"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/2366 E., 2022/2353 K.
KARAR : Başvurunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurulması
İLK DERECE MAHKEMESİ : Kayseri 2. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2021/517 E., 2022/705 K.
Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüyle tarafların boşanmalarına ve boşanmanın fer'îlerine karar verilmiştir.
Kararın taraflarca istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davacı kadın vekilinin istinaf başvurusunun kabulüyle kararın kaldırılarak kısmen yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına, erkeğin istinaf taleplerinin ise esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı erkek tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; erkeğin evlilik birliğinin üzerine yüklediği yükümlülükleri yerine getirmediğini, fiziksel, psikolojik ve ekonomik şiddet uyguladığını, sadakat yükümlülüğüne aykırı hareket ettiğini, bağımsız konut temin etmediğini, erkeğin babasının hakaretlerine sessiz kaldığını, kadını tehdit ettiğini, kadına güvenmediğini ve gereksiz kıskançlıklarda bulunduğunu, çalışmasına engel olduğunu, kadının ailesinin evine girerek hırsızlık yaptığını, çamaşır suyu içmek ve balkon demirlerinin kenarlarında yürümek gibi hareketlerle intihara kalkıştığını ileri sürerek 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca tarafların boşanmalarına, ortak çocuk...'in velâyetinin anneye bırakılmasına, kadın yararına aylık 2.500,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, ortak çocuk yararına ise aylık 3.000,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına hükmedilmeisne, hükmedilecek olan yoksulluk ve iştirak nafakalarının her yıl ÜFE oranında artırılmasına, kadın yararına 50.000,00 TL maddî ve 50.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Dava dilekçesi davalı erkeğe usulüne uygun tebliğ edilmesine rağmen, davaya süresinde cevap vermemiş, aşamalarda davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; erkeğin çok kıskanç olduğu, kıskançlığından dolayı kadına psikolojik baskı uyguladığı ve erkeğin intihara teşebbüs ettiği, böylelikle evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına neden olan olaylarda erkeğin tam kusurlu olduğu gerekçesiyle davanın kabulüyle 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca tarafların boşanmalarına, ergin olmayan ortak çocuk...'in annesine karşı olumlu duygular beslemesi ve erkeğin sosyal inceleme raporunda bir düzenin olmadığı ve kızına bakacak durumunun olmadığı yönündeki beyanları göz önüne alınarak velâyetinin anneye bırakılmasına, ortak çocuğun fizyolojik ve psikolojik gelişimi gözetildiğinde baba ile aralarında yatısız kişisel ilişki tesis edilmesine, kadın yararına aylık 500,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, ortak çocuk yararına 300,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına hükmedilmesine, nafakalara her yıl TÜFE oranında artış uygulanmasına, yasal şartları oluştuğu gerekçesiyle kadın yararına 5.000,00 TL maddî, 5.000,00 TL manevî tazminat ödenmesine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı kadın vekili ve davalı erkek istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1.Davacı kadın vekili istinaf dilekçesiyle; İlk Derece Mahkemesi kararının kusur belirlemesi, ortak çocuk ve kadın yararına hükmedilen tedbir, iştirak ve yoksulluk nafakaları ile kadın yararına hükmedilen maddî ve manevî tazminatların miktarı yönünden kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
2.Davalı erkek istinaf dilekçesiyle; İlk Derece Mahkemesi kararının kadının kabul edilen boşanma davası, kusur belirlemesi, velâyet düzenlemesi, aleyhine hükmedilen nafakalar, maddî ve manevî tazminatlar ile bunların miktarı yönünden kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; İlk Derece Mahkemesince tespit edilen kusurların gerçekleştiği, gerçekleşen kusur durumuna göre kadını davasının kabulüne karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığı, velâyete ilişkin olarak alınan sosyal inceleme raporu doğrultusunda velâyetin anneye verilmesinin çocuğun üstün menfaatine uygun olduğunun değerlendirildiği, bu itibarla velâyet ve kişisel ilişki konusunda kurulan kararın usul ve kanuna uygun olduğu ancak günün ekonomik şartları, tarafların kusur durumları, kadının ve çocukların ihtiyaçlarına nazaran kadın ve ortak çocuklar yararına hükmedilen tedbir, yoksulluk ve iştirak nafakalarının az olduğu, yine kadın yararına hükmedilen maddî ve manevî tazminat miktarlarının tarafların ekonomik durumları, kişilik haklarına yapılan saldırı ve kusurun ağırlığı gibi kriterlere nazaran az belirlendiği gerekçesiyle kadın vekilinin tedbir, iştirak ve yoksulluk nafakaları ile maddî ve manevî tazminatların miktarına yönelik istinaf başvurularının kabulüne, İlk Derece Mahkemesinin bu hususlara yönelik hüküm fıkralarının karardan çıkartılmasına, yeniden kısmen esas hakkında hüküm kurulması suretiyle ortak çocuk yararına 750,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, kadın yararına aylık 1.250,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına hükmedilmesine, hükmedilen nafakalara her yıl TÜFE oranında artış uygulanmasına, yine kadın yararına 50.000,00 TL maddî, 50.000,00 TL manevî tazminat ödemesine, erkeğin istinaf taleplerinin ise esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı erkek temyiz dilekçesinde özetle; evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına neden olan olaylarda kusurunun bulunmadığını, birlik görevlerini yerine getirdiğini, ailesinin ihtiyaçlarını karşıladığını, kadına psikolojik baskı uyguladığı yönünde yüklenen kusurun gerçeği yansıtmadığını, kadının kusurlu olduğunu, erkek aleyhine hükmedilen nafaka ve tazminatların miktarlarının fahiş düzeyde artırıldığını, kadının sosyal ve ekonomik durumunun araştırılmadığını, kadına babasından miras kaldığını, ortak çocuğun işe başladığını, kadının yoksulluğa düşmediğini, kadının dava dilekçesinde dayanmadığı delil ve vakıalara dayanılarak hüküm tesis edilmesinin hatalı olduğunu, emekli olduğunu, hükmedilen nafaka ve tazminatları ödeyecek ekonomik gücünün olmadığını ileri sürerek kadının kabul edilen boşanma davası, kusur belirlemesi, aleyhine hükmedilen nafaka ve tazminatlar ile bunların miktarları yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davacı kadın tarafından açılan boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, tarafların kusur durumlarına göre davanın kabulüne karar verilmesinin hatalı olup olmadığı, kadın ve ortak çocuklar yararına nafakaya ve kadın yararına tazminatlara hükmedilmesine ilişkin koşulların oluşup oluşmadığı ile koşullar oluşmuş ise miktarların hakkaniyete uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun'un 4 üncü ve 6 ncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu maddesi, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 175 inci maddesi, 182 nci, 327 nci, 328 inci ve 330 uncu maddesi, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddesi, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı erkek tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
01.11.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.