Logo

2. Hukuk Dairesi2023/1251 E. 2023/4109 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacı kadının boşanma davasının reddine ilişkin istinaf başvurusunun reddine karşı yapılan temyiz başvurusunda, boşanma nedeninin ispatlanıp ispatlanmadığı, tedbir nafakası miktarının uygunluğu ve ikinci tanık listesinin geçerliliği hususlarında uyuşmazlık bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Dosyadaki tüm deliller, tarafların iddia ve savunmaları ile ilgili hukuk kuralları değerlendirildiğinde, usul ve yasaya aykırı bir durum tespit edilemediğinden, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/2325 E., 2022/2295 K.

KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddi

İLK DERECE MAHKEMESİ : Niğde 1. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2019/1067 E., 2022/314 K.

Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvuruların ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı kadın vekili dava dilekçesinde; tarafların Almanya'da yaşadıklarını, erkeğin alkol ve uyuşturucu bağımlısı olduğunu, uyuştucu parası almak için müvekkilini defalarca dövdüğünü, ölümle tehdit ettiğini, evde kapıları kırıp ev eşyalarını parçaladığını, bıçak çekerek müvekkilini evden kovduğunu, bu durumun Almanya' da yargıya intikal ettiğini, erkeğin altı ay uzaklaştırma cezası aldığını, erkeğin bundan dolayı Almanya'yı terk ederek Niğde'ye yerleşmek zorunda kaldığını, erkeğin Türkiye'de bulunan eve ve eşyalara da zarar verdiğini, müvekkilinin yaşanan olaylar nedeniyle boşanmak istediğini bildirdiğinde ise "boşanırsan seni öldürürüm" sözleri ile tehdit ettiğini, bu nedenlerle evlilik birliğinin devamına imkan kalmadığını ve temelinden sarsıldığını beyanla tarafların boşanmalarına, ortak çocuk Mert lehine aylık 1.500,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, müvekkili yararına 1.500,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile 100.000,00 TL maddî, 100.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı erkek, usulüne uygun dava dilekçesi tebliğine rağmen davaya cevap vermemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; kadının tanık listesinde bildirdiği tanıklardan K.Z. nin dinlenilmesinden vazgeçtiği, daha sonra dinlenilmesi için yeni bir tanık bildirdiği, ikinci tanık listesi dikkate alınamayacağından dinlenen bu tanık beyanının değerlendirilmediğini, kadının dinlenen tanığının beyanlarının ise büyük bir kısmının duyuma dayalı olduğu, iddia edilen hususların bir kısmı hakkında ise hiç bir bilgi sahibi olmadığı, yargılama aşamasında erkeğin aldattığı iddia edilmiş ise de, dilekçeler teatisi aşamasında ileri sürülmediğinden değerlendirilmediği, bu duruma göre kadın tarafından erkeğe atfedilen kusurlu bir davranışın ispatlanamadığı gerekçesi ile davanın reddine ara kararla kadın lehine aylık 400,00 TL tedbir nafakasına karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1.Davacı kadın vekili, dava sürecinde tanık değiştirmek zorunda kalmalarının nedeninin Covid tedbirleri ve tanığın yurt dışında olmasından kaynaklandığını, kabul edilmesi gerektiğini, dinlenen tanık beyanlarıyla erkeğin uyuşturucu madde ve alkol kullandığının sabit olduğu gibi erkeğin müvekkilini aldattığını, dava sürecinde de aldatma eyleminin devam ettiğini, bu hususa ilişkin dosyaya fotoğraf sunulduğunu, Mahkemece değerlendirilmediğini, eksik inceleme ve hatalı değerlendirme sonucunda verilen kararın usul ve kanuna aykırı olduğunu beyanla; davanın reddi, kusur belirlemesi yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.

2.Davalı erkek vekili, tarafların Almanya'da boşanmanın mali sonuçlarına ilişkin noterde anlaşma yaptıklarını, sözleşmede belirtilenler dışında başkaca maddî talepte bulunmayacaklarına yönelik anlaştıklarını, bu belgeleri apostil şerhli olarak Mahkemeye sunduklarını, kadının sebepsiz zenginleşme amacıyla dava açtığını, hükmedilen tedbir nafakasının kaldırılması gerektiğini, bu nedenle kararın hukuka aykırı olduğunu beyanla; kadın yararına ara kararla hükmedilen tedbir nafakası ve miktarı yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; boşanma veya ayrılık davası açılınca hâkim, davanın devamı süresince gerekli olan özellikle eşlerin barınmasına, geçimine ve çocukların bakım ve korunmasına ilişkin geçici önlemleri kendiliğinden almak zorunda olduğu, buna göre boşanma davasının açıldığı günden, boşanma hükmünün kesinleştiği tarihe kadar kadın yararına tedbir nafakasına hükmedilmesinde, tarafların tespit edilen sosyal ve ekonomik durumları, nafakanın niteliği, günün ekonomik koşulları, kadının ihtiyaçları ve hakkaniyet ilkesi birlikte değerlendirildiğinde, hükmedilen nafakanın miktarların uygun olduğu, İlk Derece Mahkemesinin kararında herhangi bir isabetsizlik bulunmadığı, kararın usul ve kanuna uygun olduğu gerekçesi ile taraf vekillerinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1.Davacı kadın vekili, dava sürecinde olağanüstü nedenlerle tanık değiştirmek zorunda kaldıklarını, dinlenen bu tanık beyanının dikkate alınması gerektiğini, erkeğin müvekkilini aldattığını, boşanma davası devamı süresince sadakat yükümlülüğünün ihlal edilemeyeceğini, ispat edilen aldatma eyleminin Mahkemece değerlendirilmemesinin hatalı olduğunu, nafaka taleplerinin hükümde değerlendirilmediğini, kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu beyanla; davanın reddi ve kusur belirlemesi yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

2.Davalı erkek vekili, tarafların Almanya'da boşanmanın mali sonuçlarına ilişkin noterde anlaşma yaptıklarını, sözleşmede belirtilenler dışında başkaca maddî talepte bulunmayacaklarına yönelik anlaştıklarını, bu belgeleri apostil şerhli olarak Mahkemeye sunduklarını, kadının sebepsiz zenginleşme amacıyla dava açtığını, hükmedilen tedbir nafakasının kaldırılması gerektiğini, bu nedenle kararın hukuka aykırı olduğunu beyanla; kadın yararına ara kararla hükmedilen tedbir nafakası ve miktarı yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, davacı kadın tarafından açılan boşanma davasında davacı kadın tarafından verilen ikinci tanık listesinin geçerli olup olmadığı, taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, davalı erkeğin ispatlanan bir kusurunun bulunup bulunmadığı, davanın ispatlanıp ispatlanmadığı, kabulü şartlarının oluşup oluşmadığı, davacı kadın yararına tedbir nafakası verilmesi şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği ve miktarı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 4 üncü maddesi, 6 ncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu maddesi; 6100 sayılı Kanun'un 119 uncu maddesi, 141 inci maddesi, 190 ıncı ve 194 üncü maddesi, 240 ıncı maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 inci maddesinin birinci fıkrası ve 371 inci maddesi,

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup taraf vekillerice temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlere yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

20.09.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.