"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/549 E., 2022/2389 K.
KARAR : Başvurunun kısmen kabulü ile esas hakkında yeniden hüküm kurulması
İLK DERECE MAHKEMESİ : ... 2. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2017/1068 E., 2020/606 K.
Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince her iki davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile esas hakkında yeniden hüküm kurulmasına karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı karşı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı karşı davalı vekili dava dilekçesinde özetle; erkeğin eve bakmadığını, eve para getirmediğini, kazandığı paraları kardeşleri ile birlikte harcadığını, onlara sürekli kefil olduğunu, bu durumu kendisine sorduğunda ise kendisine şiddet uyguladığını, çocuklarına da zulmettiği, ilgilenmediği, erkeğin ailesinin sürekli olarak evliliklerine karıştıklarını iddia ederek tarafların evlilik birliğinin sarsılması nedeni ile boşanmalarına, ortak çocukların velâyetlerinin kendisine verilmesine, kendisi ve müşterek çocukların her biri için aylık 250,00 TL nafaka ve yararına 25.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesine ve yargılama giderlerinin davalıdan alınmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı karşı davacı cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; kadının iddialarının asılsız olduğunu, kadının evlilik birliği içerisinde sadakatsiz tutum ve davranışlarda bulunduğunu, başka bir şahısla telefonda gizli gizli konuşmak suretiyle eşini aldattığını, müvekkilin bu durumu fark etmesi üzerine davacının da bu durumu kabul ettiğini ve müvekkilin bu üçüncü şahıs ile karşılaşıp tartıştıklarını ve yargıya intikal eden dava dosyalarının da bulunduğunu, kadının tüm bu yaşananlardan sonra müşterek çocuklarını da yanına alarak konutu terk ettiğini iddia ederek davacı karşı davalının davasının reddine, karşı davalarının kabulü ile tarafların evlilik birliğinin sarsılması nedeni ile boşanmalarına, müşterek çocukların velâyetlerinin müvekkiline verilmesine, 25,000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesine ve yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin de davacı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacı- karşı davalı kadının eşini aldattığı, böylelikle evlilik birliğinin gerektirdiği sadakat yükümlülüğünü ihlal ettiği ve bu durumda ağır kusurlu olduğu, davalı- karşı davacı kocanın da tanık anlatımlarından ve müşterek çocukların beyanlarından anlaşıldığı üzere, eşini sürekli dövdüğü, evlilik birliği süresince sinirli, öfkeli ve fiziksel şiddete meyilli olduğu, ayrıca müşterek çocuk...'i de dövdüğü, eşi ve çocukları ile ilgilenmediği ve evin ihtiyaçlarını karşılamadığı gibi çocuklarına da maddî anlamda hiçbir katkısının olmadığı böylece bu sebeple kusurlu olduğu, gerekçesi ile her iki davanın kabulü ile tarafların evlilik birliğinin sarsılması nedeni ile boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin anneye verilmesine, baba ile kişisel ilişki kurulmasına, çocukları için ayrı ayrı aylık 200,00'er TL olmak üzere aylık toplam 600,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, kadının ağır kusurlu olması, bir işte çalışması ve gelirinin olması nedeniyle yoksul olmadığı anlaşıldığından yasal şartları oluşmayan tedbir ve yoksulluk nafakası talebinin reddine, kadının yasal koşulları oluşmayan manevî tazminat talebinin reddine, erkek yararına 5.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1.Davacı-karşı davalı kadın vekili istinaf dilekçesinde özet ile; İlk Derece Mahkemesince verilen kararda kadın aleyhine takdir edilen manevî tazminatın hukuka, ileri sürülen vakıalara, toplanan delillere aykırı olduğunu, geçersiz olduğunu, davada tam kusurlu olanın erkek olduğunu belirterek, kadın aleyhine takdir edilen manevî tazminatın kaldırılmasına karar verilmesi gerektiğini, aslında kadının manevî tazminatı hak ettiği fakat istemediğini belirterek; kararı kusur belirlemesi ve aleyhine hükmolunan manevî tazminat yönünden temyiz etmiştir.
