"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2020/1049 E., 2022/2244 K.
KARAR : Başvurunun esastan reddi
İLK DERECE MAHKEMESİ : Bandırma Aile Mahkemesi
SAYISI : 2017/921 E., 2019/1085 K.
Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüyle tarafların boşanmalarına karar verilmiştir.
Kararın davalı kadın vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı kadın vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı erkek vekili dava ve cevaba cevap dilekçesinde özetle; kadının bundan 5-6 yıl önce evi terk ederek İstanbul'a hasta annesine bakma bahanesiyle gittiğini, bir daha geri dönmediğini, annesi vefat ettikten sonra yine dönmediğini, İstanbul'da ağabeyi ile beraber yaşadığını, ayrıca erkek kardeşinin, işlerinin bozulması nedeniyle erkekten 50.000,00 TL borç para aldığını, daha sonra da kardeşinin kendisine ait arsayı erkeğe vereceğini söyleyerek ablası olan davalı kadının vasıtası ile erkekten yine 50.000,00 TL borç istediğini, kadının erkek kardeşi ile beraber olup erkeği zarara uğrattıklarını, kadının bir başka erkekle yaşadığını, bu sebeple ortak çocukları ile oturduğu evden ayrıldığını belirterek 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca tarafların boşanmalarına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı kadın vekili cevap ve ikinci cevap dilekçesinde özetle; davacı erkeğin kadının eve dönüşüne yönelik bir ihtarname çekmeden huzurdaki davayı açtığını, kadının evi terk etmediğini, 6 yıl önce annesinin hastalığı sebebiyle İstanbul’a geldiğini, aynı zamanda ortak çocuk ...'nın da Bandırma'dan İstanbul’a gelerek İstanbul’da iş yeri açarak bir dükkan kiraladığını, kadının bu süreçte hem hasta annesine baktığını, hem de oğlu ...'nın dükkanına yardımcı olmak için İstanbul’da kaldığını, 2013 Ocak ayında kadının annesinin vefat ettiğini, kadının 2017 yılına kadar kadının Büfe'yi çalıştırdığını, sonra kapattığını, erkeğin bu konuda bilgisinin ve onayının olduğunu, büfe kapatıldıktan sonra kadının Bandırma’ya döndüğünü, erkek tarafından kadına gönderilen 50.000,00 TL'nin ortak çocuk ...’in İstanbul’da okul ve kira parası için gönderildiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davalı kadının 2012 yılında hem hasta annesine bakmak hem de ortak çocuk ...'ya dükkan açmak üzere İstanbul'a gittiği, erkeğin ortak konutta kaldığı, kadının ... ile anlaşmazlığa düştükleri ve ...'nın 2013 yılında geri döndüğü, ortak çocuk ...'in de 2013 yılında lise okumak üzere annesinin yanına gittiği, 4 yıl kadar birlikte yaşadıkları, orta çocuğun evde olmadığı bir gün kadının eve yabancı bir erkek aldığı, ortak çocuğun eve gelmesi üzerine çocuğun evde yabancı erkekle karşılaştığı, ortak çocuğun evden çıkarak gittiği, kadının bir ay sonra evi kapatarak kardeşine yerleştiği, Bandırma'daki ortak konuta geri dönmeyerek evlilik birliğinden doğan yükümlülüklerini ihlal ettiği ve sadakatsiz davranışlar sergilediği, erkeğin ise herhangi bir kusurlu davranış yahut davranışların varlığının ileri sürülmediği ve kanıtlanmadığı, böylece evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına neden olan olaylarda kadının tam kusurlu olduğu gerekçesiyle davanın kabulüyle 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca tarafların boşanmalarına karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı kadın vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı kadın vekili istinaf başvurusunda; erkeğin kabul edilen boşanma davası ve kusur belirlemesi yönünden kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; İlk Derece Mahkemesince verilen kararın usul ve kanuna uygun olduğu gerekçesiyle başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı kadın vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; erkeğin davasının terk sebebiyle boşanma hukuki nedenine dayalı olduğunu ve bu davaya ilişkin prosedürleri yerine getirmediği, kadının İstanbul'a annesine bakma ve ortak çocuğun işine yardımcı olma amacıyla gittiği tarihten sonra Bandırma'ya gelip gitmeye devam ettiğini, ortak konutu terk etmediğini, erkeğin bu duruma onay verdiğini, ortak çocuk ...'nın 2013'te İstanbuldan ayrılmasından sonra diğer ortak çocuk ...'in tarafların ortak kararı ile ... Lise okumak maksadıyla geldiğini, erkeğin ortak konuta dönmemesi yönünde kadına baskı yaptığını, hem bu baskı nedeniyle hem de ...'in okulu nedeniyle kadının Bandırma'ya dönemediğini, ...'in kendi isteği ile annesinin yanından ayrılarak arkadaşları ile ev tuttuğunu ileri sürerek erkeğin boşanma davasının kabulü ve kusur belirlemesi yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davacı erkek tarafından açılan boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, erkeğin davasının kabulüne ilişkin şartların oluşup oluşmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun'un 6 ncı ve 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanun'un (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddesi.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı kadın vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
28.09.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.