Logo

2. Hukuk Dairesi2023/1202 E. 2023/4326 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Boşanma davasında hükmedilen maddi ve manevi tazminat ile nafaka miktarlarının ve kişisel ilişki düzenlemesinin uygunluğu.

Gerekçe ve Sonuç: Dosya kapsamı, tarafların karşılıklı iddia ve savunmaları, delillerin takdiri ve uygulanması gereken hukuk kuralları gözetilerek, hükmedilen nafaka miktarlarının taleple uyumlu olduğu ve diğer hususlarda da bozma nedeni bulunmadığı gerekçesiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/2663 E., 2022/2232 K.

KARAR : İstinaf başvurusunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurulması

Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir. Kararın davacı kadın tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile hükmün kaldırılarak kadının taraf ehliyetine ilişkin rapor alınmak üzere İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

Gönderme kararı sonrasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına ve fer'îlerine karar verilmiştir.

Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı kadın vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı kadın vekili dava dilekçesinde; evlilik birliğinin davalı erkeğin kusurlu davranışları nedeniyle temelinden sarsıldığını iddia ederek 4721 sayılı Türk Medeni Kanun'un (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesi gereğince tarafların boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin annesine verilmesine, çocuk yararına aylık 500,00 TL tedbir ve iştirak, davacı yararına aylık 500,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakalarına, davacı kadın yararına, 50.000,00 TL maddî, 50.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı erkek vekili cevap dilekçesinde; iddiaların asılsız olduğunu savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

A. İlk Derece Mahkemesinin Birinci Kararı

İlk Derece Mahkemesinin 20.02.2019 tarih, 2017/94 Esas ve 2019/78 Karar sayılı kararı ile davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesi gereğince boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin annesine verilmesine, baba ile çocuk arasında kişisel ilişki kurulmasına, çocuk yararına aylık 250,00 TL tedbir-iştirak nafakasına, davacı kadın yararına aylık 300,00 TL tedbir-yoksulluk nafakasına, davacı kadının tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir.

B. Bölge Adliye Mahkemesinin Gönderme Kararı

1.İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı kadın vekili, kusur belirlemesi, tazminat ve nafaka miktarları ile kişisel ilişki süresi yönlerinden istinaf başvurusunda bulunulmuştur.

2. Bölge Adliye Mahkemesinin 27.10.2021 tarih ve 2019/1780 Esas, 2021/1601 Karar sayılı kararı ile kadının taraf ehliyetinin araştırılması gerektiği gerekçesi ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

C. İlk Derece Mahkemesinin Son Kararı

İlk Derece Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacı kadının davasında haklı olduğu, davalı erkeğin evlilik birliğinin üzerine yüklediği yükümlülükleri yerine getirmediği, evine ve eşine karşı ilgisiz davrandığı ve ihtiyaçlarıyla ilgilenmediği, ilgi ve alakayı göstermediği, davacı kadının yanında zor zamanlarında ve yardıma ihtiyacı olan dönemlerde yanında olmadığı, eşine hakaret ettiği gerekçesi ile 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesi gereğince boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin annesine verilmesine, baba ile çocuk arasında kişisel ilişki kurulmasına, çocuk yararına aylık karar tarihinden itibaren 500,00 TL tedbir nafakasına, karar kesinleştiğinde iştirak nafakası olarak devamına, davacı kadın yararına aylık karar tarihinden itibaren 500,00 TL tedbir nafakasına, karar kesinleştiğinde yoksulluk nafakası olarak devamına, davacı kadın yararına dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte 10.000,00 TL maddî, 10.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1.Davacı kadın vekili, tazminat ve nafakaların miktarı ile kişisel ilişki süresi yönünden İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

2.Davalı erkek vekili, kusur belirlemesi, kişisel ilişki süresi ile nafaka ve tazminatlar yönlerinden İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile kadın yararına hükmedilen tazminat miktarlarının az olduğu, talep olmamasına rağmen tazminatlara faiz işletilmesinin hatalı olduğu, tedbir nafakalarına dava tarihinden itibaren hükmedilmesi gerekirken karar tarihinden itibaren hükmedilmesinin hatalı olduğu, istinafa konu diğer yönlerden İlk Derece Mahkemesi kararının isabetli olduğu gerekçesi ile tarafların istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurmak suretiyle davacı kadın yararına 30.000,00 TL maddî, 20.000,00 TL manevî tazminata, ortak çocuk yararına dava tarihinden itibaren aylık 500,00 TL tedbir nafakasına, karar kesinleştiğinde iştirak nafakası olarak devamına, davacı kadın yararına dava tarihinden itibaren aylık 500,00 TL tedbir nafakasına, karar kesinleştiğinde yoksulluk nafakası olarak devamına, tarafların diğer istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı kadın vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı kadın vekili; müvekkilinin evlilik boyunca yaşadığı sıkıntılı durumlar ile ekonomik koşullar gözetildiğinde müvekkili yararına hükmedilen maddî ve manevî tazminatlar ile nafaka miktarlarının çok düşük olduğunu, kişisel ilişki süresinin yeniden belirlenmesi gerektiğini, Bölge Adliye Mahkemesi kararının usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; tazminatların ve nafakaların miktarları ile kişisel ilişki süresi yönlerinden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, boşanma davası olup, uyuşmazlık kadın yararına hükmedilen tazminat ve nafaka miktarlarının dosya kapsamına ve hakkaniyete uygun olup olmadığı, çocuk yararına hükmedilen nafaka miktarının tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile çocuğun ihtiyaçlarını karşılamaya uygun olup olmadığı, kişisel ilişki düzenlemesinin çocuğun yüksek yararına uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 4 üncü, 169 uncu, 174 üncü, 175 inci, 182 nci, 323 üncü, 330 uncu maddeleri. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 371 inci maddesi. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere, delillerin takdirinde hata görülmemesine ve özellikle kadın ve çocuk yararına talep kadar yoksulluk ve iştirak nafakasına hükmedildiğinin anlaşılmasına göre temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

28.09.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.