2.Davalı-karşı davacı erkek vekili katılma yolu ile istinaf dilekçesinde özet ile; İlk Derece Mahkemesince verilen kararda toplanan delillere göre kadının ağır kusurlu, erkeğin kusursuz olduğunun görüleceği, boşanmaya neden olan olaylarda kadının ağır kusurlu kabul edildiği, kadının manevî tazminat talebinin reddine karar verildiği halde kadının davası yönü ile kadın lehine karşı vekâlet ücreti takdir edilmesinin, manevî tazminat talebinin reddine karar verilmesi nedeni ile bu yönden erkek lehine vekâlet ücretine hükmedilmesi gerekirken takdir edilmemesinin usul ve yasaya aykırı olduğu, erkek lehine boşanma nedeni ile takdir edilen manevî tazminat miktarının yetersiz olduğu, müşterek çocukların velâyet haklarının anneye verilmesinin toplanan delillere, usul ve yasaya aykırı olduğu belirilerek; kadının davasının kabulü, kusur belirlemesi, manevî tazminat miktarı, velâyet düzenlemesi ve vekâlet ücreti yönlerinden istinaf etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davalı-karşı davacı erkeğin; kadını sürekli dövdüğü, evlilik birliği süresince sinirli, öfkeli ve fiziksel şiddete meyilli olduğu, müşterek çocuk...'i dövdüğü, eşi ve çocukları ile ilgilenmediği, evin ihtiyaçlarını karşılamadığı, çocuklarına da maddî anlamda hiçbir katkısının olmadığı, davacı-karşı davalı kadının da; evlilik birliği içerisinde eşini aldattığı, sadakat yükümlülüğünü ihlal ettiği, belirlenen bu duruma göre boşanmaya neden olan olaylarda davalı-karşı davacı erkeğin ağır kusurlu, davacı-karşı davalı kadının az kusurlu olduğu, erkek lehine boşanma nedeni ile hükmedilen manevî tazminatın usul ve yasaya aykırı olduğu, İlk Derece Mahkemesince verilen kararda erkeğin davasında verilen boşanma hükmü, müşterek çocuklar için takdir edilen tedbir-iştirak nafakası, kadının tedbir-yoksulluk nafakası talebinin reddi, kadının manevî tazminat talebinin reddi, harçlar ve yargılama giderleri yönünden verilen kararların taraflarca istinaf konusu edilmediğinden usulen kesinleştiği gerekçesi ile; davacı-karşı davalı kadının belirlenen kusur durumu ve aleyhe hükmedilen manevî tazminat yönlerinden istinaf başvurusunun kabulü ile ilgili bendin kaldırılmasına boşanmaya neden olan olaylarda davalı-karşı davacı erkeğin ağır kusurlu, davacı-karşı davalı kadının az kusurlu olduğunun tespitine, erkeğin yasal koşulları oluşmayan manevî tazminat talebinin reddine, erkeğin katılma yolu ile istinaf başvurusunun esastan reddine, erkeğin, lehine boşanma nedeni ile takdir edilen manevî tazminat miktarının yetersiz olduğu yönündeki istinaf başvurusunun ise konusuz kalması nedeni ile karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı karşı davacı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı karşı davacı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; erkeğe yüklenen kusurların ispatlanamadığını, kadının kusurlarının sabit olduğunu erkeğin ağır kusurlu olduğu yönünde ki değerlendirmenin ve erkek yararına hükmolunan manevî tazminatın kaldırılmasının hatalı olduğunu belirterek; kararı kusur belirlemesi ve manevî tazminat talebinin reddi yönünden temyiz etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, karşılıklı açılan boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikteki geçimsizlikte kusurun kimden kaynaklandığı, kusur belirlemesinin yerinde olup olmadığı, erkek yararına manevî tazminat verilmesi yasal koşullarının gerçekleşip gerçekleşmediği noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Türk Medeni Kanun'un (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 174 üncü maddesinin ikinci fıkrası, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanun'un (6100 sayılı Kanun) 369 uncu, 370 inci ve 371 inci maddesi.
3. Değerlendirme
1.Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davalı karşı davacı erkek vekilinin aşağıdaki paragraf kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2.Somut uyuşmazlıkta Bölge Adliye Mahkemesince her ne kadar evlilik birliğinin sarsılmasına sebebiyet veren olaylarda erkeğin kadına nazaran daha ağır kusurlu olduğu kabul edilmiş ise de; Mahkemece erkeğe yüklenen ortak çocuk...'i dövdüğü ve birlik görevlerini ihmal ettiği vakıalarının ispat edilemediği, bu nedenle bu vakıaların erkeğe kusur olarak yüklenemeyeceği yapılan yargılama ve toplanan delillerden davacı karşı davalı kadının sadakat yükümlülüğüne aykırı davrandığı, davalı karşı davacı erkeğin ise eşine yönelik süregelen fiziksel şiddetinin olduğu, kabul edilen ve gerçekleşen bu kusurlu davranışlara göre boşanmaya sebebiyet veren olaylarda tarafların eşit kusurlu olduklarının kabulü gerekirken yanılgılı kusur belirlemesi ve değerlendirme sonucu erkeğin, kadına nazaran daha ağır kusurlu olduğunun kabulü doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1.Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının kusur belirlemesi yönünden davalı-karşı davacı erkek yararına BOZULMASINA,
2. Davalı karşı davacı erkek vekilinin sair temyiz itirazlarının reddi ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozma kapsamı dışında kalan temyize konu bölümlerinin 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Peşin alınan temyiz karar harcının istek halinde temyiz edene iadesine,
Dosyanın ilgili Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
27.09.2023 tarihinde oy birliği ile karar verildi.