"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/1150 E., 2022/1851 K.
KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : ... 6. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2019/231 E., 2021/285 K.
Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl ve karşı davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına ve fer'îlerine karar verilmiştir.
Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı karşı davalı kadın vekili dava dilekçesinde; erkeğin şiddet uyguladığını, hakaret ve küfür ettiğini, eşine ve çocuğuna ilgisiz davrandığını, kendi annesiyle sürekli vakit geçirip eve geç geldiğini, 2018 Ağustos ayında gördüğü fiziksel şiddet eyleminden sonra ayrıldıklarını, ayrılık sonrası sözlü şiddet içeren mesajlar attığını iddia ederek 4721 sayılı Türk Medeni Kanun'un (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesi uyarınca tarafların boşanmalarına, velâyetin anneye tevdii ile 1.500,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, 1.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, 100.000,00 TL maddî ve 200.000,00 TL manevî tazminata ve mal rejiminin tasfiyesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı-karşı davacı kadın cevaba cevap dilekçesinde özetle; erkeğin yatağı ayırdığını, dava açıldıktan sonra erkek ve ailesinin çocuğu annesine karşı doldurduklarını, evden kovulduğunu, bipolar bozukluk sebebiyle tedavi gördüğünü, sadakatsizlik olayının affa uğradığını belirterek taleplerini tekrar etmiştir.
II. CEVAP:
Davalı karşı davacı erkek vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde; iddiaların asılsız olduğunu, kadının hep yalnız ve kendi istediği gibi hareket etmek istediğini, sürekli yatağı ayırdığını, eşine ve eşinin ailesine hakaret ettiğini, sadakatsiz davranışlar sergilediğini, defalarca evi terk ettiğini, birlik görevlerini ihmal ettiğini (eve geç gelme, yemek yapmama), eşinin ameliyatından bir gün önce evden ayrıldığını, iddia ederek ve savunarak asıl davanın reddini, 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinde belirtilen evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki nedenine dayalı karşı davalarının kabulü ile tarafların boşanmalarına ve velâyetin babaya tevdii ile aylık 500,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, 100.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile kadının eşine ve çocuğuna karşı ilgisiz olduğu, eşi ameliyat olduğunda yanında olmadığı, davacının davalıya hakaret ettiği, erkeğin de kadına hakaret ettiği, ilgisiz davrandığı, şiddet uyguladığı, küfür ettiği, kadının başkası ile ilişkisinin olduğu, başkası ile ilişkisi ortaya çıktığında evden ayrıldığı, boşanma davasının açılmasına neden olan olaylarda kadının daha ziyade kusurlu olduğu gerekçesiyle asıl dava ve karşı davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına, velâyetin anneye tevdiine, aylık 500,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, kadının tazminat taleplerinin reddine, erkek yararına 20.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekillerince istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1. Davacı karşı davalı kadın katılma yolu ile istinaf dilekçesinde; kusur, kendi reddedilen tazminat talepleri, erkek lehine hükmedilen manevî tazminat, çocuk için hükmedilen nafakaların miktarı yönünden kararın kaldırılmasını istemiştir.
2. Davalı karşı davacı erkek vekili, velâyet, kusur belirlemesi, tazminat miktarı yönünden kararın kaldırılmasını istemiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile İlk Derece Mahkemesi kararında usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı gerekçesi ile tarafların istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekillerince temyiz isteminde bulunulmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1.Davacı karşı davalı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; kusur durumunun hatalı belirlendiğini, sadakatsizlik eyleminin affedildiğini, hükme esas alınamayacağını, tazminat taleplerinin kabulü, erkeğin tazminat taleplerinin reddi gerektiğini, tedbir ve iştirak nafakası miktarının da düşük olduğunu belirterek; kusur belirlemesi, reddedilen tazminat talepleri, erkek lehine hükmedilen manevî tazminat ile tedbir ve iştirak nafakalarının miktarı yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
2.Davalı karşı davacı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; kadının feragati sonrası yapılan istinaf incelemesinin reddi gerektiğini belirterek velâyet, kusur belirlemesi ve manevî tazminatın miktarı yönünden kararın bozulmasını istemiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, istinaf başvurusundan feragat eden tarafın katılma yolu ile istinaf başvuru hakkının olup olmadığı, taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, var ise kusurun kimden kaynaklandığı, kusur belirlemesinin doğru olup olmadığı, af olgusunun ispatlanıp ispatlanmadığı, kadının tazminat taleplerinin reddinin yerinde olup olmadığı, erkek yararına manevî tazminat verilmesi şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği, şartları var ise manevî tazminat miktarının dosya kapsamı ve hakkaniyete uygun olup olmadığı, velâyet düzenlemesi ile çocuk için hükmedilen nafakaların miktarının yerinde olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 182 inci maddesi, 330 uncu maddesi, 336 ncı maddesi; 6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri; Yargıtay Hukuk Genel Kurulu, 10.05.2023 tarih ve 2022/2-197 E., 2023/445 K.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup taraf vekillerince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlere yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
19.09.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.