Logo

2. Hukuk Dairesi2023/1632 E. 2023/4486 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacı erkeğin boşanma davasının reddine ilişkin istinaf başvurusunun reddine karşı yapılan temyiz incelemesidir.

Gerekçe ve Sonuç: Dosyadaki deliller, tarafların iddia ve savunmaları ile uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları değerlendirilerek, usul ve yasaya uygun bulunan yerel mahkeme kararının temyiz itirazlarının reddine karar verilerek onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/721 E., 2022/2329 K.

KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddi

İLK DERECE MAHKEMESİ : Polatlı Aile Mahkemesi

SAYISI : 2017/482 E., 2019/339 K.

Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı erkek vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin, davalının para kazanmak amaçlı evlendiğini ve gerçek bir evlilik amacının olmadığını öğrendiğini, davalının, %76 engelli olan müvekkiline fiziki şiddet uyguladığını, tarafların ayrı yaşadıklarını ve evlilik birliğinin temelinden sarsıldığını beyanla tarafların boşanmalarına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı kadın, davaya cevap vermemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacı tanıklarının evlilik birliği içinde davalının birlik görevlerini yerine getirmediğini, davacıya sürekli hakarette bulunduğunu beyan etmiş ise de, dava dilekçesinde bu kusurlara dayanılmadığı, tarafların evlilik birliği içerisinde 15.11.2016 tarihinde yaptıkları mal ortaklığı sözleşmesini 25.05.2017 tarihinde iptal ettikleri, davalının, evlilik birliğini para kazancına çevirmek için kullandığına ve davacıya şiddet uyguladığına ilişkin tanıkların görgüye dayalı bilgilerinin olmadığı, taraflar arasında davalının kusuruna dayalı geçimsizliğin ispatlanamadığı ve fiili ayrılığın tek başına boşanma nedeni sayılamayacağı gerekçesi ile davanın reddine,

infazda ve tahsilde tekerrür oluşturmamak kaydı ile davalı lehine dava tarihinden karar kesinleşinceye kadar aylık 250,00 TL tedbir nafakasına karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı erkek vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı erkek vekili, dava dilekçesinde yeterince somutlaştırılmayan ancak yargılama aşamasında ispatlanan hususların değerlendirilmediğini, usul kurallarının ağır şartlara bağlanamayacağını, müvekkiline karşı davalının ekonomik şiddet uyguladığını, aşağılayıp hakaret ettiğini, evlilik birliği sorumluluklarını yerine getirmediğini, birlikte zaman geçirmek istemediğini, tarafların ayrı yaşadığını, boşanma davasında re'sen araştırma ilkesinin uygulanması gerektiğini, Mahkeme tarafından davayı aydınlatma görevinin yerine getirilmediğini, davalının tam kusurlu olduğunu, boşanma sebebinin somutlaştırılmaması ve tanık beyanının hükme esas alınmaması nedeniyle davanın reddine ve davalı lehine tedbir nafakasına hükmedilmesinin hukuka ve hakkaniyete aykırı olduğunu, tedbir nafakası miktarının fahiş olduğunu, kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu beyanla; davanın reddi, kusur belirlemesi, davalı lehine hükmedilen tedbir nafakası ve miktarı yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; İlk Derece Mahkemesince davanın esasıyla ilgili hükme etki edecek tüm delillerin toplanıp değerlendirildiği, usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yerine getirildiği, kanunun olaya uygulanmasında ve gerekçede hata edilmediği, Mahkeme kararında herhangi bir isabetsizlik bulunmadığı gerekçesi ile davacı erkek vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı erkek vekili, Mahkeme tarafından davayı aydınlatma görevinin yerine getirilmediğini, dava dilekçesinde yeterince somutlaştırılmayan ancak yargılama aşamasında ispatlanan hususların değerlendirilmediğini, usul kurallarının ağır şartlara bağlanamayacağını, müvekkiline karşı davalının ekonomik şiddet uyguladığını, aşağılayıp hakaret ettiğini, evlilik birliği sorumluluklarını yerine getirmediğini, birlikte zaman geçirmek istemediğini, tarafların ayrı yaşadığını, boşanma davasında re'sen araştırma ilkesinin uygulanması gerektiğini, davalının tam kusurlu olduğunu, boşanma sebebinin somutlaştırılmaması ve tanık beyanının hükme esas alınmaması nedeniyle davanın reddine ve davalı lehine tedbir nafakasına hükmedilmesinin hukuka ve hakkaniyete aykırı olduğunu, tedbir nafakası miktarının fahiş olduğunu, kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu beyanla; davanın reddi, kusur belirlemesi, davalı lehine hükmedilen tedbir nafakası ve miktarı yönünden bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, davacı erkek tarafından açılan boşanma davasında dilekçeler aşamasında ileri sürülmeyen vakıaların hükme esas alınıp alınamayacağı, davanın ispatlanıp ispatlanmadığı ve kabulü şartlarının oluşup oluşmadığı, kusur belirlemesinin yerinde olup olmadığı, davalı kadın lehine tedbir nafakası verilmesi şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği ve miktarının uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 4 üncü maddesi, 6 ncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu maddesi; 6100 sayılı Kanun'un 25 inci, 31 inci ve 33 üncü maddesi, 119 uncu madddesi, 141 inci maddesi, 190 ıncı ve 194 üncü maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 inci ve 371 inci maddesi,

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,04.10.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.