"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/2326 E., 2022/2344 K.
KARAR : Başvurunun kabulü ile yeniden hüküm kurma
İLK DERECE MAHKEMESİ : Niğde 1. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2021/1015 E., 2022/406 K.
Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince her iki davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın her iki taraf vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince her iki tarafın başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, yeniden hüküm kurulmasına, her iki davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı karşı davacı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı karşı davalı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; davalı erkeğin sorumluluklarını yerine getirmediğini, bağımsız bir konut tahsis etmediğini, kadını ailesinin evine bıraktığını ve ortak yaşam sürmekten kaçındığını, sürekli yalan söylediğini, hakaret ettiğini, gereken ilgiyi göstermediğini, psikolojik şiddet uyguladığını iddia ederek tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeni ile boşanmalarına, 1.500,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile faizi ile 100.000,00 TL maddî, 100.000,00 TL manevî tazminatın davalı karşı davacı erkekten alınarak davacı karşı davalı kadına verilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı karşı davacı erkek vekili süresinde verdiği cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; davalı karşı davacı erkeğin sözleşmeli er olarak çalıştığını, kadını güvenlik nedeni ile çalıştığı yere götüremediğini, davacı karşı davalı kadının erkeğin ailesi ile yaşamayı kabul ettiğini, davacı karşı davalı kadının aşağılayıcı söz ve davranışlarda bulunduğunu, sürekli maddî isteklerde bulunduğunu, karşılamazsa boşanmakla tehdit ettiğini, davalı karşı davacı erkeğin bilgisi olmadan çalışmaya başladığını, ayrı telefon hattı aldığını, içkili mekanlara eğlenceye gittiğini, sosyal medyada karşı cinsle sohbet ettiğini, kızlık soyadını kullandığını, sadakat yükümlülüğüne aykırı davrandığını, ailesine hakaret ettiğini iddia ederek tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeni ile boşanmalarına, 100.000,00 TL maddî, 100.000,00 TL manevî tazminatın davacı karşı davalı kadından alınarak davalı karşı davacı erkeğe verilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, asıl ve karşı davada taraflarca isnat edilen kusurların ileri sürülen delillerle ispatlanamadığı gerekçesi ile her iki davanın ayrı ayrı reddine, davacı karşı davalı kadın yararına iş akdinin sona erdiği 30.04.2022 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere aylık 1.200,00 TL tedbir nafakasının davalı karşı davacı erkekten alınarak davacı karşı davalı kadına verilmesine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde her iki taraf vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1.Davalı karşı davacı erkek vekili, davacı karşı davalı kadının sürekli kendi anne ve babasının yanında kaldığını, davacı karşı davalı kadının kızlık soy ismi ile sosyal medyada güven sarsıcı davranışlarda bulunduğunu, hakaret ettiğini belirterek davalı karşı davacı erkeğin reddedilen boşanma davası yönünden kararın bozulmasını talep etmiştir.
2. Davacı karşı davalı kadın vekili, davalarının ispatlandığı halde reddedilmesinin hukuka aykırı olduğunu, davalı karşı davacı erkeğin bağımsız konut tesis etmediğini, ortak yaşamdan kaçındığını, sürekli yalan söylediğini, birlik görevlerini yerine getirmediğini, psikolojik şiddet uyguladığını, tanık beyanları ile bu durumun sabit olduğunu belirterek davacı karşı davalı kadının reddedilen boşanma davası yönünden kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacı karşı davalı kadının erkeğin babasına "sizin yüzünüzü köpekler görsün" dediği, bu davranışı ile az kusurlu olduğu, davalı karşı davacı erkeğin ise bağımsız konut sağlamadığı ve eşi ile yeterince ilgilenmediği, bu davranışları ile ağır kusurlu olduğu, İlk Derece Mahkemesince tarafların karşılıklı açmış oldukları boşanma davalarının kabulüne karar verilmesi gerekirken reddine karar verilmesinin isabetsiz olduğu, belirlenen kusur durumuna göre kadının talep ettiği yoksulluk nafakası ile maddî tazminat taleplerinin reddine karar verilmesinin de isabetsiz olduğu, düzenli bir geliri ve malvarlığı bulunmayan, boşanma yüzünden yoksulluğa düşeceği anlaşılan ve boşanmaya neden olan olaylarda ağır kusurlu olmayan davacı karşı davalı kadın yararına yoksulluk nafakası hükmedilmesi gerektiği, boşanmaya sebep olan olaylarda daha ziyade veya eşit kusurlu olmadığı anlaşılan, mevcut veya beklenen menfaatleri boşanma yüzünden zedelenen, en azından eşinin maddî desteğini yitiren davacı karşı davalı kadın yararına maddî tazminat hükmedilmesi gerektiği, davacı karşı davalı kadının davalı karşı davacı erkeğin kişilik haklarına saldırı niteliğinde bir eyleminin varlığını ispat edemediğinden manevî tazminat talebinin reddine karar verilmesi gerektiği, boşanmaya sebep olan olaylarda davalı karşı davacı erkeğin ağır kusurlu olduğu anlaşıldığından maddî tazminat ve manevî tazminat taleplerinin reddine karar verilmesi