Logo

2. Hukuk Dairesi2023/1610 E. 2023/1269 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Ölüm nedeniyle boşanma davası konusuz kaldıktan sonra mirasçıların, sağ kalan eşin kusurunun tespiti için davaya devam etmesi talebinin kabul edilip edilmeyeceği ve sağ kalan eş lehine vekâlet ücreti takdir edilip edilmeyeceği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Mirasçıların, ölümle son bulan boşanma davasında kusur tespiti için davaya devam etme hakkı bulunmakla birlikte, bozma kararına uygun olarak hüküm verildiği ve bozmaya uyulmakla karşı taraf lehine oluşan kesinleşmiş hakların yeniden incelenemeyeceği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi

Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen boşanma davalarında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi kararı davacı -davalı erkek mirasçı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı-karşı davalı erkek dava dilekçesinde özetle; taraflar arasında şiddetli geçimsizlik meydana geldiğini, taraflar arasında ruh ve beden uyumu bittiğini, aile birliğini devam ettirmeleri mümkün olmadığını belirterek tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebiyle boşanmalarına karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı-karşı davacı kadın vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebiyle boşanmalarına karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

1. İlk Derece Mahkemesinin 12.02.2016 tarihli ve 2015/173 Esas, 2016/191 Karar sayılı kararıyla; asıl davanın 11.10.2015 tarihi itibariyle açılmamış sayılmasına; karşı davanın ise 12.02.2016 tarihi itibariyle açılmamış sayılmasına karar verilmiştir.

2. İlk Derece Mahkemesince 17.11.2020 tarihli ek karar ile; Mirasçı Ilgın Aslı Öztürk vekili 06.11.2020 tarihli dilekçe ile; davacı-karşı davalı ...'ün 14.02.2016 tarihinde vefatından sonra o tarihlerde avukatı olan Av....'ın geçersiz ve hükümsüz vekâletine dayanarak kesinleşme işlemi yaptığını, kesinleşme işleminin kaldırılarak mirasçı müvekkiline ve taraflarına vekil olarak gerekli tebligatların yapılmasını, usulsüz işlemleri gerçekleştirenler hakkında ilgili mercilere suç duyurusunda bulunulmasını, vekil olarak Uyap sistemine kayıtlarının yapılmasını, mirasçı olarak müvekkilinin davaya devam etmek istediğini, davalı-karşı davacı ...'ün ağır kusurlu olması nedeniyle kusur durumunun tespitini ve davalı-karşı davacı ...'ün mirasçılık sıfatından çıkarılmasını talep etmiş, mirasçı vekilinin 06.11.2020 tarihli dilekçesine istinaden çıkartılan nüfus kayıt örneğinin incelenmesinde; davacı-karşı davalı ...'ün 14.02.2016 tarihinde vefat ettiği, vefatından önce asıl ve karşı dava yönünden hüküm tesis edildiği, dosyamızda karar verilip kesinleşme işleminin yapıldığı, dosyadan el çekildiği anlaşılmakla, mirasçı vekilinin 06.11.2020 tarihli dilekçesindeki tüm taleplerinin reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davacı-karşı davalı erkek mirasçısı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. Gerekçe ve Sonuç

1.Bölge Adliye Mahkemesinin 24/03/2021 tarihli ve 2021/243 Esas , 2021/628 Karar sayılı kararıyla; vekâlet ilişkisinin ölümle sona erdiği, bu durumda gerekçeli kararın, ölmüş olanın vekiline tebliği geçersiz olduğu, davacı karşı davalı erkek vekili tarafından davacı karşı davalı öldükten sonra kesinleştirme talebinde bulunduğu, kesinleştirme talebinde bulunduğu tarihte vekâlet ilişkisi sona erdiği, mahkemenin 12.02.2016 tarihli kararının talep halinde usulünce davacı karşı davalı mirasçılarına tebliğinden sonra sonucuna göre işlem yapılması gerektiğinden, davacı karşı davalı mirasçısının istinaf talebinin kabulü ile, İlk Derece Mahkemesinin 17.11.2020 tarihli ek kararının kaldırılmasına, kararın mirasçılara tebliğ edilmek üzere dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

2.İlk Derece Mahkemesince eksiklikler giderilmiş, karar erkek mirasçısı tarafından istinaf edilmiştir. Dosya kendilerine gönderilen Bölge Adliye Mahkemesi, kararın Bölge Adliye Mahkemelerinin faaliyete geçme tarihinden önce verilen bir karar olduğundan bahisle, temyize tabi olduğu gerekçesiyle dosya Dairemize gönderilmiştir.

