"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/1681 E., 2022/1719 K.
KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Rize Aile Mahkemesi
SAYISI : 2021/367 E., 2022/404 K.
Taraflar arasındaki boşanma ve ziynet alacağı davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davacı kadın vekili tarafından açılan boşanma davasının ve ziynet alacağı davasının kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı erkek vekilince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı erkek vekilince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların evlendiklerinden bu yana davalının ailesi ile aynı apartmanda altlı üstlü oturduklarını, davalının ailesinin tarafların iç meselelerine sık sık müdahalede bulunduğunu, davalı tarafın davacı müvekkiline ekonomik şiddet uyguladığını, evin içerisinde davacı ile konuşmadığını, davalı tarafın davacıya ağza alınmayacak sözler sarfettiğini, davalının yatağını ayırdığını, davalı tarafın sık sık davacıya fiziksel şiddet uyguladığını, bu nedenlerle 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721Sayılı Kanun) 166 ıncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin müvekkiline verilmesine, davacı kadın ve ortak çoçuklar için tedbir dava sonunda yoksulluk ve iştirak nafakasına çevrilmek üzere aylık 3.000.00TL ile genel toplamda 6000,00 TL nafakanın davalıdan alınarak davacıya asaleten ortak çocuklara velâyeten davacıya verilmesine, davacı için 500.000,00TL maddî 500.000,00TL manevî tazminatın davalıdan alınarak davacı müvekkile verilmesine, dava dilekçesinde sayılan ziynet eşyalarının aynen iadesine, aynen iadesi mümkün olmadığı takdirde islahla artırılan tutarı olan 87,905,00 TL nin davalıdan tahsiline yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin davalıdan alınarak davacı müvekkile verilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı erkek vekili cevap dilekçesinde özetle; açılan davanın haksız, yersiz ve hukuka aykırı olduğunu, dava dilekçesinde belirtilen hususların doğru olmadığını, davacı tarafın haklı çıkmak için müvekkiline asılsız isnatlarda bulunduğunu, davacının evlilik birliğinin kendisine yüklediği sorumlulukları yerine getirmediğini, müvekkilinin davalıya evlilik birliği içerisinde hiçbir zaman fiziksel, psikolojik, sosyal şiddette bulunmadığını, buna ilişkin iddiaların gerçek dışı olduğunu, talep edilen nafakaların ve tazminatların fahiş olduğunu, dolayısıyla açılan davanın tümden reddine karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla, davalı erkeğin kendisine ait işyerinde daha önce çalıştırdığı kadınla iş seyahatine çıktığı,kadının bu durumu öğrendiği, daha sonra affettiği,erkeğin bu af olayından sonra tekrar bu kadınla görüşmeye devam etmesi,güvensarsıcı davranışlar içerisinde olması;kadının da erkeğin kıyafetlerini yırtarak çöp poşetine doldurması ve işyerine göndermesi nedeniyle erkeğin ağır, kadının da az kusurlu olduğu, kadın tarafından açılan boşanma davasının kabulü ile, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721Sayılı Kanun) 166 ıncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına, tarafların ortak çocukları 30.08.2009 doğumlu ... ...'un velâyetinin davacı anneye verilmesine, velâyeti davacı annesine verilen ortak çocuk 30.08.2009 doğumlu ... ...'un davalı baba arasında kişisel ilişki kurulmasına, velâyeti annesine bırakılan tarafların ortak çocuk için ara kararla hükmedilen aylık 1.000,00.TL tedbir nafakasının hükmün kesinleşmesine kadar aynen devamına, hükmün kesinleşmesi tarihinden sonra aylık 1.500,00 TL İştirak nafakası olarak davalı babadan alınarak çocuğa velâyeten davacı anneye verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, davacı kadının maddî ve manevî tazminata hükmedilmesi yönündeki talebinin kısmen kabulü ile; 40.000,00 TL maddî, 50.000,00 TL manevî tazminatın davalı kocadan alınarak davacı kadına verilmesine, fazlaya ilişkin istemlerin reddine, davalı erkeğin maddî ve manevî tazminata hükmedilmesi yönündeki talebinin reddine, davacı tarafın ziynet eşyasına yönelik talebinin kabulü ile, -1 adet 22 ayar 95 gramlık hasır set takımı (46.075,00.-TL), -5 adet 22 ayar 10 gram bilezik (23.500,00.-TL), -3 adet 22 ayar 13 gram bilezik (18.330,00.-TL), aynen, olmadığı taktirde ise tespit edilen 87.905,00.- TL olan ziynet eşyası bedelinin 5.000,00.-TL.sine dava tarihinden 82.905,00.-TL.sine ise ıslah tarihi olan 16.03.2022 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı erkekten alınarak davacı kadına verilmesine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davalı erkek vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; müvekkilinin dava dışı... isimli şahısla görüşmelerinin olmasının olağan hayatın akışına uygun olduğunu, bu kişinin müvekkilinin eski çalışanı olduğunu, müvekkilinin ağır kusurlu olduğunu kabul etmediklerini, tazminat miktarlarının düşürülmesi gerektiğini, tanık beyanlarının duyuma dayandığını,davacı tanıklarının beyanlarına itibar edilmeyeceğini, davacının maddî manevî tazminat ve ziynet eşyası taleplerinin kabulüne karar verilmesini kabul etmediklerini, kararın hatalı olduğunu belirterek, Mahkeme kararının istinaf incelemesi sonucu kaldırılarak davanın reddine karar verilmesi gerektiği gerekçesi ile kararın tümü yönünden istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile İlk Derece Mahkemesinin kararı usul ve esas yönünden hukuka uygun bulunduğu gerekçesiyle davalı erkek vekilinin istinaf taleplerinin esastan reddine, ziynet alacağı yönünden miktar itibariyle kesin olmak üzere karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davalı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; müvekkilinin dava dışı... isimli şahısla görüşmelerinin olmasının olağan hayatın akışına uygun olduğunu, bu kişinin müvekkilinin eski çalışanı olduğunu, müvekkilinin ağır kusurlu olduğunu kabul etmediklerini, tazminat miktarlarının düşürülmesini tanık beyanlarının duyuma dayandığını,davacı tanıklarının beyanlarına itibar edilmeyeceğini, davacının maddî manevî tazminat ve ziynet eşyası taleplerinin kabulüne karar verilmesini kabul etmediklerini, kararın hatalı olduğunu belirterek, Mahkeme kararının tümü yönünden bozulması istemiyle temyiz kanun yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık; kadının boşanma davasının ve ziynet alacağı davasının kabulü şartlarının oluşup oluşmadığı, kusur tespiti, delillerin takdirinde hata edilip edilmediği, tazminatlar, nafakalar ve miktarları noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 190 ıncı, 194 üncü, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 4721 sayılı Kanun’un 1 inci, 4 üncü, 6 ncı, 166 ıncı maddesi, 169 uncu, 174üncü maddesi, 175inci maddesi, 220 nci, 222 nci, 226 ncı, 182 nci, 327 nci, 328 inci, 329 uncu, 330 uncu maddesi, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı erkek vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
21.09.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.