Logo

2. Hukuk Dairesi2023/1291 E. 2023/5074 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacı kadın tarafından açılan boşanma davasında, boşanmaya sebep olan olaylarda davalı erkeğin kusuru, velayet, nafaka ve tazminat taleplerinin hukuka uygunluğu uyuşmazlık konusudur.

Gerekçe ve Sonuç: Tarafların karşılıklı iddia ve savunmaları, deliller ve dosya kapsamına göre, davalı erkeğin boşanmaya sebep olan olaylardaki kusurunun sabit olduğu, velayet, nafaka ve tazminat hususlarında usul ve hukuka aykırı bir durum bulunmadığı değerlendirilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/1021 E., 2022/1408 K.

KARAR : Başvurunun kabulüyle kısmen esas hakkında yeniden hüküm kurulması

İLK DERECE MAHKEMESİ : Çerkezköy 1. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2021/731 E., 2021/977 K.

Taraflar arasındaki davacı kadın tarafından açılan boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüyle tarafların boşanmalarına ve boşanmanın ferilerine karar verilmiştir. Kararın taraflarca istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince tarafların istinaf itirazları incelenmeksizin kararın kaldırılarak dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

Gönderme kararı sonrasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüyle tarafların boşanmalarına ve boşanmanın ferilerine karar verilmiştir.

Kararın davalı erkek tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulüyle kararın kaldırılarak yeniden kısmen esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı erkek tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; erkeğin evlilik boyunca fiziksel, sözel, cinsel şiddet ve kötü davranışları ile kadına fiziksel ve ruhsal anlamda çok acı çektirdiğini, erkeğin ve ailesinin kadına sürekli çocuğu olmadığı ve kısır olduğu yönünde aşağılayıcı ifadeler kullandığını, psikolojik baskı uyguladığını, kadından para sakladığını, maaşını dahi söylemediğini, ekonomik şiddet uyguladığını, kazandığı maaşını sadece kendi kişisel ihtiyaç ve istekleri için kullandığını, evin geçimini sağlamadığını, kadına ve ortak çocuklara hakaret ve küfür ettiğini, onur kırıcı davrandığını, çocukların psikolojisini ve ahlakını bozduğunu, cinsel şiddet uyguladığını, evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına neden olan olaylarda erkeğin tam kusurlu olduğunu ileri sürerek 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca tarafların boşanmalarına, ortak çocukların velayetinin anneye verilmesine, ortak çocuklar yararına aylık 400,00'er TL olmak üzere toplam 1.200,00 TL tedbir nafakasına, karar kesinleştikten sonra da aynı miktar üzerinden iştirak nafakasına, kadın yararına ise aylık 500,00 TL tedbir, karar kesinleştikten sonra da yoksulluk nafakasına hükmedilmesine, yine kadın yararına 50.000,00 TL maddî, 50.000,00 TL manevî tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte erkekten tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı erkek cevap dilekçesinde özetle; evlilik birliği içinde kadının rencide edici, incitici haraketlerde bulunduğunu, eşi ve çocukları ile yeteri kadar ilgilenmediğini, akşamları eve geldiğinde eşi ile konuşmadığını, ters cevaplar verdiğini ileri sürerek davanın ve tüm feri taleplerinin reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

A. İlk Derece Mahkemesinin Birinci Kararı

İlk Derece Mahkemesinin 19.12.2018 tarih ve 2017/135 Esas, 2018/1223 Karar sayılı kararı ile; davalı erkeğin evlilik birliği içerisinde eşine hakaret ettiği, kök ailesinin fikirlerine eşinin fikirlerinden ziyade önem verdiği, böylece evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına neden olan olaylarda erkeğin tam kusurlu olduğu gerekçesiyle davanın kabulüyle 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca tarafların boşanmalarına, ergin olmayan ortak çocukların velayetinin alınan sosyal inceleme raporu ve çocukların beyanları doğrultusunda anneye bırakılmasına, baba ile aralarında kişisel ilişki tesisine, ortak çocuklardan her biri yararına 200,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına hükmedilmesine, kadın yararına 200,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ödenmesine, yine kadın yararına yasal şartları oluştuğu gerekçesiyle 8.000,00 TL maddî, 8.000,00 TL manevî tazminatın kararın kesinleşmesinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte erkekten alınarak kadına verilmesine karar verilmiştir.

