Logo

2. Hukuk Dairesi2023/1609 E. 2023/4691 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Boşanma davasında, tarafların kusur oranları, kadına hükmedilen maddi ve manevi tazminat miktarının yeterliliği ve yoksulluk nafakasına hükmedilip hükmedilmeyeceği hususlarında uyuşmazlık bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Tarafların ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya sebep olan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırının ağırlığı ve ihlal edilen mevcut ve beklenen menfaatler gözetilerek, maddi ve manevi tazminat miktarının yetersiz olduğu gerekçesiyle bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/1416 E., 2022/2804 K.

KARAR : İstinaf başvurusunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurulması

İLK DERECE MAHKEMESİ : Antalya 6. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2019/699 E., 2020/701 K.

Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı kadın vekili dava; tarafların yaklaşık 9 aylık evli olduklarını, tarafların şuanda fiilen ayrı yaşadıklarını, müvekkilinin başından beri istenmeyen gelin olduğunu, davalı erkeğin geçimsiz tavırlar sergilediğini, verilen sözleri tutmadığını, sürekli borç yaptığını, yalan söylediğini, eşine karşı maddî hiçbir destekte bulunmadığını, müvekkilinin evlendikleri günden beri müşterek konutun tüm giderlerini ve ayrıca karşı tarafın faturalarını vs annesinden de destek alarak kendisinin ödediğini, davalı erkeğin sürekli olarak müvekkiline ekonomik ve psikolojik şiddet uyguladığını iddia ederek 4721 sayılı Türk Medeni Kanun'un (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesi gereğince tarafların boşanmalarına, davacı kadın yararına aylık 1.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakalarına, davacı kadın yararına, 50.000,00 TL maddî, 100.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı erkek, davaya cevap vermemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davalı erkeğin evlilik birliğinden doğan yükümlülüklerini yerine getirmediği, ailesinin geçimi ile hiç ilgilenmediği, doğru düzgün çalışmadığı, sağa sola borç yaptığı, evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına sebep olan olaylarda tam kusurlu olduğu, davacı kadın boşanmayla birlikte yoksulluğa düşeceğinden tarafların ekonomik ve sosyal durumları da dikkate alınarak davacı kadın yararına uygun miktarda tedbir ve yoksulluk nafakasına, mevcut veya beklenen menfaatleri boşanma yüzünden zedelenen kusursuz veya daha az kusurlu tarafın kusurlu taraftan uygun bir maddî tazminat isteyebileceği, somut olayda davacı kadının boşanma sonucunda kendisine evlilik birliğinin sağladığı yararlar ve içinde bulunduğu olumlu koşullar, geleceğe dönük olarak ortadan kalkacağı, ayrıca boşanmadan sonra hayat standardının, yaşam biçimi ve seviyesinin olumsuz etkileneceği, tarafların evlendikleri ve boşandıkları, yaşları, evlilikte geçen süre ve evlilik birliğine verilen emek ve katkılar, tarafların ekonomik ve sosyal durumları, yaşadıkları çevre, fiziksel ve bedensel sağlık sorunları ve özellikle maddî durumları ve hakkaniyet ilkesi de göz önüne alınarak davacı kadın yararına uygun bir maddî tazminata hükmedilmesi gerektiği gerekçesi ile davanın kabulüne, tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesi gereğince boşanmalarına, kadın yararına aylık 300,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, 7.000,00 TL maddî tazminata, koşulları oluşmayan manevî tazminat talebinin reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1. Davacı kadın vekili, katılma yoluyla istinaf dilekçesiyle, İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; kusur belirlemesi, nafakaların ve maddî tazminatın miktarı, manevî tazminat talebinin reddi yönlerinden kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

