"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 18. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2019/2053 E., 2022/2068 K.
KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddi
İLK DERECE MAHKEMESİ : Fethiye Aile Mahkemesi
SAYISI : 2017/1035 E., 2019/695 K.
Taraflar arasındaki karşılıklı katılma alacağı ve ziynet eşyası alacağı davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl davanın kısmen kabulüne, karşı davanın ise reddine karar verilmiştir.
Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince taraf vekillerinin istinaf başvurularının ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraflarca temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda;
Davacı-karşı davalı vekilinin ziynet alacağı davası yönünden temyiz dilekçesinin incelemesinde;
Miktar veya değeri kesinlik sınırını geçmeyen davalara ilişkin nihai kararlar, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 362 nci maddesi uyarınca temyiz edilemez. Temyize konu edilen miktarın kesinlik sınırının altında kalması hâlinde anılan Kanun’un 366 ncı maddesi atfıyla aynı Kanun’un 352 nci maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekir.
Dosya içeriğine göre, davacı-karşı davalının reddedilen ziynet alacağı miktarının 17.640,00 TL olup Bölge Adliye Mahkemesinin karar tarihi itibari ile kesinlik sınırı olan 107.090,00 TL’nin altında kaldığı anlaşılmakla; davacı-karşı davalı vekilinin bu yöne ilişkin temyiz dilekçesinin miktardan reddine karar vermek gerekmiştir.
Davacı-karşı davalı vekilinin diğer, davalı-karşı davacı vekilinin ise tüm yönlerden gerekli şartları taşıdığı anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı-karşı davalı vekili dava ve cevaba cevap (karşı davada cevap) dilekçelerinde özetle; tarafların 2005 yılında evlendiğini, 2016 yılında açılan davanın kabulüne karar verilmesi ile boşandıklarını, taraflar arasından edinilmiş mallara katılma rejiminin geçerli olduğunu, evlilik birliği içerisinde kadının sürekli çalıştığını, evlilik birliği içerisinde 4 adet büyük sağmal inek, 2 adet buzağı, 1258 ada 6 parselde kayıtlı taşınmazın üçüncü katı, bir adet ... plaka sayılı öğrenci minibüsü ve hattı, bir adet Karsan marka ... plaka sayılı J9 minibüs, bir adet ... plaka sayılı motosiklet, 1 adet ... plaka sayılı otomobil alındığı, ayrıca erkeğin babasına ait 2620 parsel sayılı taşınmaz üzerine bir adet sera kurulduğu, bu malların edinilmiş mal olduğunu ve kadının da alacak hakkı olduğunu, 3 çift 22 ayar altın burma bileziğin ise kadına ait olduğunu ve evlenirken edindiğini, ancak erkek tarafından iade edilmediğini kadının bu bilezikler üzerinde de alacak hakkının olduğunu, karşı dava dilekçesinde dayanılan vakıaların gerçeği yansıtmadığını, dava konusu araçların, arsa üzerine yapılan dairenin, seranın evlilik birliği içerisinde edinilen kazançlarla alındığını, karşı dava konusu taşınmazın kadına annesinden miras yolu ile intikal ettiğini ve kadının kişisel malı olduğunu iddia ederek davanın kabulü ile 3 çift 22 ayar altın burma bileziğin bedelinin faizi ile birlikte erkekten alınarak kadına verilmesini, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 10.000,00 TL katılma alacağının faizi ile birlikte erkekten alınarak kadına verilmesini, karşı davanın ise reddine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davacı-karşı davalı vekili tarafından 26.12.2018 tarihinde sunulan dilekçede özetle; katılma alacağı yönünden 126.597,50 TL, ziynet alacağı yönünden ise 17.640,00 TL üzerinden davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı-karşı davacı vekili cevap, karşı dava dilekçesinde özetle; asıl davanın haksız ve hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, asıl davaya konu olan mallarına erkeğe babasından miras yolu ile intikal ettiğini, erkeğin kişisel malı olduğunu ve kadının herhangi bir alacak hakkının olmadığını, dava konusu mallardaki tüm iyileştirmelerin de mirasçılar tarafından yapıldığını, dava konusu edilen araçların miras payına karşılık alındığını, asıl davaya konu olan ziynet talebi yönünden ise tarafların ikinci evliliği olduğu ve düğün yapılmadığı, kadına ziynet takılmadığını, ziynet iddiasının da yerinde olmadığını, erkeğin, evlilik birliği içerisinde kredi çektiğini, dava konusu malların edinilmesinde bu kredinin de katkısının olduğunu, borcun ise erkek tarafından ödendiğini, 687 ada 21 parsel sayılı taşınmazın evlilik birliği içerisinde edinildiğini, erkeğin de mal rejiminden doğan alacak hakkının olduğunu iddia ederek karşı davanın kabulü ile fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 5.000,00 TL katılma alacağının faizi ile birlikte kadından alınarak erkeğe verilmesini, asıl davanın ise reddine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile asıl dava yönünden yapılan incelemede; tüm dosya kapsamı bir arada değerlendirildiğinde, 1258 ada, 6 parsel sayılı, erkeğin babasına ait olan taşınmaz üzerine tarafların evlilik birliği içerisinde (mahalli bilirkişi raporuna göre 2013-2016 yılları arası) yapılmış olan üçüncü katta bulunan konutun edinilmiş mal kapsamında olduğu, 2620 parsel üzerinde kurulu olan 2.500 metre karelik plastik seranın, kurulduğu tarih itibari ile edinilmiş mal kapsamında olduğu, trafik şube müdürlüğünden gelen yazı cevabından anlşıldığı üzere, 2001 model Peugeot marka aracın (... plaka sayılı) 04.04.2012 tarihinde miras yolu ile erkeğe intikal ettiği ve erkeğin kişisel mal kapsamında olduğu, ... plaka sayılı aracın 02.09.2014 tarihinde erkek tarafından satın alınarak, adına tescil edildiği, edinme tarihi itibari ile edinilmiş mal kapsamında olduğu, ... plaka sayılı motosikletin, 13.03.2013 tarihinde, fatura ile erkek tarafından satın alınarak adına tescil edildiği, edinme tarihi itibari ile edinilmiş mal kapsamında olduğu, ... plaka sayılı aracın, 19.12.2011 erkek tarafından satın alınarak adına tescil edildiği, edinme tarihi itibari ile edinilmiş mal kapsamında olduğu, 2 adet inek ve 1 adet buzağının edinme tarihleri itibari ile edinilmiş mal kapsamında olduğu, her ne kadar havyan sayısı 4 adet inek ve 2 adet buzağı olarak hesaplanmışsa da ilçe tarım müdürlüğünden gelen yazı cevabına göre işletmedeki hayvanlardan TR48502230 ve TR48814957 küpe numaralı hayvanların 25.01.2013 tarihinde işletmeden çıkışlarının yapıldığı, akabinde işletmeye 29.04.2013 tarihinde TR48512963 ve TR48803605 küpe numaralı hayvanların gelmiş oldu, TR48985087 küpe numaralı hayvanın ise 01.03.2015 işletmeye katıldığı, bu hayvanın, muhtemelen işletmedeki hayvanlardan birisinin buzağısı olduğu, kayıtlara göre işletmede 2 inek ve 1 buzağıdan başka hayvan bulunmadığının belirtildiği, karşı dava yönünden yapılan incelemede ise kadastro tutanağına göre, taşınmazın, davacının annesi olan ... zilyetliğinde iken, nizasız fasılasız ve malik sıfatı ile zilyet ve tasarrufunda iken, 2003 yılında 4 taksim ederek 687 ada 21 parsel sayılı taşınmazı bedeli mukabilinde kızı ...'e sattığı, yapılan devir işlemi her ne kadar satış gibi görünmekte ise de bu devir işleminin edinme