gerektiği gerekçeleri ile davacı karşı davalı kadının kusur tespiti, reddedilen boşanma davası, reddedilen yoksulluk nafakası ile maddî tazminat taleplerine yönelik istinaf başvurusu ile davalı karşı davacı erkeğin kusur tespiti ve reddedilen boşanma davasına yönelik istinaf başvurularının kabulü ile İlk Derece Mahkemesi ilamının tamamen kaldırılmasına, yeniden hüküm kurularak her iki boşanma davasının kabulü ile tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeni ile boşanmalarına, davacı karşı davalı kadın yararına iş akdinin sona erdiği 30.04.2022 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere aylık 1.200,00 TL tedbir nafakasının davalı karşı davacı erkekten alınarak davacı karşı davalı kadına verilmesine, davacı karşı davalı kadının maddî tazminat talebinin kısmen kabulü ile 40.000,00 TL maddî tazminatın boşanma hükmünün kesinleştiği tarihten itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı karşı davacı erkekten alınarak davacı karşı davalı kadına verilmesine, davacı karşı davalı kadının manevî tazminat talebinin reddine, davalı karşı davacı erkeğin maddî ve manevî tazminat taleplerinin reddine, davacı karşı davalı kadının sair istinaf başvurusunun ise esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı karşı davacı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı karşı davacı erkek vekili, davalı karşı davacı erkeğin Hakkari`de görev yaptığını ve çakılı kadro olduğunu bilerek evlendiğini, davalı karşı davacı erkeğin ailesi ile yaşamayı kabul ettiğini, buna rağmen uzun süreli ailesinin yanında kaldığını, davalı karşı davacı erkeğin güvenlik nedeni ile eşini çalıştığı yere götüremediğini, izin aldığı dönemlerde kadını sürekli tatile götürdüğünü, hediyeler aldığını, davalı karşı davacı erkeğe eşi ile ilgilenmediği gerekçesi ile kusur atfedilmesinin hatalı olduğunu, kusur tespitinin hatalı yapıldığını, davacı karşı davalı kadının çalıştığını, verilen tedbir nafakasının hatalı olduğunu belirterek davacı karşı davalı kadının boşanma davasının kabulü, kusur belirlemesi, aleyhine hükmedilen maddî tazminat, tedbir nafakası ve tazminat taleplerinin reddi yönünden kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
. Uyuşmazlık, taraflarca açılan karşılıklı boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, davacı karşı davalı kadının boşanma davasının kabulü, kadın yararına maddî tazminat ve tedbir nafakası verilmesi şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği, davalı karşı davacı erkeğin tazminat taleplerinin reddinin doğru olup olmadığı ve yoksulluk ve tedbir nafakası yönünden hüküm ile gerekçe arasında çelişki oluşturulup oluşturulmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 190 ıncı, 194 üncü, 297 nci, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) 4 üncü, 6 ncı, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu maddesi, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 175 inci maddesi
3. Değerlendirme
1. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davalı karşı davacı erkek vekilinin aşağıdaki paragraf kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2. Somut uyuşmazlıkta Bölge Adliye Mahkemesince gerekçe kısmında davacı karşı davalı kadın yararına aylık 1.200,00 TL yoksulluk nafakasına hükmedilmesine ve davacı karşı davalı kadının tedbir nafakasına yönelik istinaf başvurusunun esastan reddine karar verildiği belirtilmiş, hüküm kısmında ise davacı karşı davalı kadının tedbir nafakasına ilişkin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmişken, davacı karşı davalı kadın lehine iş akdinin sona erdiği 30.04.2022 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere aylık 1.200,00 TL tedbir nafakasının davalı karşı davacı erkekten alınarak davacı karşı davalı kadına ödenmesine karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesince gerekçe kısmında davacı karşı davalı kadın yararına aylık 1.200,00 TL yoksulluk nafakasına hükmedilirken ve hüküm ile gerekçe kısmında davacı karşı davalı kadının tedbir nafakasına ilişkin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmişken, davacı karşı davalı kadın yararına tekrar tedbir nafakasına ilişkin hüküm kurularak gerekçe ile hüküm arasında ve hükümlerin kendi arasında çelişki oluşturulmuştur. Gerekçe ve hüküm arasında yaratılan bu çelişki tek başına bozma sebebi oluşturduğundan, tedbir ve yoksulluk nafakasına yönelik hükmün münhasıran bu sebeple bozulması gerekmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1. Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının tedbir nafakası ve yoksulluk nafakası yönünden BOZULMASINA, bozma sebebine göre tedbir ve yoksulluk nafakasının esasına yönelik temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına,
2. Davalı karşı davacı erkek vekilinin sair temyiz itirazlarının reddi ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozma kapsamı dışında kalan temyize konu bölümlerinin 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Peşin alınan harcın istek halinde yatırana iadesine,
Dosyanın Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,03.10.2023 tarihinde oybirliği ile karar verildi.