Logo

2. Hukuk Dairesi2023/1378 E. 2023/2148 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Yabancı mahkeme boşanma kararının Türkiye'de tanınması ve tenfizi için gerekli şartların sağlanıp sağlanmadığı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından yabancı mahkeme kararının aslı veya onaylı örneğinin ibraz edilmemesi, 5718 sayılı Kanun'un tanıma ve tenfiz için öngördüğü zorunlu belge sunma şartının yerine getirilmediği gerekçesiyle yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 18. Hukuk Dairesi

İLK DERECE MAHKEMESİ : ... 19. Aile Mahkemesi

Taraflar arasındaki tanıma ve tenfiz davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın usulden reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı erkek vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların 1988 yılında evlendiğini, bu evlilikten ortak çocukları olduğunu, Bulgaristan Asenovgrad Mahkemesinin 2021/670 sayılı ve 04.04.2022 tarihli kararı ile evliliğin onarılmaz şekilde derinden sarsılması gerekçesiyle boşanmalarına karar verildiği, boşanma kararının 21.04.2022 tarihinde kesinleştiğini, tarafların hem Türk vatandaşı hem de Bulgar vatandaşı olduğunu, 2015 yılından bu yana ayrı yaşadıklarını, kesinleşen yabancı mahkeme kararının Türkiye'de nüfus kayıtlarına tescil edilebilmesi amacıyla bu davanın açıldığını, davanın kabulü ile yabancı mahkeme kararının tanınmasına ve tenfizine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı kadın vekili cevap dilekçesinde özetle; boşanmaya sebebiyet veren olaylarda sadakat yükümlülüğünü ihlal eden erkeğin tam kusurlu olduğunu, bu durumun yabancı mahkeme kararı gerekçesinde de belirtildiği, davalı kadının davadan haberdar edilmeyerek savunma hakkının kısıtlandığını, davacı erkeğin dürüstlük kurallarını ihlal ettiğini, zira tam kusurlu olan eşin dava hakkı bulunmadığını, yabancı mahkeme kararının Türk kamu düzenine açıkça aykırı olduğunu iddia ederek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacı erkek vekiline yabancı mahkeme kararının aslını veya ilgili yabancı mahkemece onaylanmış aslı gibi örneğini kesinleştiği tarihi gösterir o ülke makamlarınca usulen onanmış yazı veya belge apostil şerhini ayrıca ilamın noter veya konsolosluk tarafından onanmış tercümesini ilamın kesinleştiği tarihi gösterir o ülke makamlarınca usulen onanmış yazı veya belgenin noter veya konsolosluk tarafından onanmış tercümesini, apostil şerhinin noter veya konsolosluk tarafından onaylanmış tercümesini sunması için iki hafta kesin süre verildiği, kesin süre içinde karar gereğinin yerine getirilmemesi halinde davanın dava şartı yokluğundan reddine karar verileceği tensip ara kararı ile ihtarına, ihtarın tensip zaptının tebliği ile yapılmış sayılmasına karar verildiği, ihtaratın davacı erkek vekiline 03.10.2022 tarihinde tebliğ edildiği, kesin süre içinde her ne kadar dosyaya yeminli tercümanın Bulgar dilindeki asıl belgeden çeviri yaptığına dair imzasının bulunduğu, noterin ise bu tercümenin noterliğin yeminli tercümanı tarafından yapıldığı ibarelerini içerir arkalı önlü karar fotokopisi ve tercüme evrakı ile apostil fotokopisi ve tercümesi sunulmuş ise de yabancı mahkeme kararının, o ülke makamlarınca usulen onanmış aslı veya kararı veren yargı organı tarafından onanmış örneğinin sunulmadığı, Kanunda noterlikçe onaylanmış aslı gibi onaylı suretinin sunulmasından değil yabancı mahkeme kararının o ülke makamlarınca onanmış aslı veya kararı veren yargı organı tarafından onanmış örneğinin sunulması gerektiğinin belirtildiği kaldı ki sunulan belgelerde noterlik tarafından bile yabancı mahkeme ilamının aslının aynı olduğunun belirlendiğine dair herhangi bir ibare bulunmadığı, yeminli tercümanın tercümeyi belge aslından yaptığına dair beyanının kanunda belirtilen belgelerin sunulduğunu kabul için yeterli olduğunun kabul edilemeyeceği, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 115 inci maddesine göre