V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1.Mahkemenin, 12.02.2016 tarihli ve 2015/173 Esas, 2016/191 Karar sayılı kararına karşı davacı-karşı davalı erkek mirasçısı tarafından temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairenin 21.09.2021 tarihli ve 2021/637 Esas, 2021/6309 Karar sayılı kararı ile; Mahkemenin 10.07.2015 tarihli ön inceleme duruşmasına, duruşma gününün taraflara usulüne uygun olarak tebliğ edilmesine karşın, kadın vekilinin katıldığı, erkek vekilinin mazeret beyan etmeden katılmadığı ancak duruşmada davalı-karşı davacı tarafça erkeğin davasını takip etmeyecekleri yönünde bir irade ortaya koymadığı gibi, mahkemenin de erkeğin dava dosyasının işlemden kaldırıldığına dair bir ara karar tesis etmediği ve ön inceleme duruşmasına katılmamış olan erkek vekiline 11.11.2015 tarihli tahkikat celsesinin tebliğ edilmediği anlaşıldığı, davacı-karşı davalı tarafın yenileme hakkını kullanabilmesi, işlemden kaldırma yönünde bir talep ile bu talebe bağlı olarak bir karar oluşturulması gerektiği, bu yönde karar verilmeksizin, mahkemece davacı-davalı erkeğin davasının kendiliğinden işlemden kalkmış olduğu kabul edilemeyeceği, davası hakkında işlemden kaldırma kararı verilmemiş olan tarafın, yasal süre içinde yenileme hakkını kullanması da beklenemeyeceği, bu itibarla, derdest olan erkeğin davası hakkında yazılı şekilde hüküm tesisi ile erkeğin davasının açılmamış sayılmasına karar verilmesi doğru olmadığı, ayrıca, İlk Derece Mahkemesi kararı davacı-karşı davalı erkeğe tebliğ edilmeden önce erkeğin öldüğü ve evliliğin ölüm ile sona erdiği, davacı- karşı davalı erkek mirasçısı erkeğin açtığı davayı kusur yönünden takip etmek istediklerini belirttiği, evlilik birliği ölümle sona erdiğinden davanın konusuz kaldığı, o halde, davanın esası hakkında "konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına" ve davalı-karşı davacı kadının kusuru yönünden 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 181 inci maddesinin ikinci fıkrası uyarınca karar verilmek üzere hükmün bozulmasına karar verilmiştir.

B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Mahkemenin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; 4721 sayılı Kanun'un 181 inci maddesi ile mirasçılara tanınan davayı devam ettirme hakkı için, devam ettirilen davada sağ kalan eşin kusurunun ispatlanması zorunluluk olduğundan bu durum sağ kalan eşin kusurunun ispatlanma imkanının olduğu davalar için geçerli olduğu, somut olayda erkek kadına kusur izafe etmemiş ve açtığı davayı takip etmemekle kadına kusur izafesinden kaçınmış olduğundan erkeğin açtığı boşanma davasının erkeğin ölümü ile birlikte evlilik birliği sona erdiğinden konusuz kalan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına, mirasçıların yeniden delil gösterme hakkı bulunmadığından ve dosyada toplanan delilerden de davalı kadına kusur isnat edilemediğinden bu şekli ile 4721 sayılı Kanun'un 181 inci maddesinin ikinci fıkrası gereği davalının boşanmada kusurlu olmadığının tespitine dair karar vermek gerektiği gerekçesi ile müteveffa davacı ...'ün açmış olduğu boşanma davasının, davacı ...'ün 14.02.2016 tarihinde vefat etmesi nedeniyle konusuz kaldığı anlaşıldığından boşanma davası yönünden karar verilmesine yer olmadığına, 4721 sayılı Kanun'un 181 inci maddesi uyarınca davalı kadının kusursuz olduğunun tespitine asıl davada kendisini vekille temsil ettiren davalı kadın lehine vekâlet ücretine karar verilmiştir.

VI. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı-karşı davalı erkek mirasçısı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı-karşı davalı erkek mirasçı vekili temyiz dilekçesinde özetle; kusur belirlemesinin usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; kusur belirlemesi ve davalı kadının lehine hükmedilen vekâlet ücreti yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, erkek tarafından açılan, erkeğin ölümü ile konusuz kalan ve erkek mirasçıları tarafından 4721 sayılı Kanun'un 181 inci maddesinin ikinci fıkrası uyarınca kusur tespiti yönünden devam eden davada, evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına sebebiyet verecek derecede sağ kalan eş olan davalı kadından kaynaklanan bir kusurun ispatlanıp ispatlanamadığı, davalı kadın yararına vekâlet ücreti verilmesi koşullarının oluşup oluşmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 166 ıncı maddesi, 181 inci maddesinin ikinci fıkrası 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 323 üncü ve 326 ncı maddeleri, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Mahkemelerin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Kanun'un 428 inci maddesi ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen Mahkeme kararında ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, mahkemece bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olduğu, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ve kesinleşen yönlerin yeniden incelenmesinin hukuken mümkün bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VII. KARAR

Açıklanan sebeple;

Davacı-davalı erkek mirasçısı vekili yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

Adli yardımdan yararlanması sebebi ile başlangıçta alınmamış olan aşağıda yazılı karar ve ilam harcı ile temyiz başvuru harcının Ilgın'a yükletilmesine,

Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,

23.03.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.