"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/722 E., 2022/2282 K.
KARAR : İstinaf başvurusunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurma
İLK DERECE MAHKEMESİ : Kırşehir 2. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2019/235 E., 2021/63 K.
Taraflar arasındaki karşılıklı açılan boşanma davalarından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince erkeğin davasının reddine, kadının davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına ve boşanmanın fer'îlerine karar verilmiştir.
Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurularının kısmen esastan reddi ve kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmünün ilgili bölümlerini kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı-davacı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
... kadın vekili dava ve karşı davaya cevap dilekçesinde; erkeğin annesinin müdahalelerine sessiz kaldığını, düğünden sonra tarafların balayına gittiklerini, kadının balayı dönüşü Kırşehir'deki ailesinin yanına gittiğini, erkeğin görev yaptığı İstanbul ilinde buluşmalarının kararlaştırıldığını ancak erkeğin eşini İstanbul'a götürmediğini, ortak konut açmadığını, gerekçe olarak annesini öne sürdüğünü, kadının eşinden haber beklerken erkeğin kadını istemediğini, boşanmak istediğini söylediğini ve uygunsuz istemlerde bulunduğunu iddia ederek; tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, kadın yararına aylık 1.500,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile 150.000,00 TL maddî, 150.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı-davacı erkek vekili cevap ve karşı dava dilekçesi ile karşı davaya cevaba cevap dilekçesinde; kadının resmi nikah ile düğün arasındaki süreçte ailesinin izin vermediğini söyleyerek eşinin yanına gelmediğini, cinsel birlikteliğin kadından kaynaklı sebeplerle gerçekleşmediğini, balayı sonrasında da Kırşehir'e ailesinin yanına gittiğini, sürekli maddî taleplerde bulunduğunu ve erkeği borçlanmaya mecbur bıraktığını, erkeğe ve ailesine saygısız davranıp hakaret ettiğini ve ailesinin yönlendirmesi ile hareket ettiğini iddia ederek; kadının davasının reddini istemiş, karşı davanın kabulü ile tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına ve erkek yararına 150.000,00 TL maddî, 150.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; evlilik birliğinin ortak hayatı sürdürmeleri taraflardan beklenmeyecek derecede temelinden sarsıldığı, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda annesinin evliliğe müdahalelerine sessiz kalan, eşine düğünde takılan takıları sürekli isteyen ve eşi ile bu konuda sorun yaşayan, balayından döndükten sonra eşini İstanbul'a götürmek için aramayan, kayınvalidesinin araması üzerine telefonda kayınvalidesine senin kızın benim annemin evine gidecek, annemden özür dileyecek, annem özürünü kabul ederse benim evime gelecek, eğer annem özürünü kabul etmezse evime gelmeyecek, kızın benim evime gelse dahi sen kesinlikle benim evime gelmeyeceksin şeklinde konuşan erkeğin tam kusurlu olduğu, kadına kusur olarak yüklenebilecek bir davranış bulunmadığı, boşanma sebebiyle mevcut veya beklenen menfaatleri zedelenen ve kişilik hakları saldırıya uğrayan kadın eş yararına maddî ve manevî tazminata hükmedilmesi gerektiği ve kadının boşanmakla yoksulluğa düşeceği gerekçesi ile; erkeğin davasının reddine, kadının davasının kabulü ile tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, kadın yararına aylık 400,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile 15.000,00 TL maddî, 15.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1. ... kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; kadın yararına hükmedilen tazminat ve nafaka miktarlarının az olduğunu belirterek; nafaka ve tazminatların miktarı yönlerinden İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesi istemi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur.
2. Davalı-davacı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; boşanmaya sebebiyet veren olaylarda kadının kusurlu olduğunu, taraflar arasında kadından kaynaklı sebeplerle cinsel ilişkinin gerçekleşmediğini, tanıklarının beyanının yeterince iyi alınmadığını, kadın tanıklarının beyanının duyuma dayalı, çelişkili ve tutarsız olduğunu, erkek ile kayınvalide arasındaki konuşmanın telefonun hoparlörü açılarak dışarı verilmek suretiyle elde edilen delilin hukuka aykırı olduğunu, kadının fiilen beş gün süren evlilik için süresiz yoksulluk nafakasına hak kazanmasının hakkaniyete uygun olmadığını, erkeğin davasının ve fer'î taleplerinin kabul edilmesinin ve kadının davası ve fer'î taleplerinin ise reddedilmesi gerektiğini belirterek; her iki dava yönünden İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesi istemi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; tarafların yaşları ve evlilik süresi dikkate alındığında kadın yararına süresiz yoksulluk nafakasına hükmedilmesinin doğru olmadığı, boşanmaya neden olan olaylardaki kusur dereceleri, tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, paranın alım gücü, evliliğin süresi, beklenen menfaatlerin kapsamı, tazminata esas fiilin ağırlığı ve hakkaniyet kuralları birlikte değerlendirildiğinde kadın yararına hükmedilen maddî ve manevî tazminat miktarlarının az olduğu ve sair yönlerden kararın usul ve kanuna uygun olduğu gerekçesi ile; erkeğin yoksulluk nafakasına, kadının da yararına hükmedilen tazminatların miktarına ilişkin istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının ilgili bentlerinin kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle kadın yararına 27.000,00 TL toptan yoksulluk nafakası ile 30.000,00 TL maddî ve 25.000,00 TL manevî tazminata ve tarafların sair istinaf taleplerinin ise esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-davacı erkek vekili tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı-davacı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; boşanmaya sebebiyet veren olaylarda kadının kusurlu olduğunu, taraflar arasında kadından kaynaklı sebeplerle cinsel ilişkinin gerçekleşmediğini, tanıklarının beyanının yeterince iyi alınmadığını, kadın tanıklarının beyanının duyuma dayalı, çelişkili ve tutarsız olduğunu, erkek ile kayınvalide arasındaki konuşmanın telefonun hoparlörü açılarak dışarı verilmek suretiyle elde edilen delilin hukuka aykırı olduğunu, kadının toptan yoksulluk nafakası talebi olmadığını, erkeğin davasının ve fer'î taleplerinin kabul edilmesinin ve kadının davası ve fer'î taleplerinin ise reddedilmesinin gerektiğini ve kararın bu nedenlerle usul ve kanuna aykırı bulunduğunu beyanla; her iki dava yönünden kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, evlilik birliğinin ortak hayatı sürdürmeleri taraflardan beklenmeyecek derecede temelinden sarsılıp sarsılmadığı, sarsılmış ise boşanmaya sebebiyet veren olaylardaki kusur belirlemesinin doğru olup olmadığı, kusur belirlemesine bağlı olarak kadının davasının, tazminatlar ile tedbir ve yoksulluk nafakası talebinin kabulünün ve fer'î talepleriyle birlikte erkeğin davasının reddinin usul ve kanuna uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Kanun’un 4 üncü ve 6 ncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu, 174 üncü, 175 inci ve 176 ncı maddeleri. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 ve 51 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı-davacı erkek vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,05.10.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.