"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/2992 E., 2022/2938 K.
DAVA TARİHİ : 23.09.2016
KARAR : Bozmaya uyularak kısmen kabul
Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen boşanma davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece ... Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda davacı kadının tazminat taleplerinin kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı kadın vekili dava ve cevaba cevap dilekçesinde özetle; tarafların zina ve evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki nedeniyle boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesine, çocuk için aylık 4.000,00 TL iştirak nafakası ile kadın için aylık 4.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, 200.000,00 TL maddî, 200.000,00 TL manevî tazminata ve ziynet eşyalarının iadesine karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı erkek vekili cevap ve ikinci cevap dilekçesinde özetle; erkek hakkındaki iddiaların doğru olmadığını belirterek boşanma ve ziynet alacağı davasının reddine karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
A. İlk Derece Mahkemesinin Birinci Kararı
İlk Derece Mahkemesinin 11.03.2019 tarih ve 2017/156 Esas, 2019/97 Karar sayılı kararıyla; tarafların 1998 yılında evlendikleri, erkeğin başka kadından 2002 doğumlu çocuğu olduğu ve bu çocuğu 2007 yılında tanıdığı, erkeğin kadının sadakatsizliği çok önceleri öğrendiğini ispatlayamadığı; boşanmaya sebebiyet veren ve gerçekleşen olaylarda sadakatsiz olan, eşini ihmal eden ve onunla ilgilenmeyen erkeğin tam kusurlu olduğu, kadın lehine tazminatlar ile yoksulluk nafakasına hükmedilebilmesinin yasal koşullarının bulunduğu, ortak çocuk ... olduğundan velâyet ve iştirak nafakası talepleri hakkında karar verilmesine yer olmadığı ve kadının ziynet alacağı davasını kısmen ispatladığı gerekçesiyle; boşanma davasının kabulü ile tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, kadının ortak çocuğun velâyeti ve iştirak nafakası talebinin reddine, aylık 1.000,00 TL yoksulluk nafakası ve 35.000,00 TL maddî, 35.000,00 TL manevî tazminatın erkekten alınarak kadına verilmesine, ziynet alacağı davasının kısmen kabulü ile kararda belirtilen ziynetlerin aynen iadesine, aynen iadenin mümkün olmaması halinde bedelinin kadına ödenmesine karar verilmiştir.
B. Bölge Adliye Mahkemesinin Gönderme Kararı
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davacı kadın vekili tarafından zinaya dayalı dava hakkında hüküm kurulmaması, tazminatlar ile yoksulluk nafakasının miktarı ve reddedilen ziynet alacağı talepleri yönünden, davalı erkek vekili tarafından ise kusur belirlemesi, tazminatlar, yoksulluk nafakası, yargılama giderleri ve vekâlet ücreti ve kabul edilen ziynet alacağı talepleri yönlerinden istinaf başvurusunda bulunulması üzerine; Bölge Adliye Mahkemesinin 30.12.2020 tarih ve 2019/1770 Esas, 2020/1922 Karar sayılı kararı ile, kadının zinaya dayalı davası hakkında hüküm kurulmamış olması nedeniyle, İlk Derece Mahkemesi hükmünün kaldırılarak dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine, sair istinaf itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
C.İlk Derece Mahkemesinin Son Kararı
İlk Derece Mahkemesinin 09.03.2021 tarihli ve 2021/46 Esas, 2021/144 Karar kararı ile, kadının zina eylemini affettiği, zinanın temadi ettiğinin de ispatlanamadığı, eşini ve çocuğunu ihmal eden, sık sık iş bahanesiyle evden uzaklaşan ve evlilik dışı çocuğunun annesi ile görüşerek güven sarsıcı davranan erkeğin tam kusurlu olduğu, kadın lehine tazminatlar ve yoksulluk nafakasına hükmedilmesinin yasal koşullarının oluştuğu ve ziynet alacağı davasının kısmen ispatlandığı gerekçesiyle; kadının zinaya dayalı davasının reddine, evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedenine dayalı davasının kabulü ile tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, kadının velâyet ve iştirak nafakası talebi hakkında karar verilmesine yer olmadığına, aylık 1000,00 TL yoksulluk nafakası ile 35.000,00 TL maddî, 35.000,00 TL manevî tazminatın erkekten alınarak kadına verilmesine, ziynet alacağı davasının kısmen kabulü ile kararda belirtilen ziynet bedelinin erkekten alınarak kadına ödenmesine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davacı kadın vekili tarafından zinaya dayalı boşanma davasının reddi, tazminatlar ile yoksulluk nafakasının miktarı, reddedilen ziynet alacağı talepleri ve vekâlet ücreti; davalı erkek vekili tarafından davanın kabulü kusur belirlemesi, tazminatlar, yoksulluk nafakası, yargılama giderleri ve vekâlet ücreti ve kabul edilen ziynet alacağı talepleri yönlerinden istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
B. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin 04.03.2022 tarihli ve 2021/3101 Esas, 2022/431 Karar sayılı kararıyla; kadın lehine hükmedilen tazminatların az olduğu gerekçesiyle; İlk Derece Mahkemesinin tazminatlara ilişkin hükmünün kaldırılmasına, 70.000,00 TL maddî ve 70.000,00 TL manevî tazminatın erkekten alınarak kadına verilmesine, kadının sair, erkeğin ise bütün istinaf itirazlarının esastan reddine; ziynet alacağı davasının iş bu dosyadan tefrik edilmesine karar verilmiştir.