mahkemenin, dava şartlarının mevcut olup olmadığını davanın her aşamasında kendiliğinden araştırması gerektiği, dava şartı noksanlığının giderilmesi mümkün bulunduğundan bu eksikliğin tamamlanması için davacı tarafa tensip ara kararı ile kesin süre verildiği, kesin süre içinde belirtilen dava şartı eksikliğinin giderilmediği gerekçesiyle davanın, dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı erkek vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; her ne kadar İlk Derece Mahkemesi tarafından davanın usulden reddine karar verilmişse de eksik olan belgelerin süresi içerisinde tamamlandığı, süresi içerisinde eksikler ikmal edilmesine rağmen davanın reddine karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu, notere müzekkere yazılması suretiyle ya da ikinci kez süre verilerek de eksiklerin giderilebileceği belirtilerek hükmün tamamı yönünden istinaf kanun yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile gerek 5718 sayılı Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkında Kanun'nun (5718 sayılı Kanun) 53 üncü maddesi içeriği, gerekse İlk Derece Mahkemesince usulüne uygun ihtaratlı verilen kesin süre birlikte değerlendirildiğinde, davacı tarafça dava dilekçesi ekinde ibrazı gereken belgelerin fotokopilerinin sunulduğu, İlk Derece Mahkemesinin verdiği ihtaratlı kesin süre sonrası ise sadece noterden onaylanmış tercüme evraklarının ibraz edildiği, her ne kadar sunulan bu noter evraklarında yabancı mahkeme kararının fotokopisi de işlenmiş ise de noterlik tarafından yapılan işlemin tercüme işleminden ibaret olduğu, dolayısıyla yabancı mahkeme kararının bu şekilde tercüme evraklarında yer almasının aslı ya da kararı veren yargı organı tarafından onanmış örneğinin ibrazı niteliğinde kabul edilemeyeceği, nitekim davacı tarafın başvurusu üzerine ... 2. Noterliği tarafından düzenlenen 01.12.2022 tarih, 2022/181 sayılı yazı ile de "...yapılan işlemin tercümeden ibaret olduğunun ve çeviri işlemine çevrilen belgenin fotokopisinin eklenmesinin yasal bir zorunluluk olmamasına karşın bu çevirinin hangi belgenin çevirisi olduğuna yönelik kolaylık sağlanmasının amaçlandığının,bu halde eklenen belgeye aslı gibidir kaşesi basılarak altının imzalanmadığının,çeviriye ilaveten yabancı mahkeme kararının aslı veya kararı veren yargı organı tarafından aslı gibidir onayı yapılmış örneğinin dava dosyasına sunulması gerektiğinin" belirtildiği, sadece noter tercüme evraklarının sunulmasının bu tür davaların görülebilirlik şartı olarak 5718 sayılı Kanun'da belirtilen yabancı mahkeme kararının aslı ya da kararı veren yargı organı tarafından aslı gibidir onaylı suretinin verilmesi şartının yerine getirildiğini göstermeyeceği, tercüme için noter kurumuna verilebilecek durumdaki bir belgenin mahkemeye de ibraz edilebilecek durumda olduğu halde, gerek 5718 sayılı Kanunu'nun emredici hükmüne gerek İlk Derece Mahkemesince verilen ihtaratlı kesin süreye rağmen sunulmadığı, İlk Derece Mahkemesi kararının, yeterli, denetime açık, hüküm kurmaya elverişli, dosya içeriğine uygun olduğu, usul ve yasaya aykırılık olmadığı gerekçesiyle davacı erkek vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı erkek vekili; istinaf başvurusunun reddi kararının hatalı olduğunu belirterek istinaf dilekçesinde ileri sürülen gerekçelerle Bölge Adliye Mahkemesi kararının tamamı yönünden bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık; yabancı mahkeme kararının tanıma ve tenfiz şartlarının oluşup oluşmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

5718 sayılı Kanun'un 50 nci, 52 nci, 53 üncü maddesi, 54 üncü ve 58 inci maddeleri. 6100 sayılı Kanunu’nun 114 üncü maddesi, 115 inci maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası, 370 inci maddesi, 371 nci maddesi.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı erkek vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

04.05.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.