"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Konya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/333 E., 2022/2508 K.
KARAR : İstinaf başvurusunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurma
İLK DERECE MAHKEMESİ : Konya 3. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2019/932 E., 2021/1475 K.
Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince her iki davanın kabulüne, tarafların boşanmalarına ve boşanmanın fer'îlerine karar verilmiştir.
Kararın ... kadın vekili tarafından kusur belirlemesi, tedbir nafakası ve tazminatların miktarı yönünden; davalı- davacı erkek vekili tarafından kadının davasının kabulü, kusur belirlemesi, nafakalar ve tazminatlar yönünden istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kısmen kaldırılarak kadın lehine hükmedilen maddî ve manevî tazminat yönünden yeniden hüküm kurulmasına, erkeğin tüm, kadının sair istinaf istemlerinin esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı ... kadın vekili tarafından kusur belirlemesi, tedbir ve yoksulluk nafakası ile tazminatların miktarı yönünden; davalı-davacı erkek vekili tarafından kadının davasının kabulü, kusur belirlemesi, nafakalar ve tazminatlar yönünden temyiz edilmekle; kesinlik, süre temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda;
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) öngördüğü yargılama sistemine göre ilk derece mahkemesinin kesin olmayan kararına karşı önce istinaf yoluna başvurulabilmektedir. İstinaf başvurusu üzerine bölge adliye mahkemesince, başvuran tarafın istinaf başvurusunun usulden ya da esastan reddine karar verilebilir veya ilk derece mahkemesi kararı kaldırılarak yeniden hüküm kurulabilir. Bu durumda bölge adliye mahkemesi kararına karşı, istinaf başvurusu reddedilen tarafın ya da istinaf incelemesi sonucunda ilk derece mahkemesi kararı kaldırılarak yeni hüküm kurulması hâlinde aleyhine karar verilen tarafın temyiz hakkı bulunmaktadır. Başka bir deyişle istinaf başvurusunun reddi hâlinde bölge adliye mahkemesi kararına karşı temyiz hakkı sadece istinaf başvurusu reddedilen tarafa ait olup bu hâlde ilk derece mahkemesi kararını istinaf etmeyen tarafın temyiz hakkı bulunmamaktadır.
Somut uyuşmazlıkta, İlk Derece Mahkemesince verilen karara karşı ... kadın vekili tarafından yoksulluk nafakasının miktarı yönünden istinaf yoluna başvurulmamıştır. Hâl böyle iken İlk Derece Mahkemesi kararına karşı yoksulluk nafakası yönünden istinaf yoluna başvurmayan davacı-davalının, Bölge Adliye Mahkemesi kararına karşı yoksulluk nafakası yönünden temyiz hakkı bulunmamaktadır. Açıklanan nedenlerle; davacı-davalının yoksulluk nafakasına yönelik temyiz isteminin reddine karar vermek gerekir.
Kadın vekilinin reddedilen yön dışında, erkek vekilinin ise tüm yönlerden gerekli şartları taşıdığı anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
... kadın vekili dava dilekçesinde özetle; erkeğin birlik görevlerini yerine getirmediğini, 2005 yılında ve öncesinde başka kadın ile müvekkilini aldattığını, 2005 yılında açılan boşanma davasından erkeğin af dilemesi nedeniyle müvekkilinin vazgeçmesine rağmen erkeğin aynı hareketlerine devam ettiğini, kadına fiziksel şiddet uyguladığını, kadını ... isimli kadın ile aldattığını belirterek evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebiyle tarafların boşanmalarına, kadın lehine aylık 4.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile 1.000.000,00 TL maddî ve 1.000.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı-davacı erkek vekili birleşen dava dilekçesinde özetle; kadının birlik yükümlülüklerini yerine getirmediğini, erkeğin rızasını almadan uzun süre evi terk ettiğini ve bunu alışkanlık haline getirdiğini, aile içi mahrem konuları üçüncü kişilere anlattığını, bekar gibi hayat sürerek gece gündüz cafe ve benzeri yerlerde vakit geçirdiğini, falcı ve büyücülere gittiğini, aile mahremiyetini her yerde ifşa ettiğini, erkeği uzaklaştırma kararı çıkartmakla ve iftira atmakla, erkeğin yemeğine zehir koymak suretiyle öldürmekle tehdit ettiğini, son olarak Ankara’da üniversitede okuyan oğlu ...’ın yanına gidip Ankara’da yaşayacağım diyerek evi terk ettiğini belirterek evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebiyle tarafların boşanmalarına, erkek lehine 50.000,00 TL maddî ve 100.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; erkeğin güven sarsıcı davranışta bulunduğu, eve gelmediği, evin geçimini sağlamadığı, ortak çocuğun ihtiyaçlarını karşılamadığı, kadının ise büyü işleriyle uğraştığı, evlilik birliğinin temelinden sarsılmasında erkeğin ağır, kadının az kusurlu olduğu gerekçesiyle asıl ve birleşen davanın kabulüne, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası gereğince tarafların boşanmalarına, yasal koşulları oluştuğundan kadın lehine aylık 1.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile 30.000,00 TL maddî ve 30.000,00 TL manevî tazminata, erkeğin tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde her iki taraf vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1.Davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; hükmedilen tedbir nafakası ile maddî ve manevî tazminat miktarının erkeğin kusur oranı ve gelir durumu ile orantılı olmadığını ileri sürerek; kusur belirlemesi, tedbir nafakası ve tazminatların miktarı yönünden istinaf yoluna başvurmuştur.