2. Davalı erkek vekili, İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; kusur belirlemesi, maddî tazminat ve nafakalar yönünden kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile İlk Derece Mahkemesince erkeğe kusur olarak yüklenen ve gerçekleşen vakıaların yanında, davalı erkeğin sürekli şekilde eşine gerçekleri söylemekten kaçındığı, kadının güveninin sarsılmasına yol açtığı, erkeğin yine de tam kusurlu olduğu, tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, evlilik süresi, paranın alım gücü, ihlâl edilen mevcut ve beklenen menfaat dikkate alındığında davacı kadın yararına takdir edilen maddî tazminat miktarının az olduğu, erkeğin sürekli şekilde eşine gerçekleri söylemekten kaçınıp kadının güvenini sarsması eyleminin kadının kişilik haklarına saldırı teşkil ettiği, kadın yararına manevî tazminatın koşullarının oluştuğu,kadın yararına tarafların ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, evlilik süresi, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı ve hakkaniyet ilkesi dikkate alınarak uygun bir manevî tazminata hükmedilmesi gerektiği, davacı kadının çalıştığı, geçimi için düzenli ve sürekli gelirinin bulunduğu, boşanmakla yoksulluğa düşmeyeceği, kadın yararına yoksulluk nafakasına hükmedilmesinin yasal koşullarının oluşmadığı, erkeğin tamamen kusurlu kabul edilerek davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına karar verilmiş olması doğru ise de, kusur belirlemesine ilişkin gerekçe açıklandığı şekilde düzeltilmesi gerektiği, dosya kapsamı, delil durumu, Mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesi bakımından sair hususlara yönelik Mahkeme kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırı bir durum bulunmadığı gerekçesi ile istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurmak suretiyle İlk Derece Mahkemesi kararının kusur gerekçesinin düzeltilmesine, kadın yararına 15.000,00 TL maddî, 15.000,00 TL manevî tazminata, kadının yoksulluk nafakası talebinin reddine, tarafların diğer istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1. Davacı kadın vekili katılma yoluyla sunduğu temyiz dilekçesiyle; kadının asgari ücretle çalıştığını, erkeğin gelirinin asgari ücretin çok üzerinde olduğunu, kadın yararına dava dilekçesindeki talepleri gibi yoksulluk nafakasına hükmedilmesi gerektiği, maddî ve manevî tazminat miktarlarının da çok düşük olduğunu, Bölge Adliye Mahkemesi kararının usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; yoksulluk nafakası talebinin reddi ile tazminatların miktarı yönlerinden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

2. Davalı erkek vekili; kusur belirlemesinin hatalı olduğunu, müvekkilinin evlilik sürecinde üzerine düşenleri yapmak için borçlandığını, yalan söylemediğini, evin kirasını ve faturaları ödediğini, kadın yararına maddî ve manevî tazminata hükmedilmesinin koşulları oluşmadığını, taleplerin ve hükmedilen miktarların fahiş olduğunu, Bölge Adliye Mahkemesi kararının usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; kusur belirlemesi, maddî ve manevî tazminat yönlerinden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, boşanma davası olup, boşanmaya sebep olan olaylarda kusurun kimden kaynaklandığı, kadın yararına maddî ve manevî tazminata hükmedilmesinin yasal koşullarının oluşup oluşmadığı ve miktarlarının dosya kapsamına, hakkaniyete, tarafların sosyal ve ekonomik durumlarına olup olmadığı, kadının boşanmakla yoksulluğa düşüp düşmeyeceği lehine yoksulluk nafakası verilmesi koşullarının oluşup oluşmadığı, noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 4 üncü, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 174 üncü, 175 inci ve 176 ncı maddeleri, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 inci ve 371 inci maddesi, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun (6098 sayılı Kanun) 50 nci ve 51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davalı erkeğin tüm, davacı kadının aşağıdaki paragrafın kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2. Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumlarına, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur derecelerine, paranın alım gücüne, kişilik haklarına yapılan saldırının ağırlığı ile ihlal edilen mevcut ve beklenen menfaatlerin kapsamına nazaran, davacı kadın yararına hükmolunan maddî ve manevî tazminat azdır. 4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesindeki hakkaniyet ilkesi ile 6098 sayılı Kanun'un 50 nci ve 51 inci madde hükümleri nazara alınarak, 4721 sayılı Kanun'un 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkraları uyarınca daha uygun miktarda maddî ve manevî tazminat takdiri gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1. Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının maddî ve manevî tazminat miktarları yönünden davacı kadın yararına BOZULMASINA,

2. Davalı erkeğin tüm, davacı kadının diğer temyiz itirazlarının reddi ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozma kapsamı dışında kalan temyize konu bölümlerinin 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz eden davalı erkeğe yükletilmesine,

Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde davacı kadına iadesine,

Dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,11.10.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.