Logo

2. Hukuk Dairesi2023/132 E. 2023/2921 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Taraflar arasında evlilik birliğinin temelinden sarsılıp sarsılmadığı, boşanmaya sebep olan olaylarda kusurun kimde olduğu, tedbir nafakasına hükmedilip hükmedilemeyeceği ve iştirak nafakasının yargılama aşamasında talep edilip edilemeyeceği hususlarında uyuşmazlık bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Dosya kapsamı, deliller, tarafların iddia ve savunmaları ile uygulanacak hukuk kuralları birlikte değerlendirildiğinde, Bölge Adliye Mahkemesi kararında usul ve kanuna aykırı bir yön bulunmadığı gözetilerek, temyiz isteminin reddine ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

...

MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2020/1090 E., 2022/2120 K.

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : ... 1. Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi

SAYISI : 2018/45 E., 2020/194 K.

Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava ve cevaba cevap dilekçesinde özetle; davalı erkeğin birlik görevlerini yerine getirmediğini, müvekkiline yıllardır psikolojik baskı uyguladığını, hakaret ve eziyet ettiğini, müvekkiline değer vermediğini, davalının yıllarca erkek çocuk sahibi olmak istediğini ancak tarafların erkek çocukları olmadığını, bu sebeple müvekkilini her fırsatta rencide ettiğini, yatağını ayırdığını, sadakat yükümlülüğüne aykırı davrandığını, sık sık alkol aldığını, eve her gün sarhoş gelmeye başladığını, küfürler ederek sevmediğini istemediğini söylediğini, müvekkilini ve ailesini ölümle tehdit ettiğini, davalının en son 10.01.2018 tarihinde alkol alarak sarhoş bir halde tarafların ortak çocuklarını arayarak iş yerine gelmelerini söylediğini, bunun üzerine müvekkilin ve çocukların iş yerine gittiğini, burada yine taraflar arasında tartışma yaşandığını, davalının, müvekkiline hakaret ve tehditler ettiğini, yaşanan olay sonrası müvekkilinin ve ortak çocukların ... Polis Merkezine başvurup davalı hakkında şikayetçi olduklarını, yaşanan darp sonrası davalının, ortak konuta gelmediğini, davalı erkeğin evin ve çocukların bakımı ile ilgilenmediğini iddia ederek 4721 sayılı Türk Medeni Kanun'un (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesi gereğince tarafların boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin annesine verilmesine karar verilmesini talep etmiş, son duruşmada çocuk yararına 300,00 TL tedbir- iştirak ve müvekkili yararına aylık 300,00 TL tedbir nafakasına karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı erkek vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafça iddia edilen hususlar tamamen asılsız ve gerçek dışı olduğunu, müvekkilinin eşini ve çocuklarını çok sevdiğini, davacı kadının aşırı derecede kıskanç olduğunu, davacı kadının ailesinin dışarıdan olumsuz yönlendirmeleri neticesinde son 3-4 aydır huzurları bozulduğunu, son olayda kadınla tartışmaları akabinde sakinleşmesi için geçici bir süreliğine evden ayrılmaya karar verdiğini, ayrı yaşadıkları bu süreçte kadının çocuklarıyla telefonla dahi görüşmesine müsaade etmediğini, müvekkilinin olayların daha fazla büyümemesi ve aile olarak çevreye karşı rencide olmamaları için eve çocuklarını görmeye dahi gidemediğini savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davalı erkeğin, erkek çocukları olmadığı için davacı kadını aşağıladığı, başka kadın alacağım ve bir oğlum olacak dediği, yatakları ayırdığı, sürekli fiziksel şiddet uyguladığı, çocukların ihtiyaçlarını karşılamadığı, evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına sebep olan olaylarda davalı erkeğin tam kusurlu olduğu, ortak çocuk ...'in yüksek yararı gereğince velâyetinin annesine verilmesi gerektiği, boşanma davası açmakla ayrı yaşama hakkına sahip olan mali olarak davalı erkeğe göre daha zayıf konumda olan kadın yararına tedbir nafakasına hükmedilmesi gerektiği, velâyet hakkı kendisine verilmeyen ebeveynin ortak çocuğun bakım ve giderlerine katılma sorumluluğunun bulunduğu, ortak çocuk ... yararına tedbir ve iştirak nafakasına hükmedilmesi gerektiği gerekçesi ile davanın kabulüne, 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesi gereğince tarafların boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin annesine verilmesine, çocuk yararına aylık 200,00 TL tedbir ve iştirak- davacı yararına aylık 250,00 TL tedbir nafakasına karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; davanın reddi gerektiğini, ortak çocukların annelerinin etkisinde kalarak yanlı beyanda bulunduklarını, dava boyunca istenmeyen tedbir nafakasının son celse istendiğini ve dava tarihinden itibaren hükmedildiğini, talep ve davanın genişletilmesine muvafakatlerinin olmadığını, İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; kararın kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri ile re'sen bakılacak kamu düzenini ilgilendiren hususlar dikkate alındığında İlk Derece Mahkemesinin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı gerekçesi ile istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesini tekrar etmiş, istinaf kararının gerekçesiz olduğunu, istinaf sebeplerinin karşılanmadığını, Bölge Adliye Mahkemesi kararının usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, boşanma davası olup, uyuşmazlık taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, kadın ve çocuk yararına taleple bağlı olunmaksızın tedbir nafakasına karar verilip verilemeyeceği, iştirak nafakasının yargılamanın devamı sırasında talep ve davanın genişletilmesi yasağına tabi olmaksızın istenip istenemeyeceği noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 4 üncü, 166 ncı, 169 uncu, 182 nci, 330 uncu maddeleri; 6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 371 inci maddesi.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere ve özellikle ortak çocuk ...'in ... olduğu tarihte iştirak nafakasının kendiliğinden sona ereceğinin anlaşılmasına göre usul ve kanuna uygun olup davalı erkek vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

06.06.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.