Logo

2. Hukuk Dairesi2023/127 E. 2023/893 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Yargıtay 2. Hukuk Dairesinin boşanma davasına ilişkin onama kararının düzeltilmesi talebinin incelenmesi.

Gerekçe ve Sonuç: Yargıtay kararının, yasal ve hukuki dayanakları gösterilerek verildiği ve karar düzeltme talebinin, 1086 sayılı HUMK'nun 440. maddesinde belirtilen düzeltme sebeplerinden hiçbirini içermediği gözetilerek karar düzeltme talebi reddedilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi

Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı bozma sonrası yapılan yargılama sonunda, Mahkemece tarafların eşit kusurlu oldukları gerekçesiyle davacı-davalı kadının tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı-davalı kadın vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece Mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Davacı-davalı kadın vekili tarafından Dairece verilen kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla; kesinlik, süre ve diğer usul eksiklikler yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, karar düzeltme dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı-davalı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; erkeğin yakınlarının kadına sürekli hakaretlerde bulunup aşağıladıklarını, erkeğin bu duruma başlangıçta sessiz kalıp sonraları yakınlarının etkisi ile kadına aynı şekilde davrandığını, kadının annesinin müşterek haneden kovulduğunu, kadının yakınlarına gitmek isteğinin erkek tarafından kabul edilmeyince tartışmalar çıktığını ve evden kovmak ve kadına fiziksel şiddet uygulamak şeklinde geliştiğini, son şiddet olayı nedeniyle erkeğin mahkumiyetine karar verildiğini, bu olay nedeniyle taraflar aynı evde oturmalarına rağmen birliktelik olmadığını, evlilik birliğinin temelinden sarsıldığını belirterek tarafların boşanmalarına, çocukların velâyetinin anneye bırakılarak her bir çocuk için aylık 750,00 TL iştirak nafakası ile kadın lehine aylık 750,00 TL yoksulluk nafakası ile 100.000,00 TL maddî ve 150.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı-davacı erkek vekili cevap ve birleşen dava dilekçesinde özetle; iddiaların doğru olmadığını, söz konusu ceza dosyası ve uzaklaştırmak kararından sonra tarafların barıştıklarını, iki ay daha fiili beraberliklerinin devam ettiğini, ortada bir sebep yokken kadının habersiz evi terk ettiğini, kadına eve dönmesi yönünde ihtar kararı gönderildiğini, bu aşamadan sonra kadın ve kadının yakınlarının müşterek haneye eşyaları götürmek için geldiklerinde kadının hakaretlere uğradığını, kadının kusurlu olduğunu, evlilik birliğinin temelinden sarsıldığını belirterek kadının davasının reddini, birleşen kendi davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına, çocukların velâyetinin babaya bırakılarak yasal faiziyle birlikte 100.000,00 TL maddî ve 200.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemece, son olayda kadına fiziksel şiddet uygulayan erkeğin tam kusurlu olduğu, kadının ise kusurlu bir davranışı ispatlanamadığı gerekçesiyle kadının davasının kabulü ile tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesi gereği boşanmalarına, kadın lehine 15.000,00 TL maddî, 15.000,00 TL manevî tazminat ile kadın lehine aylık 200,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, velâyetin anneye verilmesine ve babayla kişisel ilişki kurulmasına, müşterek çocuklar lehine ayrı ayrı aylık 200,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, erkeğin birleşen boşanma davası yönünden tarafların boşanmalarına yer olmadığına ve maddî ve manevî tazminat isteminin dava reddedilmekle bu hususta hüküm kurulmasına yer olmadığına şeklinde karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Birinci Bozma Kararı

1. Mahkeme kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairenin 28.11.2017 tarihli ve 2016/13159 Esas, 2017/13518 Karar sayılı kararıyla, Mahkemece, hem erkeğin boşanma davası ile yine erkeğin maddî ve manevî tazminat isteklerinin reddine karar verilip hem de erkeğin boşanma talebi bakımından boşanmalarına yer olmadığına ve tazminat istekleri yönünden de hüküm kurulmasına yer olmadığına dair karar verilmesinin çelişkiye sebebiyet verdiği, gerçekleşen bu durum karşısında, hüküm kısmı kendi içinde çelişkili olup, yaratılan bu çelişki tek başına bozma sebebi oluşturduğundan, hükmün münhasıran bu sebeple bozulması gerektiği belirtilerek hükmün bozulmasına karar verilmiştir.

B. İkinci Bozma Kararı

1. Bozmaya uyan Mahkemece, son olayda kadına fiziksel şiddet uygulayan erkeğin tam kusurlu olduğu, kadının ise kusurlu bir davranışı ispatlanamadığı gerekçesiyle kadının davasının kabulü ile tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereği boşanmalarına, kadın lehine 15.000,00 TL maddî, 15.000,00 TL manevî tazminat ile kadın lehine aylık 200,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, velâyetin anneye verilmesine ve babayla kişisel ilişki kurulmasına, müşterek çocuklar lehine ayrı ayrı aylık 200,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, erkeğin birleşen boşanma davasının ve tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir. Karara karşı, süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairenin 04.03.2019 tarihli ve 2018/2776 Esas, 2019/2066 Karar sayılı kararıyla, toplanan delillerle kadının eşyalarını almak için ortak konuta geldiğinde, eşine hakaret ettiği, eşine tokat atıp eşinin göğsünü yumrukladığı, bu halde taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkân vermeyecek nitelikte bir geçimsizliğin mevcut ve sabit olduğu, olayların akışı karşısında erkeğin de dava açmakta haklı olduğu, erkeğin davasının da kabulü ile boşanmaya karar verilecek yerde, yetersiz gerekçe ile erkeğin davasının reddinin doğru olmadığı gerekçesi ile hükmün bozulmasına, bozma sebebine göre yeniden hüküm kurulması gerekli hale gelen kadının davasına yönelik temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına karar verilmiş, kadının karar düzeltme isteği ise reddedilmiştir.