2.Davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; erkeğe yüklenen kusurların ispatlanamadığını, kadının davasının, nafaka ve tazminat taleplerinin reddedilmesi gerektiğini, miktarlarının fahiş olduğunu ileri sürerek; kadının davasının kabulü, kusur belirlemesi, nafakalar ve tazminatlar yönünden istinaf yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; taraflara yüklenen kusurların gerçekleştiği, kadının yoksulluk nafakasına yönelik istinaf talebi bulunmadığından, İlk Derece Mahkemesinin kadın lehine hükmettiği yoksulluk nafakası miktarının erkek açısından usulü kazanılmış hak teşkil ettiği, tarafların evlilikte geçen süreleri, tespit edilen kusurları ile ekonomik sosyal durumlarına göre tazminat miktarlarının düşük olduğu gerekçesiyle kadının bu yöne ilişkin istinaf talebinin kısmen kabulüne, kadın lehine 200.000,00 TL maddî ve 200.000,00 TL manevî tazminata, diğer yönlerden İlk Derece Mahkemesi kararı usul ve kanuna uygun olduğundan erkeğin tüm, kadının sair istinaf itirazlarının esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde her iki taraf vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1.... kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle kusur belirlemesi, tedbir ve yoksulluk nafakasının ile tazminatların miktarı yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
2.Davalı-davacı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle kadının davasının kabulü, kusur belirlemesi, nafakalar ve tazminatlar yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık; taraflarca açılan karşılıklı boşanma davasında kusurun kimden kaynaklandığı, kadının davasının kabulü ile kadın lehine tedbir ve yoksulluk nafakası ile maddî ve manevî tazminata hükmedilmesi koşullarının oluşup oluşmadığı, miktarlarının dosya kapsamına ve hakkaniyete uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 190 ıncı, 194 üncü, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri; 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) 4 üncü ve 6 ncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu, 174 üncü, 175 inci; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davalı-davacı erkek vekilinin tüm, ... kadın vekilinin aşağıdaki paragrafın kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2. Somut uyuşmazlıkta, tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumlarına, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur derecelerine, paranın alım gücüne, kişilik haklarına yapılan saldırının ağırlığı ile ihlal edilen mevcut ve beklenen menfaatlerin kapsamına nazaran, kadın yararına hükmolunan maddî ve manevî tazminat miktarı azdır. 4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesindeki hakkaniyet ilkesi ile 6098 sayılı Kanun'un 50 nci ve 51 inci madde hükümleri nazara alınarak, 4721 sayılı Kanun'un 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkraları uyarınca daha uygun miktarda maddî ve manevî tazminat takdiri gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1. ... kadın vekilinin yoksulluk nafakasının miktarına yönelik temyiz dilekçesinin REDDİNE,
2. Davacı-karşı davalı vekilinin diğer, davalı-karşı davacı vekilinin tüm hususlara yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine gelince;
a)Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının kadın yararına hükmedilen maddî ve manevî tazminat miktarı yönünden BOZULMASINA,
B)Davalı-davacı erkek vekilinin tüm, ... kadın vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddi ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozma kapsamı dışında kalan temyize konu bölümlerinin 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz eden ...'e yükletilmesine,
Peşin alınan harcın istek halinde yatıran...'ye geri verilmesine,
Dosyanın Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,11.10.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.