Logo

2. Hukuk Dairesi2023/1725 E. 2023/5541 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacı erkek tarafından açılan boşanma davasında, taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı ve davanın reddinin hatalı olup olmadığı hususunda ihtilaf bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Davacı erkeğin boşanma davasına konu olaylarda tanık beyanlarının yetersizliği ve davalı kadına kusur yüklenememesine dayalı olarak Bölge Adliye Mahkemesi'nin davanın reddine ilişkin kararında usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı gözetilerek temyiz isteminin reddine ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/784 E., 2022/2154 K.

KARAR : İstinaf başvurusunun kabulü ile yeniden esas hakkında karar

İLK DERECE MAHKEMESİ : ... 11. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2019/465 E., 2021/38 K.

Taraflar arasındaki davacı erkek tarafından açılan boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne, tarafların boşanmalarına ve fer'îlerine karar verilmiştir.

Kararın davalı kadın vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davalı kadın vekilinin başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı erkek vekili dava ve cevaba cevap dilekçesinde özetle; tarafların 8 yıldır ayrı yaşadıklarını, kadının, erkeğin görüş ve önerilerini hiçbir zaman ciddiye almadığını, ailesini istemediğini, ailesine ağır hakaret ettiğini, erkek kardeşlerinin kendisini ve ailesini tehdit ettiğini, hakaret ettiğini, kadının ağresif ve fevri davrandığını, huzur vermediğini, yatakları ayırıp küsme alışkanlığının olduğunu, gereksiz kıskançlıklarının olduğunu, ortak çocuğun bakımını ihmal ettiğini, iddia ederek 4721 sayılı Türk Medeni Kanun'un (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesi gereğince davasının kabulüne tarafların boşanmalarına, karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

1.Davalı kadın vekili cevap ve ikinci cevap dilekçesinde özetle; kadının, erkeğin ailesi ile yaşamak zorunda bırakıldığını, erkeğin annesinin huzurunu kaçırdığını, erkeğin annesinin kadını sinir hastasıyım, benim damarıma basmayın şeklinde tehdit ettiğini, erkeğin kız kardeşine defalarca hakaret ettiğini, evlilik süresi boyunca hiçbir zaman düzenli çalışma hayatının olmadığını, manevî-manevî olarak sorumluluklarını yerine getirmediğini, evlilikleri süresinde sadakatsizlik yaptığını, erkeğin kadına ağır hakaretlerinin olduğunu ileri sürerek davanın reddine, velâyetin anneye verilmesine, kadın yararına 30.000,00 TL maddî ve 30.000,00 TL manevî tazminata, kadın ve çocuk yararına ayrı ayrı aylık 750,00 TL yoksulluk ve iştirak nafakasına karar verilmesini talep etmiştir.

2. Davalı kadın vekili tarafından 03.09.2020 tarihli ıslah dilekçesi ile tazminat taleplerini 60.000,00 TL maddî ve 60.000,00 TL manevî tazminat olarak yükseltmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile erkeğin maddî ve manevî yükümlülükleri yerine getirmediği, düzenli bir işinin olmadığı, sadakat yükümlülüğünü yerine getirmediği; kadın ise erkek ve annesine hakaret ve küfür ettiği, boşanmaya sebep olan olaylarda tarafların eşit kusurlu olduğu gerekçesi ile 4721 sayılı Kanun’un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince davanın kabulüne, tarafların boşanmalarına, velâyetin anneye verilmesine, baba ile kişisel ilişki kurulmasına, çocuk yararına aylık 300,00 TL tedbir ve 750,00 TL iştirak nafakasına, kadın yararına 300,00 TL tedbir ve 750,00 TL yoksulluk nafakasına, kadının maddî manevî tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı kadın vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; erkeğin tanıklarının annesi ve kız kardeşi olduğu, yaşanan olayların tarafı oldukları, aralarında husumet bulunduğu, beyanlarına itibar edilemeyeceğini, kusur belirlemesi ve buna bağlı olarak davanın kabulüne ve tazminat taleplerinin reddine karar verilmesinin hatalı olduğunu ileri sürerek kararın kaldırılmasını, yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile Mahkemece kadının eşine ve eşinin annesine küfür ve hakaret vakıalarının kusur olarak yüklendiği, davacı taraf iddialarının ispatı için annesi ve kız kardeşinin tanıklığına dayandığı, tanıklar kadının eşine hakaret, eşinin annesine de küfür ettiğini bildirmiş iseler de beyanlarda zaman, yer, sebep ve eylemin oluş şekline ilişkin herhangi bir somut olay anlatılmadığı, bu tanıkların beyanlarının sebep ve saiki açıklanmayan, inandırıcı olmaktan uzak izahlardan ibaret olduğu, davalı kadına, bu nedenle kusur yüklenmesi mümkün olmadığı, Mahkemece erkeğe yüklenen kusurlu eylemler dışında kadının diğer iddialarına ilişkin somut delil ya da deliller de mevcut olmadığı, davacı erkeğin tam kusurlu olduğu davasının reddine karar verilmesi gerektiği gerekçesi ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (2) inci alt bendi gereğince davalı kadının istinaf başvurusunun kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurmak suretiyle davanın reddine, kadın ve çocuk yararına hükmedilen aylık 300,00 TL tedbir nafakasının kesinleşme tarihine kadar devamına karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı erkek vekili temyiz başvuru dilekçesinde özetle; tüm dosya kapsamından kadının kusurlu olduğunun ispatlandığını, tarafların uzun zamandan beri ayrı yaşadıkları ve bu evliliğin sürmesinde tarafların menfaatinin kalmadığını, kadının erkek kardeşlerini kullanarak erkeği ve ailesine hakaret ettiğini, tehdit ettiğini ileri sürerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının tümü yönünden bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, davacı erkek tarafından açılan boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, davanın reddine karar verilmesinin hatalı olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 6 ncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 6100 sayılı Kanun’un 190 ıncı, 194 üncü, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası, 370 inci maddesi ile 371 inci maddesi.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı erkek vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

22.11.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.