Logo

2. Hukuk Dairesi2023/11 E. 2023/2693 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Taraflar arasında açılan boşanma davasında, boşanmaya sebep olan olaylarda kusurun kimde olduğu, nafaka ve tazminat miktarlarının hukuka uygunluğu uyuşmazlık konusudur.

Gerekçe ve Sonuç: Mahkemece yapılan kusur belirlemesi ve hükmedilen nafaka ile tazminat miktarlarının usul ve yasaya uygun olduğu, davalı vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü nedenlerin bozma için yeterli olmadığı gözetilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Van Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/612 E., 2022/1184 K.

KARAR : İstinaf başvurusunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurma

İLK DERECE MAHKEMESİ : Erciş 2. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2020/27 E., 2021/368 K.

Taraflar arasındaki davacı kadın tarafından açılan boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne, tarafların boşanmasına ve fer'îlerine karar verilmiştir.

Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı kadın vekili dava ve cevaba cevap dilekçesinde özetle; erkeğin sürekli sözlü, ekonomik, psikolojik ve fiziksel şiddet uyguladığını, birlik görevlerini yerine getirmediğini, haysiyetsiz hayat sürdüğünü, her gün çocuklarına üç yaşındaki çocuğu da dahil şiddet uyguladığını, kişiliğine, saygınlığına ve iffetine karşı ağza alınmayacak küfür, hakaret ve iftiralarda bulunduğunu, bu tür küfür, iftira ve hakaretlerini toplum içerisinde de sürdürdüğünü, defalarca çocuklarının yanında kıyafetlerini tamamen çıkartarak cinsel organını gösterdiğini, sinirlenmesine haklı bir neden asla olmadığı halde, sinirlendikçe kadının annesine, kız kardeşlerine ve yengelerine ağza alınmayacak sinkaflı hakaretler ettiğini bu duruma karşı her ses çıkardığında çocuklarıyla birlikte işkence gördüğünü ve sokağa atıldığını, davalının her ... kazandığı parayı kumara, içkiye ve hayat kadınlarına harcayarak haysiyetsiz bir hayat yaşamak suretiyle bitirdiğini, eve gelen misafirlerin paralarını, iş yerindeki malzemeleri defaten çaldığını ve komşularının mülklerine defaatle izinsiz girerek hırsızlık yaptığını, ''Git kendini sat, para kazan.'' gibi çirkin ifadelerde bulunduğunu, kadının çoğu zaman çöp konteynerlerinin yanına hayvanlar için bırakılan küflü ve bozulmuş kuru ekmek ve sebzeleri almak zorunda kalarak çocuklarını doyurmaya çalıştığını,ve çocuklarını bıçakla ve silahla öldürmekle tehdit ettiğini, son olarak ... 2019'da öldürmek maksadıyla boğazını sıkarak boğmaya çalıştığını, sağ ve sol kolunu ısırdığını iddia ederek 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 336 ncı ve 337 nci maddeleri gereğince adli yardım talebinin kabulüne, 4721 sayılı Türk Medeni Kanun'un (4721 sayılı Kanun) 162 ..., 163 üncü, 166 ncı maddesi gereğince davasının kabulüne tarafların boşanmalarına, velâyetin anneye verilmesine, çocuklar yararına ayrı ayrı aylık 1.500,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, kadın yararına aylık 1.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, kadın yararına 30.000,00 TL manevî ve 70.000,00 TL maddî tazminat ile ortak konuta aile konutu şerhi ve satılamaz şerhi düşülmesine, ziynetlerinin iadesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

2. Davacı vekilinin 16.11.2020 tarihli beyanı ile davanın 4721 sayılı Kanun’un 166 ncı maddesine dayalı olduğunu, kusur belirlemesinde bu hususu gözönüne alınması gerektiğine dair açıklama içeren dilekçe sunulmuştur.

