Logo

2. Hukuk Dairesi2023/1485 E. 2024/7298 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Boşanma davasında, kusur belirleme, velayet, nafaka miktarı ve tazminat miktarının tespiti uyuşmazlığı.

Gerekçe ve Sonuç: Davacı kadın yararına hükmedilen maddi ve manevi tazminat ile çocuk yararına hükmedilen iştirak nafakasının miktarının, hakkaniyet ilkesi ve tarafların sosyal ve ekonomik durumları gözetilerek yeniden belirlenmesi gerektiği gerekçesiyle, Bölge Adliye Mahkemesi kararının kısmen bozulmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2020/415 E., 2022/1513 K.

KARAR : Başvurunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurulması

İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul 13. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2017/452 E., 2019/965 K.

Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına ve fer'îlerine karar verilmiştir.

Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince, istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmünün kısmen kaldırılarak kaldırılan yönlerden yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına, sair istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı kadın vekili tarafından duruşma istemli temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, 14.10.2024 tarihinde duruşma yapılmasına ve duruşma gününün taraflara davetiye ile bildirilmesine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmiş, incelemenin duruşmalı olarak yapılması davalı erkek vekili tarafından istenilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, 14.10.2024 tarihinde duruşma yapılmasına ve duruşma gününün taraflara davetiye ile bildirilmesine karar verilmiştir.

Belli edilen günde temyiz eden ... vekili Avukat ... ile karşı taraf ... vekili Avukat ... geldiler. Gelenlerin sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlenerek dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; evlilik birliğinin erkeğin kusurlu davranışları ile temelinden sarsıldığını iddia ederek, tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 161 inci maddesi, 162 inci maddesi ve 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin müvekkiline verilmesini, çocuklar için aylık 3.000,00'er TL tedbir ve iştirak nafakasına, 2.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, 500.000,00 TL maddî ve 500.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı erkek vekili cevap dilekçesinde özetle; iddiaların gerçek olmadığını, kadının kusurlu olduğunu davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, aksi durumda ortak çocukların velâyetinin müvekkiline verilmesini, müvekkili yararına 1.000.000,00 TL maddî ve 500.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıdaki tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davalının, davacı kadına ''sen ne anlarsın ki'', ''senin yetiştirdiğin çocuk bu kadar olur'', ''sen ne bilirsin ki'' , ''salak bilmezsin'' şeklinde sözler sarf ettiği, eşini küçümsediği ve eşine hakaret ettiği, sorumluluklarını yerine getirmediği, çocuklarına ve eşine karşı ilgisiz davrandığı, eviyle ilgilenmediği, davacıya duygusal şiddet uyguladığı, davalı her ne kadar davacı kadının kendisine '' nasıl adamsın, nasıl kocasın, nasıl erkeksin'' şeklinde sözler sarf ettiğini, bu nedenle onurunun kırıldığını iddia etmiş ise de, davalı tanıkları , davacı kadının davalıya ''sen nasıl erkeksin, nasıl adamsın, nasıl kocasın'' şeklinde sözler sarf ettiğini duymadıklarını beyan etmiş, davalı tarafından ileri sürülen diğer iddialarda tanık anlatımları yada başka bir delille ispatlanamamış, ağır kusurlu tarafın davalı olduğu kanaatine varılarak davanın kabulüne karar verildiği, ortak çocukların uzman eşliğinde mahkeme huzurunda velâyetlerinin annesine verilmesini istedikleri, 21.11.2018 tarihli uzman raporunda da ortak çocukların velâyetinin anneye verilmesinin uygun olacağının belirtildiği, çocukların anne yanında kaldığı ve burada bir düzenlerinin olduğu, anne bakım ve sevgisine muhtaç oldukları da dikkate alınarak ortak çocukların velâyetinin anneye verilmesine karar verildiği, tarafların tespit edilen ekonomik sosyal durumları dikkate alınarak tedbir ve iştirak nafakasına hükmedildiği, tarafların sosyal ekonomik durumları, davacının emekli aylığı alıyor olması, takbis sorgusunda üzerine kayıtlı taşınmazların sayısı, banka yazı cevabı dikkate alınarak davacı kadının sürekli ve düzenli bir geliri olduğunun tespiti ile kadının boşanma ile yoksulluğa düşeceğine kanaat getirilmediğinden yoksulluk nafakası talebinin reddine karar verildiği, kadın yararına koşulları oluşan maddî ve manevî tazminata hükmedildiği gerekçesi ile davanın kabulü ile tarafların tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin anneye verilmesine, çocuklar için aylık 500,00'er TL tedbir ve iştirak nafakasına, kadın yararına aylık 750,00 TL tedbir nafakasına, kadının yoksulluk nafakası talebinin reddine, kadın yararına 8.000,00 TL maddî ve 10.000,00 TL manevî tazminata, davalı erkeğin tazminat taleplerinin reddine hükmedilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekillerince istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1-Davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; zinaya dayalı davasının reddi, reddedilen yoksulluk nafakası talebi ile iştirak nafakası ile tazminatların miktarı yönünden İlk Derece Mahkemesinin kararının lehine kaldırılmasını talep ederek istinaf yoluna başvurmuştur.

