"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 38. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/1527 E., 2022/1785 K.
KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Bakırköy 14. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2021/72 E., 2021/434 K.
Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına ve boşanmanın fer'ilerine karar verilmiştir.
Kararın taraflarca istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurularının ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı erkek vekili tarafından kusur belirlemesi, yoksulluk nafakası takdiri ve iştirak nafakasına hükmedilmemesi yönünden, davalı kadın vekili tarafından kusur belirlemesi, yoksulluk nafakası miktarı, tazminatlar ve boşanma hükmü yönünden temyiz edilmekle; kesinlik, süre temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda;
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) öngördüğü yargılama sistemine göre ilk derece mahkemesinin kesin olmayan kararına karşı önce istinaf yoluna başvurulabilmektedir. İstinaf başvurusu üzerine Bölge Adliye Mahkemesince, başvuran tarafın istinaf başvurusunun usulden ya da esastan reddine karar verilebilir veya ilk derece mahkemesi kararı kaldırılarak yeniden hüküm kurulabilir. Bu durumda Bölge Adliye Mahkemesi kararına karşı, istinaf başvurusu reddedilen tarafın ya da istinaf incelemesi sonucunda ilk derece mahkemesi kararı kaldırılarak yeni hüküm kurulması hâlinde aleyhine karar verilen tarafın temyiz hakkı bulunmaktadır. Başka bir deyişle istinaf başvurusunun reddi hâlinde Bölge Adliye Mahkemesi kararına karşı temyiz hakkı sadece istinaf başvurusu reddedilen tarafa ait olup bu hâlde ilk derece mahkemesi kararını istinaf etmeyen tarafın temyiz hakkı bulunmadığı gibi ilk derece mahkemesi kararını sınırlı olarak istinafa getiren tarafın açıkça istinaf etmediği konularda da temyiz hakkı bulunmamaktadır.
Somut uyuşmazlıkta, İlk Derece Mahkemesince tarafların boşanmalarına ilişkin hüküm davalı tarafça istinaf edilmediğinden kesinleşmekle davalı kadının boşanma hükmü yönünden temyiz isteminin reddine karar vermek gerekir.
Davacı erkek vekilinin tüm, davalı kadın vekilinin boşanma hükmü dışındaki temyiz itirazları yönünden gerekli şartları taşıdığı anlaşılan temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlenildikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı erkek vekili dava ve cevaba cevap dilekçelerinde; eşinin aşırı titiz olduğunu, gereksiz kıskançlıklar yaptığını, erkeğe ve ailesine hakaret ve küfür ettiğini, çekirdek ailenin sırlarını üçüncü kişilere söylediğini, dışarıda çok zaman geçirdiğini, çocuklara şiddet uyguladığını, erkeğin ailesine karşı sorunlar yaratmaya başladığını iddia ederek davanın kabulüne evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin erkeğe verilmesine, ortak çocuklar yararına ayrı ayrı aylık 400 TL tedbir-iştirak nafakasına hükmedilmesini dava ve talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı kadın vekili cevap ve ikinci cevap dilekçesinde; erkeğin dominant biri olduğunu, eve gece geç geldiğini ve hatta bazen hiç gelmediğini, fiziksel şiddet uyguladığını, başka bir kadın yüzünden boşanma davası açtığı kanaatinde olduğunu, kadına ve ailesine küfür ettiğini ve soğuk davrandığını, kadına ve çocuklara olumsuz tutumlarının her geçen gün arttığını, dava dilekçesindeki iddialarının doğru olmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini, aksi halde; ortak çocukların velâyetinin kadına verilmesine, çocuklarla arasında kişisel ilişki kurulmasına, kadın yararına aylık 2.000,00 TL tedbir-yoksulluk nafakası, çocuklar yararına ayrı ayrı aylık 750,00 TL tedbir-iştirak nafakasına, kadın yararına 150.000TL maddî tazminat ile 150.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; kadının; eşine karşı ''şerefsiz, adi", erkeğin saçlarının dökülmesi nedeniyle de "bıktım bu pisliklerden"şeklinde söylemlerde bulunduğu, ortak çocuklarına fiziksel şiddet uyguladığı, bu sebeple çocukların kendisinden korktuğu, eşi ve ailesine ilişkin mahrem konuları/yatak odasında yaşadıklarını başkalarına anlattığı, kayınpederi ve davacının ağabeyinin eşi arasında ilişki/birliktelik olduğu yönünde beyanlarda bulunduğu, sürekli olarak gezmelerde olduğu; erkek eşin ise; eşine karşı fiziksel şiddet uyguladığı, büyük kızını terbiye etme amaçlı dövdüğü, kadına karşı "malsın geri zekalısın" şeklinde söylemlerde bulunduğu, evlilik birliğinin ve çocuklarının ihtiyaçlarını karşılamasına karşın eşinin şahsi ihtiyaçlarını karşılamadığı anlaşılmakla; evlilik birliğinin tarafların eşit kusuruna dayalı olarak onarılmaz derecede temelinden sarsıldığı gerekçesi ile davanın kabulüne, tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin babaya verilmesine, anne ile çocuklar arasında kişisel ilişki kurulmasına, kadın lehine aylık 1.000,00 TL tedbir- yoksulluk nafakasına, erkeğin iştirak nafakası talebinin reddine, kadının maddî ve manevî tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraflar istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1.Davacı erkek vekili katılma yoluyla istinaf dilekçesinde özetle; kusur değerlendirmesi, yoksulluk nafakasına hükmedilmesi ve iştirak nafakası takdir edilmemesine yönelik katılma yoluyla istinaf yasa yoluna başvurmuştur.
2.Davalı kadın vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; kusur değerlendirmesi, maddî-manevî tazminat taleplerinin reddi ve yoksulluk nafakasının miktarı yönünden istinaf yasa yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile kusur belirlemesinin doğru olduğu bu nedenle davanın kabulünün ve kusur durumu göz önüne alındığında kadının tazminat istemlerinin reddinin usul ve kanuna uygun olduğu, tarafların sosyal ekonomik durumları ve hakkaniyet ilkesi göz önüne alınarak yoksulluk nafakası miktarı ile iştirak nafakası takdir edilmemesinin de yerinde olduğu gerekçesi ile istinaf başvurularının ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraflar temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1.Davacı erkek katılma yoluyla temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde belirttiği hususları tekrar ederek hükmün bozulması talebiyle katılma yoluyla temyiz kanun yoluna başvurmuştur.
2.Davalı kadın temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde belirttiği hususları tekrar ettiği ve boşanma kararına kesinleşme şerhinin verilmesinin hukuka aykırı olduğunu hükmün tamamının istinaf edildiği gerekçesiyle bozulması talebiyle temyiz kanun yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık erkeğin açtığı evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki nedenine dayalı boşanma davasında; taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak ve birliğin devamına imkân vermeyecek derecede geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik varsa kusurun kimden kaynaklandığı, kusur belirlemesinin yerinde olup olmadığı, kadın yararına maddî ve manevî tazminat verilmesi şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği, kadın yararına hükmedilen yoksulluk nafakasının miktarı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 4 üncü maddesi, 166 ncı maddesinin birinci fıkrası, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 175 inci maddesi, 6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesi, 370 inci maddesi ve 371 inci maddesi, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun 50 nci, 51 inci ve 58 inci maddeleri.
3.Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup taraflarca temyiz dilekçelerinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1.Davalı kadın vekilinin, boşanma hükmüne yönelik temyiz dilekçesinin REDDİNE,
2.Davacı erkek vekilinin tüm, davalı kadın vekilinin diğer hususlara yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine gelince;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlere yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,05.10.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.