II. CEVAP

Dava dilekçesinin 02.03.2020 tarihinde tebliğ imkansızlığı nedeniyle iade edilmesi üzerine mernis şerhi işlenilerek 15.04.2020 tarihinde 7201 Sayılı Tebligat Kanunu’nun 21 ... maddesine göre tebliğ edilmiş, süresinden sonra cevap dilekçesi sunmuştur.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile erkeğin süreklilik arz edecek şekilde davalıya ve çocuklara fiziksel şiddet uyguladığı, sinkaflı sözler söylediği, sebep yokken evde kavga çıkardığı, evin içinde cinsel organı da gözükecek şekilde gezdiği, müşterek hanenin, davacının ve çocukların maddî ihtiyaçlarını karşılamadığı, belirlenen kusurlara göre erkeğin tam kusurlu olduğu gerekçesi ile 4721 sayılı Kanun’un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince davanın kabulüne, tarafların boşanmalarına, ortak çocuk Elif ... olduğundan velâyet ve iştirak nafakası konusunda karar verilmesine yer olmadığına, Mehmet ... ve Ömer ...’ın velâyetin anneye verilmesine her bir çocuk yararına ayrı ayrı aylık 200,00 TL tedbir ve 300,00 TL iştirak nafakasına, kadın yararına aylık 100,00 TL tedbir ve 350,00 TL yoksulluk nafakası ile kadın yararına 15.000,00 TL maddî, 12.000,00 TL manevî tazminata, ziynet alacağının reddine, baba ile çocuklar arasında her ayın ilk ve üçüncü Cumartesi günü saat 10.00 ila aynı gün saat 17.00'a kadar annenin konutundan baba tarafından alınıp bırakılmak suretiyle karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1. Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; ziynet eşyası için mahkemece kesin süre verilmediğini, yemin delilinin hatırlatılmadığını, vekâlet ücretinin çok olduğunu, çocuklar ile kadın lehine hükmedilen nafakalar ile tazminat miktarlarının az olduğunu, ziynet alacağının kabulüne karar verilmesi gerektiğini ileri sürerek kararın kaldırılmasına yeniden esas hakkında hüküm kurmak suretiyle karar verilmesini talep etmiştir.

2. Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; kusur belirlemesinin hatalı olduğunu, çocuk ve kadın yararına hükmedilen nafakaların kaldırılması gerektiği, yüklenilen kusurlara ilişkin delillerin sunulmadığı, erkek tanık beyanları ile de iddiaların ... olmadığının ortaya çıktığını, kadın yararına hükmedilen tazminatların kaldırılmasına karar verilmesi gerektiğini ileri sürerek 6100 sayılı Kanun’un 336 ncı ve 337 nci maddeleri gereğince adli yardım talebinin kabulüne, kararın kaldırılmasını, yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile İlk Derece Mahkemesinin belirlediği kusurlar ile kusurun derecesinin tüm dosya kapsamına uygun olduğu, erkeğin boşanmaya yol açan olaylarda tam kusurlu olduğu, boşanmakla kadının mevcut veya beklenen menfaati ihlal edilecek olup, erkeğin belirlenen darp, hakaret, davacıyı ... düşürme eylemleri kadının kişilik haklarına saldırı teşkil ettiği, kadının sürekli ve düzenli bir gelirinin olmaması da dikkate alındığında mahkemece kadın lehine maddî ve manevî tazminata ile kadın ve çocuklar yararına nafakaya hükmedilmesi ... olduğu gerekçesi ile erkeğin tüm istinaf başvurusunun 6100 sayılı Kanun’un 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) ... alt bendi gereğince esastan reddine, tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı ile ihlâl edilen mevcut ve beklenen menfaat ve evlilikte geçen süre, kadın ve çocukların ihtiyaçları ile hakkaniyet ilkesi de dikkate alındığında kadın yararına takdir edilen maddî ve manevî tazminat ile kadın ve çocuklar yararına takdir edilen tedbir, iştirak ve yoksulluk nafaka miktarlarının az olduğu gerekçesi ile 6100 sayılı Kanun’un 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (2) ... alt bendi gereğince kadının istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurmak suretiyle kadın yararına 50.000,00 TL maddî tazminat ve 30.000,00 TL manevî tazminata, her bir çocuk yararına ayrı ayrı aylık 500,00 TL tedbir ve iştirak nafakası ile kadın yararına aylık 500,00 TL tedbir ve 750,00 TL yoksulluk nafakasına, ziynet alacağının tefriki ile ayrı bir esasa kaydına karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı erkek vekili temyiz başvuru dilekçesinde özetle; kadının akıl almaz ve iftira boyutunda olan iddialarının ispatlanmadığını, kendi tanık beyanlarının incelenmesinde görüleceği üzere, tarafların daha önce hiçbir sorun yaşamadığını, komşuları ile ilişkilerinin ... olduğunu beyan ettiklerini, buna rağmen erkek tanık beyanlarına üstünlük tanınmadığını, erkeğin psikolojik herhangi bir sorunun olmadığını, böyle sorunu olmayan bir babanın çocuklarının yanında kusur olarak belirtilen şekilde dolaşmasının hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, çocukların annelerinin etkisinde kalarak beyanda bulunduklarını, kadının ailesinin etkisinde kalarak boşanmaya karar verdiğini, çocukların yatılı okuduklarını ve aile hayatını bilmediklerini, kurulan kişisel ilişkinin yetersiz ve koşula bağlanmasının hakkaniyete aykırı olduğunu ileri sürerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, davacı kadın tarafından açılan boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, belirlenen tedbir, iştirak ve yoksulluk nafaka miktarı ile tazminat miktarlarının dosya kapsamı ve hakkaniyete uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi, 166 ncı maddesinin birinci fıkrası, 174 üncü ve 175 ... maddesi, 324 üncü ve 330 uncu maddesi. 6100 sayılı Kanun’un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası, 370 ... maddesi ile 371 ... maddesi.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 ... maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 ... maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

25.05.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.