V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davacı kadın vekili tarafından zinaya dayalı davanın reddi, kusur belirlemesi, tazminatların miktarı ve vekâlet ücreti ve davalı erkek vekili tarafından katılma yoluyla kusur belirlemesi ve tazminatlar yönlerinden temyiz isteminde bulunulmuştur.
2. Dairenin 12.09.2022 tarihli ve 2022/4917 Esas, 2022/6862 Karar sayılı bozma ilâmında; tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı ile ihlâl edilen mevcut ve beklenen menfaat dikkate alındığında kadın yararına takdir edilen maddî ve manevî tazminatın az olduğu gerekçesiyle; tazminatların miktarı yönünden Bölge Adliye Mahkemesi kararının kadın yararına bozulmasına ve bozmanın kapsamı dışındaki temyize konu bölümlerin onanmasına karar verilmiştir.
B. Bölge Adliye Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararıyla, kadın lehine hükmedilen tazminatların az olduğu gerekçesiyle bozma ilâmına uyulmasına karar verilerek kadının tazminat talebinin kısmen kabulü ile 150.000,00 TL maddî, 150.000,00 TL manevî tazminatın erkekten alınıp kadına verilmesine karar verilmiştir.
VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1. Davacı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; kadın lehine hükmedilen tazminatların az olduğunu ve kabul edilen fer'îler yönünden lehine vekâlet ücretine hükmedilmesi gerektiğini ileri sürerek kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
2. Davalı erkek vekili katılma yoluyla temyiz dilekçesinde özetle; kusur belirlemesinin doğru yapılmadığını, kadın lehine tazminatlara hükmedilmesinin yasal koşullarının bulunmadığını ve kadının reddedilen fer'î talepleri için erkek lehine vekâlet ücretine hükmedilmesi gerektiğini ileri sürerek kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, kadın lehine hükmedilen tazminatların miktarı dışındaki hususlar kesinleşmiş olmakla, bozma ilâmına uyulmasına karar veren Bölge Adliye Mahkemesi kararının kadın lehine hükmedilen tazminatların miktarı yönünden bozmanın amacına uygun karar verip vermediği, tazminat miktarlarının yerinde olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi, 174 üncü maddesi. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun (6098 sayılı Kanun) 50 ve 51 inci maddeleri. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1. Temyizen incelenen Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmanın kapsamı dışında kalarak kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesinin artık mümkün olmadığı gibi bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak oluşturan yönlerin de yeniden incelenmesinin hukuken mümkün olmadığı anlaşılmakla; davalı erkek vekilinin tüm, davacı kadın vekilinin aşağıdaki paragrafın kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2. Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı ile ihlâl edilen mevcut ve beklenen menfaat dikkate alındığında davacı kadın yararına takdir edilen maddî ve manevî tazminat az olup, bozma ilâmının amacına uygun bulunmamıştır. 4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesindeki hakkaniyet ilkesi ile 6098 sayılı Kanun'un 50 nci ve 51 inci maddesi hükümleri dikkate alınarak daha uygun miktarda maddî ve manevî tazminat takdiri gerekir. Bu yönler gözetilmeden hüküm tesisi doğru bulunmamıştır.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1. Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının davacı kadın lehine hükmedilen tazminatların miktarı yönünden BOZULMASINA,
2. Davalı erkek vekilinin tüm, davacı kadın vekilinin sair temyiz itirazlarının reddi ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozma kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerinin 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz eden davalıya yükletilmesine,
Peşin harcın istek halinde yatıran davacıya iadesine,
Dosyanın Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
13.04.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.