C. Üçüncü Bozma Kararı

1. Bozmaya uyan Mahkemece, kadının asıl davanın açılmasından ve ayrılığa sebep olaydan sonra ancak birleşen davanın açılmasından önce eşyalarını almak için müşterek haneye geldiğinde, eşine hakaret etmesi, tokat atması hususunda toplanan tanık beyanları ile sabit olmakla erkeğin davayı açmakta haklı olduğu, kadının bu şekilde geçimsizlikte kusurlu olduğu, asıl davadaki tarafların ayrılıklarına sebep olaylarda kusur durumları da göz önüne alınarak erkeğin daha fazla kusurlu olduğu gerekçesiyle her iki davanın 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkraları gereği kabulü ile tarafların boşanmalarına, velâyetlerin anneye verilmesine, çocuklar lehine ayrı ayrı aylık 500,00 TL iştirak nafakasına, kadın lehine aylık 500,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, kadın lehine 15.000,00 TL maddî, 15.000,00 TL manevî tazminata, erkeğin tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir. Karara karşı, süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairenin 10.11.2020 tarihli 2020/2272 Esas, 2020/5575 Karar sayılı kararıyla, mahkemece bozma ilamına uyulduğu, kadının kusurlu davranışlarının yazıldığı, erkeğin boşanmaya sebebiyet veren olaylarda ağır kusurlu olduğu kabul edilmesine rağmen, denetime olanak verecek şekilde, erkeğin kusurlu davranışlarına ilişkin herhangi bir tespitte bulunulmadığı gibi hangi olayların sabit olduğunun belirtilmediği, bu haliyle gerekçesiz şekilde karar oluşturulmasının usul ve kanuna aykırı olduğu gerekçesi ile hükmün bozulmasına, sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına karar verilmiştir.

D. Dördüncü Bozma Kararı

1. Bozmaya uyan Mahkemece, son olayda kadına fiziksel şiddet uygulayan erkeğin, eşyaları eve almak için gittiğinde erkeğe yönelik sen erkek misin diyerek tokat atan kadından daha ağır olduğu gerekçesiyle her iki davanın 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkraları gereği kabulü ile tarafların boşanmalarına, velâyetlerin anneye verilmesine, çocuklar lehine ayrı ayrı aylık 500,00 TL iştirak nafakasına, kadın lehine aylık 500,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, kadın lehine 15.000,00 TL maddî, 15.000,00 TL manevî tazminata, erkeğin tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir. Karara karşı, süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairenin 21.09.2021 tarihli ve 2021/3113 Esas, 2021/6334 Karar sayılı kararıyla, Mahkemece taraflara yüklenen ve gerçekleşen vakıalara göre boşanmaya sebebiyet veren olaylarda tarafların eşit kusurlu oldukları, eşit kusurlu eş yararına maddî ve manevî tazminata karar verilemeyeceği, kadının maddî ve manevî tazminat isteklerinin reddine karar vermek gerekirken, hatalı kusur belirlemesinin sonucu olarak yazılı şekilde hüküm kurulmasının usul ve kanuna aykırı olduğu gerekçesi ile kararın bu yönlerden bozulmasına, sair yönlerden kararın onanmasına karar verilmiş, kadının karar düzeltme talebi ise reddedilmiştir.

E. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla, tarafların eşit kusurlu oldukları gerekçesiyle kadının maddî ve manevî tazminat taleplerinin reddine, kesinleşen yönlerden karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuran

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı-davalı kadın vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Gerekçe ve Sonuç

Dairenin 16.11.2022 tarihli 2022/3946 Esas, 2022/9375 Karar sayılı kararıyla, kararın onanması karar verilmiştir.

V. KARAR DÜZELTME

A. Karar Düzeltme Yoluna Başvuran

Dairenin yukarıda belirtilen kararına karşı davacı-davalı kadın vekili karar düzeltme isteminde bulunmuştur.

B. Karar Düzeltme Sebepleri

Davacı-davalı kadın vekili karar düzeltme dilekçesinde özetle; kusur belirlemesi, erkeğin kabul edilen davası, reddedilen tazminat talepleri ile nafaka miktarları yönünden onama kararının düzeltilmesini ve Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, Dairenin 16.11.2022 tarihli ve 2022/3946 Esas, 2022/9375 Karar sayılı kararında düzeltilmesi gereken bir yanlışlığın bulunup bulunmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 440 ıncı maddesi. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkraları, 174 üncü maddesi, 175 inci maddesi, 182 nci ve 327 nci, 328 inci, 329 uncu, 330 uncu ve 331 inci hükümleri.

3. Değerlendirme

1. Yargıtay kararının düzeltilmesi 1086 sayılı Kanun'un 440 ıncı maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Mahkemece verilen karar, Dairemizce yasal ve hukuki dayanakları gösterilmek suretiyle onanmış olup, karar düzeltme istemi 1086 sayılı Kanun'un 440 ıncı maddesindeki nedenlerden hiçbirisine dayanmamaktadır. Bu nedenle yerinde olmayan istemin reddi gerekmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Karar düzeltme talebinin REDDİNE,

1086 sayılı Kanun 442/son ve 4421 sayılı Kanunun 2 ve 4/b-1 maddeleri delaletiyle takdiren 660.00 TL para ceza ile 375.10 TL karar düzeltme ret harcının düzeltme isteyenden tahsiline,

08.03.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.