Logo

2. Hukuk Dairesi2023/1408 E. 2023/4527 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Boşanma davasında tarafların kusur oranlarının belirlenmesi ve kadının maddi-manevi tazminat taleplerinin reddine ilişkin itiraz.

Gerekçe ve Sonuç: Erkek hakkında zina nedeni ile açılan boşanma davasında, tarafların eşit kusurlu olduğunun belirlenmesine rağmen, kadının tazminat taleplerinin reddinin hukuka uygun olduğu değerlendirilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/2496 E., 2022/2833 K.

KARAR : Başvurunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurma

İLK DERECE MAHKEMESİ : Elazığ 1. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2020/487 E., 2022/206 K.

Taraflar arasındaki erkek tarafından açılan boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir. Kararın kadın vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile kararın kaldırılarak dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

Gönderme kararı sonrasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince; Bölge Adliye Mahkemesinin kaldırma kararından sonra kadın tarafından açılan birleşen davanın reddine, asıl davanın kabulüne tarafların boşanmalarına karar verilmiştir.

Kararın davalı- davacı kadın vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile kısmen yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı-davacı kadın vekili tarafından temyiz edilmekle;kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

... erkek vekili dava dilekçesinde özetle; kadının rahatına düşkün, tembel, uykuyu seven biri olduğunu, temizlik ve yemek yapmadığını, bir keresinde hap içerek intihara kalkıştığını, akıl sağlığı yerinde olmasına rağmen deli gibi davranarak evdeki kap kacağı kırdığını, erkeğe hakaretler ettiğini, erkeğin kardeşine de hakaretler ettiğini, anlaşmalı boşanmaya yanaşmadığını bunun üzerine erkek tarafından kadının hala oturmakta olduğu evin ortak çocuk adına alındığını ve kadının çocuklarla bu evde oturduğunu, erkeğin ayrı bir evde oturduğunu, tarafların 3 yıldır ayrı yaşadığını, erkeğe "senden tiksiniyorum, senden nefret ediyorum, ablanla yengenle yat" diyerek erkeği yatağına bile almadığını belirterek 4721 sayılı Türk Medeni Kanun'un (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca tarafların boşanmalarına, ortak çocukların velâyetlerinin babaya verilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

1.Davalı-davacı kadın asıl davaya cevap dilekçesi sunmamıştır.

2.Davalı-davacı kadın vekili 02.04.2021 tarihli birleşen dava dilekçesinde; tarafların yaklaşık 4-5 yıldır ayrı olduklarını, erkeğin son iki yıldır ... isimli kadın ile birlikte yaşadığını, ortak çocuk ...'in bunu uzun zaman önce öğrendiğini ancak annesinden sakladığını, yaklaşık iki ay önce kadının bu durumdan haberinin olduğunu, zabıta marifeti ile erkeğin kiminle yaşadığının araştırılması halinde durumun anlaşılacağını belirterek 4721 sayılı Kanun'un 161 inci maddesinde belirtilen zina hukuki nedenine, olmadığı takdirde 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinde belirtilen evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki nedenine dayalı tarafların boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin anneye verilmesine, her bir çocuk için ayrı ayrı 1.000,00TL tedbir ve iştirak nafakalarına, kadın için 1.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakalarına, bu nafakalara her yıl TEFE-TÜFE oranında artırım yapılmasına, kadın için 50.000,00 TL maddî ve 50 .000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

A. İlk Derece Mahkemesinin Birinci Kararı

İlk Derece Mahkemesinin 14.03.2019 tarih ve 2018/217 esas, 2019/206 karar sayılı kararı ile davalı kadının ev işlerini yapmadığı, evin temizliğini yapmadığı, evin pis koktuğu, kadının erkeğe sürekli olarak "senden tiksiniyorum, senden nefret ediyorum." dediği, erkeğin kardeşi ... ve onun eşine hakaret ettiği, altı yıl öncesinde de kadının çocuklar ile evden ayrılıp ortak çocuk adına tapusu yaptırılan evde yaşamaya başladığı, kadının tam kusurlu olduğu gerekçesi ile davanın kabulü ile 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca tarafların boşanmalarına, ortak çocukların velâyetlerinin anneye verilmesine, baba ile kişisel ilişki kurulmasına, ortak çocukların her biri yararına ayrı ayrı aylık 250,00TL iştirak nafakalarına karar verilmiştir.

