"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 28. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/1583 E., 2022/1983 K.
KARAR : Başvurunun kısmen kabulü, yeniden esas hakkında hüküm kurulması
İLK DERECE MAHKEMESİ : ... 25. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2021/418 E., 2021/133 K.
Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl davanın kabulüyle tarafların boşanmalarına ve boşanmanın ferilerine, karşı davanın ise reddine karar verilmiştir.
Kararın davalı-karşı davacı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulüyle kararın kaldırılarak kısmen yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı-karşı davacı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı-karşı davalı kadın dava ve karşı davaya cevap dilekçesinde özetle; taraflar arasında mizaç uyuşmazlığı olduğunu, erkeğin aşırı kıskanç yapısı olduğunu, kadına sürekli baskı uyguladığını, çalışmasına engel olduğunu, cinsel şiddet uyguladığını, tehdit ettiğini, evden ayrılmaya zorladığını, kadının ailesiyle görüşmesini engellediğini, cimri davranışları nedeniyle kadının ve çocukların günlük hayatlarında kısıtlamalar getirdiğini, hakaret ettiğini ileri sürerek 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca tarafların boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesine, ortak çocuk yararına aylık 750,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, kadın yararına aylık 750,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına hükmedilmesine, yine kadın yararına 50.000,00 TL maddî, 50.000,00 TL manevî tazminat ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı-karşı davacı erkek vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; erkeğin ek iş yapamamasından dolayı kadının huzursuzluk çıkardığını, kadının, erkeğin maddî durumunu aşan taleplerde bulunduğunu, sinirli bir kişiliğe sahip olduğunu, bu sebeple ufak sebeplerden tartışma çıkardığını, hatta bu tartışmalarda çok defa elindeki eşyaları eşine fırlatmakla tehdit ettiğini ileri sürerek asıl davanın reddine, karşı davanın kabulüyle 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca tarafların boşanmalarına, ortak çocuk ...ın velâyetinin babaya verilmesine, erkek yararına 50.000,00 TL maddî ve 50.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; erkeğin eşine karşı çok cimri olduğu, evin ihtiyaçlarını karşılamadığı, çok kıskanç olduğu, erkek tanıklarından ...'in beyanlarını destekleyen başkaca bir delil olmadığı bu nedenle beyanlarına itibar edilmediği, böylece evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına neden olan olaylarda erkeğin tam kusurlu olduğu gerekçesiyle asıl davanın kabulüne, 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca tarafların boşanmalarına, ortak çocuk ...ın velâyetinin anneye verilmesine, baba ile aralarında kişisel ilişki tesisine, ortak çocuk yararına aylık 400,00 TL tedbir ve devamında iştirak nafakasına, kadın yararına 350.00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile yasal şartları oluştuğu gerekçesiyle kadın yararına 10.000,00 TL maddî, 10.000,00 TL manevî tazminat ödenmesine, erkeğin karşı davasının reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-karşı davacı erkek vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı-karşı davacı erkek vekili istinaf dilekçesinde; İlk Derece Mahkemesi kararının her iki dava yönünden de kaldırılmasına asıl davanın fer'îleriyle birlikte reddine, karşı davanın ise fer'îleriyle birlikte kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; İlk Derece Mahkemesince yapılan kusur belirlemesi ve kusur belirlemesi neticesinde kadının davasının kabulüne, erkeğin davasının reddine karar verilmesinin isabetli olduğu, erkek tanığı ...'in beyanlarının soyut ve kendi içinde çelişkili olması nedeniyle tanığın beyanlarına itibar edilmemesinin isabetli olduğu, velâyet ve kişisel ilişki yönünden verilen karar ile kadın yararına hükmedilen tazminatlar ile ortak çocuk yararına hükmedilen nafaka miktarının uygun olduğu, ancak dosyaya yansıyan SGK kayıtlarından kadının çalışmaya başladığının ve düzenli geliri bulunduğunun anlaşıldığı, böylelikle boşanmayla yoksulluğa düşmeyeceği gerekçesiyle erkeğin kadın yararına hükmedilen yoksulluk nafakası yönünden yapmış olduğu istinaf başvurusunun kabulüyle İlk Derece Mahkemesinin bu yöne ilişkin hüküm fıkrasının kaldırılmasına, yeniden kısmen esas hakkında hüküm kurulması suretiyle kadının yoksulluk nafakası talebinin reddine, erkeğin sair istinaf taleplerinin ise esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-karşı davacı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı-karşı davacı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; yargılama aşamasında dinlenen tanık beyanlarından erkeğin cimri ve kıskanç olmadığının anlaşılmış olmasına rağmen İlk Derece Mahkemesince erkeğe bu yönde kusur yüklenmesinin isabetsiz olduğunu, kadın tanıklarının beyanlarının somut ve görgüye dayalı olmadığını, erkeğin güvenlik görevlisi olarak çalıştığını ve asgari ücret seviyesinde ücret aldığını, nafaka ve tazminatları ödeyecek ekonomik gücünün olmadığını ileri sürerek her iki dava yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, taraflarca karşılıklı olarak açılan boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, tarafların kusurlu davranışlarına göre asıl davanın kabulüne ve karşı davanın reddine ilişkin yasal şartların gerçekleşip gerçekleşmediği, kadın yararına maddî ve manevî tazminata hükmedilmesine ilişkin koşulların oluşup oluşmadığı, ortak çocuk yararına hükmedilen iştirak nafakası ile kadın yararına hükmedilen tazminatların miktarının hakkaniyete uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun'un 4 üncü, 6 ncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 175 inci maddesi, 182 nci, 327 nci, 328 inci ve 330 uncu maddesi, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddesi, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun (6098 sayılı Kanun) 50 nci ve 51 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı-karşı davacı erkek vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
23.11.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.