sebebinin bağış olduğunun kabulünün gerektiği, ayrıca edinme sebebinin satış olduğu kabul edilse dahi, satış ve devir tarihinin 2003 yılı olması sebebi ile de dava konusu taşınmazın kadının kişisel malı olduğu, ziynet alacağı yönünden ise kadının dava dilekçesindeki iddiasını ispatlayamadığı gerekçesiyle; asıl davanın kısmen kabulü ile 1258 ada 6 parsel sayılı taşınmaz üzerindeki üçüncü katta bulanan konuttan dolayı 27.353,50 TL, 2620 parsel üzerinde bulunan plastik seradan dolayı 54.494,00 TL, ... plaka sayılı araçtan dolayı 19.500,00 TL, ... plaka sayılı araçtan dolayı 1.000,00 TL, ... plaka sayılı araçtan dolayı 3.750,00 TL, 2 adet inek(8.000,00 TL), 1 adet buzağıdan (1.250,00 TL) dolayı 9.250,00 TL katılma olmak üzere toplam 115.347,50 TL katılma alacağının karar tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile erkekten alınarak kadına ödenmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, ziynet alacağı davasının ve karşı davanın ise ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1.Davacı-karşı davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve yasaya aykırı olduğu, faiz başlangıç tarihinin hatalı belirlendiği, katılma alacağı talep edilen hayvanlar yönünden kadın yararına 18.500,00 TL katılma alacağı hükmedilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisinin hatalı olduğu, ziynet alacağı davasının reddine karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu belirtilerek; hayvanlar yönünden reddedilen kısım, faiz başlangıç tarihi ve ziynet alacağı davası yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.
2.Davalı-karşı davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve yasaya aykırı olduğu, her ne kadar kadın yararına asıl davada katılma alacağına hükmedilmişse de taraflar arasındaki boşanma davasının yapılan yargılaması neticesinde kadının ağır kusurlu olduğuna karar verildiği, kadının sadakat yükümlülüğünü ihlal ettiği ve katılma alacağına hükmedilmesi yahut talebin tamamı doğrultusunda karar verilmesinin hatalı olduğu, seranın erkeğin babası tarafından yapıldığı, buna ilişkin delillerin dosya kapsamında olduğu, araçların ödemelerinin boşanma dava tarihinden sonra yapıldığı, dava konusu malların bedellerinin hatalı tespit edildiği, üçüncü katta bulunan yapının ise miras yolu ile intikal ettiği kadının maddî bir katkısının olmadığı, davanın reddine karar verilmesi gerektiği belirtilerek; hükmün tamamı yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davanın, artık değere katılma alacağı olduğu, katılma alacağının yasadan kaynaklanan bir hak olduğu ve mal varlığının edinilmesine, iyileştirilmesine ya da korunmasına katkıda bulunulmasına gerek olmadığı, taraflar arasında edinilmiş mallara katılma rejiminin geçerli olduğu, dava konusu araçlardan ... plakalı aracın gelen müzekkere cevabına göre, miras yoluyla intikalen edinildiği, kişisel mal kapsamında olduğu, diğer 3 aracın ise edinilmiş mal olduğu anlaşılmakla araçların değer tespiti için bu alanda uzman olan makine mühendisi bilirkişi raporuna istinaden katılma alacağının hesaplandığı, diğer istem konusu olan 4 adet inek 2 adet buzağının ise aksi kanıtlanmayan resmi kayıtlara göre (Fethiye İlçe Tarım Hayvan Müdürlüğü), 2 inek, 1 buzağı olduğunun yargılamada tespit edildiği, hayvanların ziraat bilirkişi tarafından tespit edilen değerlerine istinaden tasfiye tarihi itibariyle katılma alacağının hesaplandığı, kadının diğer talep konusu olan erkeğin de ortak hissesi bulunan 2620 parsel üzerindeki konutun