Logo

2. Hukuk Dairesi2023/1379 E. 2024/102 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacı tarafından açılan alacak davasında, mehir senedinden kaynaklanan alacağın davalılardan tahsil edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Mehir senedinin taahhüt niteliğinde olduğu, davacı tanık beyanları ile ziynet eşyalarının davacıya teslim edilmediğinin anlaşıldığı ve davalıların aksini ispatlayamadıkları gözetilerek, yerel mahkeme kararlarının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Konya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/2940 E., 2022/2406 K.

DAVA TARİHİ : 05.08.2020

KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddi

İLK DERECE MAHKEMESİ : Konya 7. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2020/560 E., 2022/1382 K.

Taraflar arasındaki davacı tarafından açılan alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalılar vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davalılar vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalılar vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; davalı ... evlenirken mehir senedi düzenlendiğini, senedin davalılar ... ve ....tarafından da kefil sıfatıyla imzalandığını, senet ediminin yerine getirilmediğini belirterek 500 gram altının aynen iadesi, aynen iadesi mümkün olmadığı takdirde şimdilik 1.000,00 TL'nin faiziyle birlikte davalılardan tahsilini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalılara 01.09.2020 tarihinde usulüne uygun tebligat yapılmış, süresi içinde cevap dilekçesi sunulmamıştır.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacının ziynet eşyalarının aynen iade talebi yönünden, altınların dava tarihindeki gerçek değeri üzerinden 492 sayılı Harçlar Kanunu'nun 30 uncu maddesi gereğince harç tamamlanmadığından aynen iade talebinin reddine; dava değeri olan 1.000,00 TL'nin dava tarihi olan 05.08.2020 tarihinden itibaren uygulanacak yasal faizi ile birlikte davalılardan müşterek müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, davacı tarafın fazlaya ilişkin talep ve haklarının saklı tutulmasına karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalılar vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; davanın kabulüne karar verilmesinin hatalı olduğunu, kefil olarak imzalayanların eş muvafakati olmadığını, kefalet ilişkinin kurulmadığını ileri sürerek kararın kaldırılmasını, yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile gerekçesi ile davalı ... evlenirken mehir senedi düzenlendiği, senedin mehri veren sıfatı ile davalı ... tarafından, kefil sıfatı ile de diğer davalılar tarafından imzalandığı, senet içeriğinde mehir ediminin yerine getirildiğine dair herhangi bir ibare olmadığı, davacının da edimin yerine getirilmediğini iddia ettiği, senetten kaynaklanan edimin yerine getirildiğinin ispat külfetinin davalılara ait olduğunu, bunun da senet kuvvetindeki bir belge veya yemin delili ile mümkün olacağı, davaya süresinde cevap dilekçesi vermeyen davalıların bu yönde ispat imkanları olmadığı, davalılar ... ve Ali'nin, kefaletlerinin 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 584 üncü maddesine aykırı olduğundan bahisle geçerli olmadığını ileri sürmelerinin dinlenemeyeceği gibi bu iddianın ileri sürülmesinin de hakkın kötüye kullanılması niteliğinde olduğu, mehirdeki 500 gram altının hiç alınmamış olması sebebiyle kuyumcu satış fiyatı üzerinden belirlenen değeri olan 224.000,00 TL'yi davacının talep edebileceği, aynen iadenin reddine dair kararın davacı tarafça istinaf edilmeksizin kesinleştiği, taleple bağlı kalınarak 1.000,00 TL'ye hükmedilmesinde de isabetsizlik olmadığı gerekçesi ile davalılar vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin(1) inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalılar vekili temyiz başvuru dilekçesinde özetle; davanın kabulünün hatalı olduğunu, kefil olarak imzalayanların eş muvafakatinin olmadığını ileri sürerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının tümü yönünden bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, davacı tarafından açılan alacak davasında, davanın kabulüne karar verilmesinin hatalı olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi, 220 nci, 222 nci, 226 ncı madesi, 6100 sayılı Kanun’un 6 ncı ve 190 ıncı madde, 352 nci maddesi, 370 inci maddesi ile 371 inci maddesi.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere, delillerin takdirinde hata görülmemesine ve özellikle taahhüt niteliğinde düzenlenmemiş bir belgenin kefile ve tanıklara ihtiyaç duymayacağı, davaya konu senedin taahhüt içerdiği, davacı tanık beyanları ile de belirtilen ziynetin davacıya teslim edilmediğinin anlaşılmasına göre usul ve kanuna uygun olup davalılar vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

10.01.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.