B. Bölge Adliye Mahkemesinin Gönderme Kararı

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek tarafından kadının kabul edilen boşanma davası yönünden istinaf başvurusunda bulunulması üzerine; Bölge Adliye Mahkemesinin 08.06.2021 tarih ve 2019/432 Esas, 2021/992 Karar sayılı kararı ile İlk derece Mahkemesinin yargı çevresi içerisinde karar verildikten sonra aile mahkemesinin kurulmuş olması nedeniyle istinaf talebi incelenmeksizin kararın kaldırılarak görevli mahkemece karar verilmek üzere dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

C.İlk Derece Mahkemesinin Son Kararı

İlk Derece Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davalı erkeğin evlilik birliği içerisinde eşine hakaret ettiği, kök ailesinin fikirlerine eşinin fikirlerinden ziyade önem verdiği, böylece evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına neden olan olaylarda erkeğin tam kusurlu olduğu gerekçesiyle davanın kabulüyle 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca tarafların boşanmalarına, ergin olmayan ortak çocuğun velayetinin alınan sosyal inceleme raporu ve çocuğun beyanları doğrultusunda anneye bırakılmasına, baba ile aralarında kişisel ilişki tesisine, ortak çocuk yararına 200,00 TL tedbir ve 400,00 TL iştirak nafakasına hükmedilmesine, kadın yararına 200,00 TL tedbir ve 300,00 TL yoksulluk nafakası ödenmesine, yine kadın yararına yasal şartları oluştuğu gerekçesiyle 15.000,00 TL maddî, 15.000,00 TL manevî tazminatın kararın kesinleşmesinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte erkekten alınarak kadına verilmesine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davalı erkek istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B.İstinaf Sebepleri

Davalı erkek istinaf dilekçesinde; İlk Derece Mahkemesi kararının kadının kabul edilen boşanma davası yönünden kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C.Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin 21.09.2022 tarihli ve 2022/1021 Esas, 2022/1408 Karar sayılı kararıyla; İlk Derece Mahkemesince kabul edilen ve belirlenen kusurların gerçekleştiği, kadının davasının kabulüne karar verilmesinin isabetli olduğu ancak İlk Derece Mahkemesince verilen İlk karara karşı sadece erkek tarafından istinaf kanun yoluna başvurulduğu, o halde orak çocuk yararına verilen 200,00 TL iştirak, kadın yararına verilen 200,00 TL yoksulluk nafakası ile kadın yararına hükmedilen 8.000,00 TL maddî, 8.000,00 TL manevî tazminat yönünden erkek yararına usuli kazanılmış hak doğduğu, bu durum gözetilmeksizin ortak çocuk ve kadın yararına hükmedilen nafaka miktarları ile kadın yararına hükmedilen tazminat miktarlarının istinaf talebi olmaksızın artırılmasına karar verilmesinin isabetsiz olduğu gerekçesiyle erkeğin iştirak ve yoksulluk nafakası ile kadın yararına hükmedilen maddî ve manevî tazminat miktarlarına yönelik istinaf başvurusunun kabulüyle İlk Derece Mahkemesinin bu hususlara yönelik hüküm fıkralarının kaldırılmasına, yeniden kısmen esas hakkında hüküm kurulması suretiyle ergin olmayan ortak çocuk yararına 200,00 TL tedbir ve kararın kesinleşmesinden sonra aynı miktar üzerinden iştirak nafakası takdirine, davacı kadın yararına takdir edilen 200,00 TL tedbir nafakasının kararın kesinleşmesinden sonra aynı miktar üzerinden yoksulluk nafakası olarak devamına, kadın yararına 8.000,00 TL maddî 8.000,00 TL manevî tazminatın kararın kesinleşmesinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte ödenmesine, erkeğin sair istinaf taleplerinin ise esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı erkek temyiz dilekçesinde özetle; evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına neden olan olaylarda kusurlu olmadığını, eşini ve çocuklarını sevdiğini ileri sürerek kararın tüm yönlerden bozulmasına karar verilmesini karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, davacı kadın tarafından açılan boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte davalı erkekten kaynaklanan bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, kusur belirlemesinin yerinde olup olmadığı, davanın kabulü ile kadın yararına nafaka ve tazminat ödenmesine ilişkin hukuki şartların gerçekleşip gerçekleşmediği, gerçekleşti ise miktarların hakkaniyete uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu maddesi 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 175 inci maddesi, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddesi, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı erkek tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

01.11.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.