davranmaya başladığını, tarafların aynı evde iki yabancı insan gibi yaşamaya başladıklarını, müvekkiline senden soğudum, boşanalım, ailene söyle gelip seni alsınlar dediğini, müvekkilinin çocuk sahibi olabilmek için tedavi olmak istediği zaman müvekkilinin yanında olmadığını, psikolojik olarak baskı uyguladığını, ayrıca davacı eşin annesinin de bu konuda müvekkiline psikolojik baskı uyguladığını, ailesinin, müvekkiline çocuk sahibi olamazsanız üzerine kuma getiririm dediğini, davacı eşin bu durumu onaylayarak üzerine kuma mı getireyim yoksa boşanalım mı, sen seç beğen dediğini, bunun üzerine taraflar arasında tartışma olduğunu, bu tartışma üzerine davacı eşin müvekkilini bir kaç gün baba evine gönderdiğini, bir kaç gün sonra müvekkilinin tekrardan müşterek haneye geldiğini, ancak aynı soğukluğunun devam ettiğini, aileni ara gelsin seni götürsünler dediğini, bunun üzerine tarafların ayrıldıklarını, halen de ayrı yaşadıklarını, taraflar arasındaki evlilik birliğinin temelinden sarsıldığını belirterek davacı eşin kusurlu davranışları nedeniyle tarafların boşanmalarına, müvekkili için aylık 1.000,00 TL tedbir - yoksulluk nafakasına 50.000,00 TL maddî ve 50.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesine düğünde takılan ziynet eşyalarının mümkünse aynen, mümkün değilse fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak kaydı ile 5.000,00 TL nin işletilecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak müvekkiline verilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; evlilik birlikteliğinin ilk ayında gebelik durumu oluşmamasının, davalı kadının ömrü boyunca hiç gebe kalmayacağı sonucunu doğurmayacağı, fizyolojik ve psikolojik tıbbi destek ortamı ve makul süre sağlanarak ilgili sürecin takibi gerekirken, çocuk sahibi olma hususunun davacı eş tarafından mekanik bir süreç olarak görülerek makul bir süre beklenmeksizin davanın açıldığı, netice olarak nispi butlan nedeni olarak öne sürülen bu hususun, 4721 Sayılı Kanun'un 149 uncu maddesi kapsamında düzenlenen "eşinde bulunmaması onunla birlikte yaşamayı kendisi için çekilmez bir duruma sokacak derecede önemli bir nitelikte yanılma" halini oluşturmadığından evliliğin iptali davasının reddine karar verildiği, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda ise ... erkek eşin, evlilik birliği içerisinde, eşinin hamile kalması ve çocuk sahibi olması yönündeki tedavi ve süreci takip etmekten kaçındığı, eşinin tıbbi destek olmaksızın evliliğin hemen başlangıç sürecinde gebe kalamaması üzerine eşine ben senden soğudum, aileni ara gelip alsın, çocuk olsa dahi ortada kalır, senden boşanmak istiyorum şeklinde söylemlerde bulunduğu, en son olarak davalı-davacı kadına ailesini aramasını söylerek, müşterek evden gönderdiği tüm bu nedenlerle evlilik birlikteliğinin sona ermesinde tam kusurlu olduğu, davacı erkek eş tarafından kadına isnat edilen vakıaların ise ispat edilemediği gerekçesiyle; ... erkek eşin açtığı evliliğin iptali ve boşanma davasının reddine, davalı- davacı tarafından açılan boşanma davasının kabulü ile tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, kadın için aylık 250,00 TL tedbir, 550,00 yoksulluk nafakasına, davalı-davacı kadın lehine 20.000,00 TL maddî, 20.000,00 TL manevî tazminata, tazminatların karar kesinleşmesinden itibaren işleyecek yasal faiz ile tahsiline , ... erkek eşin tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde ... erkek vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
... erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; İlk Derece Mahkemesinin, bekar,çocuksuz ve sağlıklı bir insanın bilerek ve isteyerek çocuğu olmayacak bir kadınla evli kalmak istememesinin ve bu durumun kendisinden gizlenmiş olmasının nisbi butlan olarak değerlendirilmeyeceği yönündeki kararının haksız ve mesnedsiz olduğunu, Adli tıp kurumu raporuna karşı itirazlarını tekrar ettiklerini, tanık beyanlarının yer, zaman, mekan, ortamda bulunan kişiler konusunda birbiriyle çelişik, uallak beyanlarına üstünlük tanınarak, evliliğin iptali davasının reddine karar verilmesinin usul ve yasalara aykırı olduğunu davalı-davacı kadının daha önceden başkası ile nişanlanıp ayrıldığı ve çocuğunun olmayacağını müvekkilden gizlemesinin güven sarsıcı davranış olacağını, evi terk ederek giden kişinin davasının kabulüne ve boşanma davalarının reddine karar verilmesinin hakkaniyete aykırı olduğunu beyan ederek kadının davasının kabulü, evliliğin iptali davasının reddi, erkeğin boşanma davasının reddi, kadının davasının kabulü, nafakalar ve tazminatlar yönlerinden istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, kararın usul ve kanuna uygun olduğu gerekçesi ile, ... erkek vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde ... erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
... erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle, istinaf başvurusundaki kanun yolu itirazlarını tekrar ederek, kendi davalarının reddi, kadının davasının kabulü, kusur belirlemesi, aleyhine hükmedilen tazminatlar, reddedilen kendi tazminat talepleri, kadın yararına hükmedilen nafakalar ve miktarı, yönlerinden temyize başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak ve birliğin devamına imkan vermeyecek bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı erkeğin davalarının reddi kararının doğru olup olmadığı, kadının boşanma davasının kabulü ve kadının tazminat ve nafaka taleplerinin kabulünün doğru olup olmadığı, tazminat ve nafaka miktarının hakkaniyete uygun olup olmadığı, noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi, 6 ncı maddesi, 149 uncu maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu maddesi, 174 üncü ve 175 inci maddesi. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup ... erkek vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
14.09.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.