2-Davalı erkek vekili katılma yolu ile istinaf dilekçesinde özetle; kusur belirlemesi, tazminatlar yönünden İlk Derece Mahkemesinin kararının lehine kaldırılmasını talep ederek istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile hükmün sair yönlerinin usul ve yasaya uygun olduğu ancak kadın yararına hükmedilen tazminatların az olduğu gerekçesi ile davacı kadın vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulüne, İlk Derece Mahkemesi kararının ilgili kısımlarının kaldırılmasına, davacı kadın yararına 25.000,00 TL maddî ve 15.000,00 TL manevî tazminata, davacı kadın vekilinin sair, davalı erkek vekilinin tüm istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekillerince temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1-Davacı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; zinaya dayalı davasının reddi, reddedilen yoksulluk nafakası talebi ile iştirak nafakası ile tazminatların miktarı yönünden Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasını talep etmiştir.

2-Davalı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; kusur belirlemesi, tazminatlar yönünden Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, boşanma, kusur, nafaka ve tazminatlar noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 161 inci maddesi, 166 ncı maddesinin birinci fıkrası, 169 uncu maddesi, 174 üncü maddesi, 175 inci maddesi 6100 sayılı Kanun'un 190 ıncı ve 194 üncü maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 inci maddesinin birinci fıkrası ve 371 inci maddesi; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun 50 nci ve 51 inci maddeleri.

3.Değerlendirme

1.Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davalı erkek vekilinin tüm, davacı kadın vekilinin aşağıdaki paragrafların kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2.Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı ile ihlâl edilen mevcut ve beklenen menfaat dikkate alındığında davacı kadın yararına takdir edilen maddî ve manevî tazminat azdır. 4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesindeki hakkaniyet ilkesi ile 6098 sayılı Kanun'un 50 nci ve 51 inci maddesi hükümleri dikkate alınarak daha uygun miktarda maddî ve manevî tazminat takdiri gerekir. Bu yönler gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerekmiştir.

3.Tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına göre ortak çocuk Akça yararına hükmedilen iştirak nafakası azdır. Mahkemece, 4721 sayılı Kanun’un 4 üncü maddesindeki hakkaniyet ilkesi de dikkate alınarak daha uygun nafakaya hükmedilmesi gerekir. Bu yön gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve kanuna aykırı görülmüş ve bozmayı gerektirmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1.Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının yukarıda (2) ve (3) numaralı paragraflarda belirtildiği üzere davacı kadın yararına maddî ve manevî tazminat ile iştirak nafakasının miktarları yönünden BOZULMASINA,

2.Yukarıda (1) numaralı paragrafta belirtildiği üzere davalı erkek vekilinin tüm, davacı kadın vekilinin ise sair temyiz tirazlarının reddi ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozmanın kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerinin ise 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Duruşma için takdir olunan 28.000,00 TL vekâlet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz eden davalıya yükletilmesine,

Peşin alınan harcın istek halinde yatıran davacıya iadesine,

Dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

14.10.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.