inşaatının taraflarca yapıldığı kanıtlanmakla üçüncü katın tasfiye tarihindeki değeri üzerinden katılma alacağının, hükme esas alınabilir bilirkişi raporuna dayanarak hesaplanan katılma alacağının dosya kapsamına ve kanıtlara uygun olduğu, yine diğer katılma alacağı istem kalemlerinden olan erkeğin ortak hisseli maliki olduğu 2620 parsel üzerinde kurulu olan seranın ise dosya kapsamındaki kanıtlara göre taraflarca yapılıp kullanıldığı, her ne kadar hesap bilirkişisinin raporunda kurulu arsanın yüzölçümü 2.500 metre kare olarak gösterilmiş ise de bu rapora dayanak olan seranın değerini tespit eden ziraat bilirkişisinin 29.05.2018 tarihli raporunda fen bilirkişisi tarafından keşifte ölçülen 2.200 metre kare üzerinden değerinin tespit edilip bu değer üzerinden katılma alacağı hesaplandığından bu yönden mahkemece verilen kararda dosya kapsamına, usul ve yasaya göre aykırılık bulunmadığı, bu nedenlerle erkek vekilinin istinaf itirazlarının haklı bulunmadığı, kadına ait olduğu iddia edilen ziynet alacağının ise ispatlanamadığı ve reddine karar verilmesinde isabetsizlik bulunmadığı, karşı dava yönünden ise dava konusu taşınmazın kadının annesi tarafından 20 yılı aşkın bir zamandır nizasız ve fasılasız malik sıfatında zilyet ve tasarrufunda iken 2003 yılında bu taşınmazları taksim ettiği ve 21 numaralı parseli kadına devrettiği, bu devrin bağış şeklinde olduğu ve mal kişisel mal niteliğinde olduğu gibi evlilik öncesi edinildiğinden tasfiyeye konu olmadığı, bu nedenle İlk Derece mahkemesince karşı davanın reddine ilişkin delillerin takdirinde isabetsizlik olmadığı gerekçesiyle taraf vekillerinin istinaf başvurularının ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1.Davacı-karşı davalı vekili temyiz dilekçesinde özetle; Bölge Adliye Mahkemesi tarafından istinaf başvurusunun esastan reddine dair verilen kararın hatalı olduğu, istinaf dilekçesinde ileri sürülen gerekçeler ile hayvanlar yönünden reddedilen kısım, faiz başlangıç tarihi ve ziynet alacağı davası yönünden temyiz yoluna başvurmuştur.
2.Davalı-karşı davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; Bölge Adliye Mahkemesi tarafından istinaf başvurusunun esastan reddine dair verilen kararın hatalı olduğu, istinaf dilekçesinde ileri sürülen gerekçeler ile hükmün tamamı temyiz yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1.Uyuşmazlık ve hukuki nitelendirme
Dava, karşılıklı katılma alacağı istemine ilişkin olup uyuşmazlık, kişisel mal savunması, ispat yükü, faiz başlangıç tarihi, her iki davanın kabulü şartlarının oluşup oluşmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Kanunu'nun 190 ıncı maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 6 ncı maddesi, 179 uncu maddesi, 202 nci maddesi, 219 uncu maddesi, 220 nci maddesi, 222 nci maddesi, 225 inci maddesinin ikinci fıkrası, 229 uncu maddesi, 230 uncu maddesi, 231 inci maddesi, 235 inci maddesinin birinci fıkrası, 236 ıncı maddesinin birinci fıkrası.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
A.Davacı-karşı davalı vekilinin ziynet alacağı davasının reddine yönelik temyiz dilekçesinin incelenmesinde;
Davacı-karşı davalı vekilinin ziynet alacağı davasının reddine yönelik temyiz dilekçesinin miktardan REDDİNE,
B.Davalı-karşı davacı vekilinin tüm, davacı-karşı davalı vekilinin ise sair temyiz itirazları yönünden;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlere yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,02.05.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.