Logo

2. Hukuk Dairesi2023/1281 E. 2023/4035 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Karşılıklı boşanma davasında, kadının davasının kabulünün ve kadın yararına hükmedilen nafaka ve tazminatların yerinde olup olmadığı ile erkeğin nafaka ve tazminat taleplerinin reddinin isabetliliği uyuşmazlık konusudur.

Gerekçe ve Sonuç: Dosyadaki tüm deliller, tarafların karşılıklı iddia ve savunmaları ile hukuk kuralları değerlendirilerek, usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

KARAR : Başvurunun esastan reddi

İLK DERECE MAHKEMESİ : Kocaeli 3. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2021/161 E., 2021/770 K.

Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl ve karşı davanın kabulüne karar verilmiştir. Kararın davalı karşı davacı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile hükmün kaldırılarak dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

Gönderme kararı sonrasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl ve karşı davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı karşı davacı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı karşı davacı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

1.Davacı karşı davalı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; erkeğin kadını ve kadının ailesini hor görüp aşağıladığını, 1.5 yıldır yatağı ayırdığını, sadakat yükümlülüğünü ihlal ettiğini ileri sürerek tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına,...'in velâyetin anneye tevdiine, faizi ile 400.000.00 TL maddî, 200.000.00 TL manevî tazminata, 1.500,00 TL tedbir ve iştirak, 1.500,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, nafakaların ÜFE oranında artırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

2.Davacı karşı davalı kadın cevaba cevap/karşı davaya cevap dilekçesinde özetle; erkeğin fiziksel, cinsel ve ruhsal olarak ağır şiddet uyguladığını, erkeğin iddialarının asılsız olduğunu belirtmiştir.

II. CEVAP

Davalı karşı davacı erkek vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; iddiaların asılsız olduğunu, kadının müvekkili hor gören, fiziksel özelliklerini eleştiren, eşini beğenmediğini söyleyerek rencide eden biri olduğunu, yemek dahi pişirmediğini, sürekli sosyal medyada vakit geçirdiğini, kadının annesinin evliliğe müdahale ettiğini, kadının ailesini hep ön planda tuttuğunu, yatağı ayıranın da kadın olduğunu, nişan için Türkiye'ye giden kadının dava açmasını şaşkınlıkla karşıladığını belirterek tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, velâyetin babaya tevdiine, faizi ile 300.000.00 TL maddî, 500.000.00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

A. İlk Derece Mahkemesinin Birinci Kararı

İlk Derece Mahkemesinin 12.12.2019 tarih ve 2017/579 Esas, 2019/870 Karar sayılı kararı ile erkeğin kadına duygusal ve cinsel şiddet uyguladığı, buna karşın kadınında erkeğe duygusal şiddet uyguladığı ve ev işini kısmen yapmadığı, erkeğin daha ağır kusurlu olduğu gerekçesiyle tarafların boşanmalarına, velâyetin babaya tevdiine, kadın yararına aylık 2.500,00 TL tedbir ve 1.500,00 TL yoksulluk nafakasına, nafakaların her yıl ÜFE oranında artırılmasına, kararın kesinleşmesinden itibaren kadın yararına faiziyle 125.000.00 TL maddî, 105.000,00 TL manevî tazminata, erkeğin maddî ve manevî tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir.

B. Bölge Adliye Mahkemesinin Gönderme Kararı

1.İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı karşı davacı erkek vekili, kadının davasının kabulü, kusur, kadın lehine hükmedilen nafaka ve tazminatlar ve miktarları ile reddedilen kendi maddî ve manevî tazminat talepleri yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.

2.Bölge Adliye Mahkemesinin 24.02.2021 tarih ve 2020/220 Esas, 2021/209 Karar sayılı kararı ile "Mahkemece, erkeğin gelir ve maddî durumuna ilişkin taraflara talepleri halinde delil bildirmeleri için süre verilmesi, ayrıca yurt dışından yetkili makamlar vasıtasıyla bu hususun araştırılması gerektiği halde bu konuda eksik araştırma yapılarak kadın lehine nafaka ve tazminata hükmedildiği, kabule göre de; geçici velâyeti anneye verilen çocuk için nafakanın başlangıç tarihinin gösterilmemesi, kadın lehine hükmedilen farklı miktardaki tedbir nafakalarının infazda tereddüt oluşturduğu, ayrıca kadın lehine talepten fazla tedbir nafakasına hükmedildiği, davacı karşı davalı kadın vekilinin vekâletnamesinde baro pulu olmadığı" gerekçesi ile kaldırılmasına ve dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

C. İlk Derece Mahkemesinin Son Kararı

İlk Derece Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile erkeğin kadına duygusal ve cinsel şiddet uyguladığı, buna karşın kadınında davalının görünümü ile dalga geçtiği ve ev işini kısmen yapmadığı, erkeğin daha ağır kusurlu olduğu gerekçesiyle tarafların evlilik birliğinin sarsılması nedeniyle boşanmalarına, ortak çocuk ...'nın velâyetinin babaya verilmesine, anne ile kişisel ilişki tesisine,...'in velâyetinin anneye tevdiine, baba ile kişisel ilişki kurulmasına yer olmadığına,... için aylık 1.000,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, kadın yararına 1.500,00 TL tedbir ve 1.500,00 TL yoksulluk nafakasına, nafakaların karar tarihinden bir yıl sonra geçerli olmak üzere her yıl ÜFE oranında artırılmasına, kadın yararına kararın kesinleşmesinden itibaren faiziyle 125.000,00 TL maddî, 105.000,00 TL manevî tazminata, erkeğin maddî ve manevî tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı karşı davacı erkek vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı karşı davacı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; kadının davasının kabulü, kusur, kadın lehine hükmedilen nafaka ve tazminatlar ve miktarları ile reddedilen kendi maddî ve manevî tazminat talepleri yönlerinden istinaf başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; kararda usul ve yasaya aykırılık bulunmadığından davalı karşı davacı erkeğin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı karşı davacı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı karşı davacı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; tek ve tam kusurlunun kadın olmasına rağmen kadının davasının kabulünün, kadın yararına nafaka ve tazminat takdirinin isabetsiz ve miktarlarının fahiş olduğunu, müvekkili lehine maddî ve manevî tazminata hükmedilmesi gerektiğini ileri sürerek kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, karşılıklı açılan boşanma davasında kadının davasının kabulünün doğru olup olmadığı, boşanmaya sebep olan olaylarda kusurun kimde olduğu, kadın yararına hükmedilen maddî ve manevî tazminat ile nafakalara ilişkin koşulların oluşup oluşmadığı, oluşmuş ise miktarlarının hakkaniyete uygun olarak belirlenip belirlenmediği, erkeğin maddî ve manevî tazminat taleplerinin reddinin isabetli olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi, 6 ncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu maddesi, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası; 175. maddesi. 6100 sayılı Kanun'un 190 ıncı maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası, 370 inci maddesi ile 371 inci maddesi; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun (6098 sayılı Kanun) 50 nci ve 51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı-karşı davacı erkek vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

19.09.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.