"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/2678 E., 2022/3541 K.
KARAR : Başvurunun kısmen kabulü ile esas hakkında yeniden hüküm kurulması
İLK DERECE MAHKEMESİ : Erbaa 2. Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi
SAYISI : 2021/66 E., 2022/217 K.
Taraflar arasındaki boşanma ve ziynet alacağı davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince her iki davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı asıl tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı asıl tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; erkeğin evlenirken ev eşyaları konusunda yalan söylediğini, bu nedenle kadının bir süre erkeğin bekar iken yaşadığı evde yaşamak zorunda kaldığını, erkeğin psikolojik rahatsızlığı olduğu ancak tedavi olmak istemediğini, kadının evden gitmesini istediğini, ailesi ile görüşmesini istemediğini, psikolojik şiddet uyguladığını, birlik görevlerini yapmadığını iddia ederek tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeni ile boşanmalarını, yararına aylık 500,00-TL tedbir ve yoksulluk nafakası, 30.000,00 TL maddî ve 30.000,00 TL manevî tazminata ve ziynetlerinin iadesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı davaya cevap vermemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile taraflar arasında evlilik birliği boyunca tartışmaların mevcut olduğu, davalının davacıya ev eşyaları konusunda gerçeğe aykırı beyanda bulunduğu, davacının tarafların ortak yaşayacakları konuta gittiğinde ortak konutta herhangi bir eşyanın bulunmadığını gördüğü, bu nedenle davacının bir süre davalının bekar iken yaşadığı evinde yaşamak zorunda kaldığı, davalının davacıya ailesi ile görüşmemesi yönünde baskı yaptığı, davalının davacıyı evden kovduğu, davacının bu sebeple ailesinin yanına döndüğü, davacının yaşadığı olaylar sebebiyle sinir krizleri geçirdiği ve psikolojik tedavi gördüğü, evlilik birliğinin temelinden sarsılmasında davalının tam kusurlu olduğu gerekçesi ile; davanın kabulü ile tarafların 4721sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince boşanmalarına, kadın yararına 10.000,00 TL maddî, 10.000,00 TL manevî tazminata, davacı için ara kararı verilen aylık 350,00 TL tedbir nafakasının karar tarihi itibarıyla 500,00 TL'ye çıkartılmasına, hükmolunan tedbir nafakasının karar kesinleşinceye kadar devamına, karar kesinleştikten sonra aylık 500,00 TL yoksulluk nafakasının davalıdan alınarak davacı kadına verilmesine, ziynet eşyası alacağı talebinin kabulü ile ziynet eşyalarının karşılığı olan 30.080,00 TL'nin, 29.580,00 TL'sinin ıslah tarihi olan 27.04.2022 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı erkek istinaf dilekçesinde özetle; yüklenen kusurların ispat edilemediğini, tazminat ve nafakaların haksız olduğunu, ziynet alacağı davasının kabul edilemeyeceğini belirterek; kararı kusur belirlemesi, tazminatlar, nafakalar ve ziynet alacağı davası yönlerinden istinaf etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile erkeğe yüklenen "ev eşyaları hususunda davacıya gerçeğe aykırı beyanda bulunduğu, davacının tarafların ortak yaşayacağı konuta gittiğinde ortak konutta herhangi bir eşyanın bulunmadığını gördüğü, bu nedenle davacının bir süre davalının bekar iken yaşadığı evinde yaşamak zorunda kaldığı" şeklindeki kusurlu davranıştan sonra ev eşyalarının alınarak birliğe devam edildiği anlaşıldığından bu kusurlu davranışın kadın tarafından affedildiği en azından hoş görü ile karşılandığının kabul edildiği, affedilen hususların taraflara kusur olarak yüklenemeyeceği bu sebeple bu kusurlu davranışın erkeğin kusurlarından çıkarılması gerektiği, ayrıca davalı erkeğe yüklenen "davacının yaşadığı olaylar sebebiyle sinir krizleri geçirdiği ve psikolojik tedavi gördüğü" şeklindeki kusurlu davranışın da erkeğe kusur olarak yüklenemeyeceği bu kusurlu davranışın da çıkarılması gerektiği, bu kusurlu davranışların çıkarılması durumunda dahi boşanmanın meydana gelmesindeki olaylarda "davacıya ailesi ile görüşmemesi yönünde baskı yaptığı, davacıyı evden kovduğu" anlaşılan erkeğin yine de tam kusurlu olduğu, yoksulluk nafakasının irat şeklinde ödenmesinin tarafların ekonomik sosyal durumu dikkate alındığında kanunun amacına uygun olmayacağı, bu nedenle yoksulluk nafakasını toptan şekilde ödemesinin uygun olacağı, kadının ziynet alacağı davasında aynen iade talebi olduğu halde bu yönde hüküm kurulmamasının hatalı olduğu gerekçesi ile davalının istinaf isteminin açıklanan nedenlerle kabulü ile gerekçesinin belirtilen şekilde düzeltilmesine, ilgili bentlerin kaldırılarak "4-a)Davacı kadının tedbir nafakası isteminin kısmen kabulü ile; dava tarihinden itibaren ve tahsilde tekerrüre neden olmamak kaydı ile 27.04.2022 tarihine kadar 350,00 TL, 27.04.2022 tarihinden boşanma hükmü kesinleşinceye kadar aylık 500,00 TL tedbir nafakasının davalı erkekten alınarak davacı kadına verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine, b)Davacı kadının yoksulluk nafakasına yönelik isteminin kısmen kabulü ile boşanma hükmünün kesinleşmesinin ardından bir kerede ödenmek üzere, 4721 sayılı Kanun'un 175 inci ve 176 ncı maddeleriş gereği takdiren 15.000,00TL toptan yoksulluk nafakasının davalı erkekten alınarak davacı kadına verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine,... davacının ziynet eşyası alacağı talebinin kabulü ile 4 adet 22 ayar 20' şer gram bileziğin davalıdan alınarak davacıya aynen iadesine, aynen iadesi mümkün olmadığı takdirde ziynet eşyalarının karşılığı olan toplam 30.080,00 TL'nin, 29.580,00 TL'sine ıslah tarihi olan 27.04.2022 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine" şeklinde yeniden hüküm kurulmasına, sair istinaf istemlerinin esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı erkek temyiz dilekçesinde özetle; gıyabında yargılama yapıldığını, savunma hakkının ihlal edildiğini, Mahkemece yeterli inceleme yapılmadığını, davacının yakın akrabası olan tanıkların beyanlarına itibar edilmemesi gerektiğini, asıl kusurlu olanın kadın olduğunu, aleyhine tazminat ve nafakalara hükmedilmesini hatalı olduğunu, sadece bir ay evli kalınmasının bu kadar ağır sonuçlarının olmaması gerektiğini, gelirinin tazminat ve nafakaları ödemesine imkan vermeyeceğini belirterek; kusur belirlemesi, aleyhine hükmedilen nafaka ve tazminatlar yönünden temyiz talebinde bulunmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davacı tarafından açılan boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, kadın yararına hükmedilen tazminat ve nafakaların yasal koşullarının gerçekleşip gerçekleşmediği, gerçekleşmiş ise miktarlarının dosya kapsamı ve hakkaniyete uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu, 175 inci, 176 ncı maddesi. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu, 370 inci ve 371 inci maddeleri. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı erkek tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
27.09.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.