"İçtihat Metni"
...
MAHKEMESİ : Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/1662 E., 2022/2844 K.
DAVA TARİHİ : 25.09.2018
KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Alanya 1. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2018/1347 E., 2021/108 K.
Taraflar arasındaki katılma alacağı davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
1.Davacı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; evlilik birliği içerisinde alınan Antalya İli, Alanya İlçesi, Mahmutlar Köyü, 647 Ada, 2 Parsel D blok zemin kat 4 no.lu bağımsız bölümde bulunan taşınmaz için şimdilik 5.000,00 TL değer artış, katkı alacağı ve katılma alacağının tasfiyenin sona ermesinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
2.Davacı kadın vekili 27.01.2021 tarihli dilekçesiyle talep miktarını toplam 140.000,00 TL'ye yükseltmiştir.
II. CEVAP
Davalı erkek vekili cevap dilekçesinde özetle; davalı erkeğin kömür madeninde çalışarak zor şartlarda emekli olduğunu, davacının ise ev hanımı olduğunu, evliyken alınan taşınmaz alınmadan önce bir arkadaşından borç alan davacının bu taşınmazı satarak borcunu ödediğini, evlilik birliğinde alınan borca ilişkin davacının senet imzaladığını, borcu aldığı Şerafettin A.'nın sıkışarak borcunu istemesi sebebiyle davacının taşınmazı 100.000,00 TL'ye sattığını, kalan kredi borcunu kapattığını, 110.000,00 TL olan borcunu önceden kalan birikimini de üzerine koyarak elden ödediğini ve senedi aldığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; dava konusu taşınmazın evlilik birliği içerisinde 08.09.2008 tarihinde satış sebebiyle davalı erkek adına tescil edildiği, taşınmazın boşanma dava tarihi itibarıyla mevcut olup 02.08.2018 tarihinde satıldığı, davalı erkek tarafından taşınmazın satış parasıyla kredi borcunun ve üçüncü şahıstan alınan senet borcunun ödendiği beyan edilmiş ise de kredi borcunun 23.11.2010 tarihinde yani taşınmazın satılmasından neredeyse sekiz yıl öncesinde kapatıldığı, senedin tanzim tarihinin ise 10.06.2014 tarihli olduğu, senedin illiyetten mücerret olup, paranın verildiğine ilişkin de somut bir delil bulunmadığı, boşanma dava tarihi itibarıyla taşınmazın ediniminden kaynaklı borç bulunmadığı, taşınmazın güncel değeri üzerinden davacı kadının katılma alacağı bulunduğu gerekçesiyle davanın kabulü ile 140.000,00 TL alacağın karar tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; kararın hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, davaya konu taşınmazı, davalı erkeğin borç aldığı paralar ile satın aldığını, aldığı borçlara istinaden verilen senetleri ödeyemeyince erkeğin dava konusu taşınmazı satmak durumunda kaldığını, elde edilen para ile evlililik birliği içerisindeki tarafların ortak sorumlu olduğu borçların ödendiğini, taşınmaza ilişkin katılma alacağı talep edilmesinin hukuk ve hakkaniyete uygun düşmediğini, davanın kabulünde taşınmazın devir tarihindeki değerinin dikkate alınması gerektiğini, davanın kabul edilmesinin hukuka aykırı olduğunu ileri sürerek; davanın kabulü yönünden istinaf yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; İlk Derce Mahkemesi kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu gerekçesiyle davalının istinaf talebinin esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesindeki beyanlarını tekrarla davanın kabulü yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davacının katılma alacağının olup olmadığı ve değer tespitinin usulüne uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır. Dava, katılma alacağı istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 190 ıncı maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri; 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 6 ncı maddesi, 179 uncu maddesi, 202 nci maddesi, 219 uncu maddesi, 220 nci maddesi, 222 nci maddesi, 225 inci maddesinin ikinci fıkrası, 226 ncı maddesi, 227 nci maddesi, 235 inci maddesinin birinci fıkrası, 236 ıncı maddesinin birinci fıkrası.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı erkek vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
22.02.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.