B. Bölge Adliye Mahkemesinin Gönderme Kararı

1.İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde kadın vekili davanın reddi gerekirken kabulüne karar verilmesinin hatalı olduğunu, çocuklar lehine takdir edilen nafaka miktarının az olduğu, kusurunun ispatlanamadığı gerekçeleri ile davanın kabulü, kusur, hükmedilen iştirak nafakasının miktarı yönlerinden istinaf başvurusunda bulunulmuştur.

2. Bölge Adliye Mahkemesinin 11.11.2020 tarih ve 2019/1565 Esas, 2020/1649 Karar sayılı kararı ile erkeğin, kadının delice hareketler yaptığı ve intihara kalkıştığı beyanları karşısında kadının vesayet altına alınmasının gerekip gerekmeyeceği yönünden sağlık kurulu raporu alınmak üzere davalı kadının istinaf başvurusunun kabulü ile kararın kaldırılmasına, dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

C. İlk Derece Mahkemesinin Son Kararı

İlk Derece Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davalı-davacı kadının ev işlerini yapmadığı, evin temizliğini yapmadığı, evin pis koktuğu, kadının erkeğe sürekli olarak "senden tiksiniyorum, senden nefret ediyorum." dediği, erkeğin kardeşi ... ve onun eşine hakaret ettiği, altı yıl öncesinde de kadının çocuklar ile evden ayrılıp ortak çocuk adına tapusu yaptırılan evde yaşamaya başladığı, bu kusurların dosya kapsamı ile sabit olduğu, kadının zina iddiasının ispatlanamadığı, bu nedenle birleşen davanın reddine karar verilmesi gerektiği, erkeğe atfı kabil bir kusurun ispatlanamadığı, kadının tam kusurlu olduğu gerekçesi ile asıl davanın kabulüne, 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrasına göre tarafların boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesine, baba ile kişisel ilişki kurulmasına, ortak çocuk yararına 200,00 TL tedbir, 250,00TL iştirak nafakalarına, kadının birleşen davasının reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davalı-davacı kadın vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı-davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde; zina iddiasının kolluk tarafından yapılan araştırma sonucu ispatlandığını, tanık beyanları ile de ispatlandığını, birleşen davanın kabulü gerektiğini, dosyadaki delillerin zina iddiasının ispatı için yeterli görülmemesi halinde sadakatsizlik yönünden ispatlandığının kabulü gerektiğini belirterek kusur ve birleşen davanın reddi yönünden istinaf buşvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; İlk Derece Mahkemesince kadına yüklenen "kocanın kardeşi ... ve onun eşine hakaret ettiği" vakıasına erkek tarafından dava dilekçesinde dayanılmadığından kadına kusur olarak yüklenemeyeceği, ayrıca yapılan zabıta araştırmasında erkeğin başka bir kadın ile gayri resmi olarak birlikte yaşadığı yönündeki tespitin kadının tanığının beyanı ile uyumlu olduğu, bu durumda kadının zina iddiasını ispatladığından ve birleşen davanın kabulü gerektiği, mevcut kusur durumuna göre tarafların eşit kusurlu oldukları, çocuk yararına hükmedilen tedbir, iştirak nafakalarının az olduğu gerekçesi ile kadının istinaf başvurusunun kabulü ile tarafların eşit kusurlu olduklarının tespitine, kararın asıl davada tedbir ve iştirak nafakası ile birleşen davanın reddine yönelik bentlerinin kaldırılmasına, birleşen davanın kabulüne, tarafların 4721 sayılı Kanun'un 161 inci maddesi uyarınca boşanmalarına, kadın yararına aylık 500,00TL tedbir ve 750.00TL yoksulluk nafakalarına, ortak çocuk yararına aylık 500,00TL tedbir ve 750.00TL iştirak nafakalarına, nafakaların her yıl ÜFE oranında arttırılmasına, kadının tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-davacı kadın vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı-davacı kadın vekili temyiz dilekçesinde; erkeğe kusur yüklenmesine rağmen kadının tazminat taleplerinin reddi kararının hatalı olduğunu, erkek aleyhine açılan davanın zina hukuki nedenine dayandığını bu nedenle tarafların eşit kusurlu kabul edilmesinin hatalı olduğunu belirterek kusur belirlemesi ve tazminatların reddi yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, açılan boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikteki geçimsizlikte kusurun kimden kaynaklandığı, kusur belirlemesinin doğru yapılıp yapılmadığı, kadın yararına tazminat verilmesi şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği noktasında toplanmaktadır

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 161 inci maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddesi,

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı-davacı kadın vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,05.10.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.