"İçtihat Metni"
...
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/2219 E., 2022/2214 K.
KARAR : Başvurunun kısmen kabulü, yeniden esas hakkında hüküm kurma
İLK DERECE MAHKEMESİ : Boğazlıyan 1. Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi
SAYISI : 2021/165 E., 2022/166 K.
Taraflar arasındaki boşanma davalarından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davaların kabulüne karar verilmiştir.
Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile bu yönlerden yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı- karşı davalı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; erkeğin birlik görevlerini yerine getirmediğini, bağımsız konut temin etmediğini, eve geç saatlerde ve alkollü vaziyette geldiğini, sürekli ailesine karşı saygıda kusur etmemesi yönünde telkinlerde bulunduğunu, ilgisiz olduğunu,çocuk doğduktan iki-üç yıl sonra ise müvekkiline karşı cinsel olarak yaklaşmadığını, cinsel hayatlarının erkeğin istememesi sebebiyle son bulduğunu, son bir yıldır ise erkeğin ortak çocuğun odasında, ortak çocuğun ise kadın ile yatmak zorunda kaldığını, erkeğin müvekkilinden habersiz tatile gittiğini, sadakatsiz olduğunu belirterek, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince tarafların boşanmalarına, müvekkili lehine 100.000,00 TL maddî ve 100.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı-karşı davacı erkek vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; kadının müvekkiline uzak ve soğuk bir tavır içinde olduğunu, müvekkilinin de ayrı evde yaşama girişiminde bulunduğunu ancak devam eden borçları nedeniyle ayrı bir ev kurmasının mümkün olmadığını, güler yüz göstermediğini önüne bir kap yemek koymadığını, cinsel hayatının kadın istemediği için kusurlu davranışları nedeniyle sonlandığını, evliliklerinin dördüncü yılında kadının intihar girişiminde bulunduğunu, inatçı ve takıntılı kişiliği ile müvekkilinin her hareketinden huzursuzluk çıkarmayı başardığını, müvekkilinin söylemediği sözleri söylemiş gibi davranarak ailesini inandırmaya çalıştığını belirterek tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince
boşanmalarına, müvekkili lehine 50.000,00 TL tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; erkeğin ayrı konut açmadığı ve tam kusurlu olduğu gerekçesi ile taraflarca açılan boşanma ve karşı boşanma davalarının her ikisinin de kabulü ile tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince
boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesine, baba ile kişisel ilişki tesisine, ortak çocuk Senanur için aylık 750,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, yasal koşullar oluştuğundan kadın için aylık 500,00 TL tedbir, 1.000,00 TL yoksulluk nafakasına, nafakaların yıllık ÜFE oranında artışına ve kadın için 10.000,00 TL maddî, 10.000,00 TL manevî tazminata, erkeğin maddî ve manevî tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1.Davacı-karşı davalı kadın vekili; hükmedilen maddî ve manevî tazminatlar ile tedbir, iştirak ve yoksulluk nafakalarının miktarının düşük olduğunu belirterek istinaf yoluna başvurmuştur.
2.Davalı-karşı davacı erkek vekili; asıl davanın kabulüne karar verilmesi, kusur belirlemesi ve aleyhine hükmedilen nafaka ile maddî ve manevî tazminatlara yönelik istinaf yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; kadın kusursuz olduğu halde karşı davanın kabulüne karar verilmesi doğru değil ise de, kadının karşı davanın kabulüne yönelik istinaf başvurusunun bulunmaması nedeniyle belirtilen husus kaldırma sebebi yapılamayıp yapılan yanlışlığa işaret edilmekle yetinildiği, kadın yararına hükmedilen maddî tazminat miktarının yetersiz olduğu ayrıca erkeğe yüklenen kusurlu eylem, kadının kişilik haklarına saldırı teşkil etmediğinden kadının manevî tazminat isteğinin reddine karar verilecek yerde, yazılı şekilde isteğin kabulünün doğru olmadığı gerekçesi ile kadın vekilinin lehine maddî tazminat miktarına yönelik istinaf başvurusu ile erkek vekilinin manevî tazminata yönelik istinaf başvurusunun kabulü ile kadın yararına 30.000,00 TL maddî tazminat ödenmesine, kadının manevî tazminat talebinin reddine, tarafların sair istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunulmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1.Davacı-karşı davalı kadın vekili; erkeğin davasının kabulü, kusur belirlemesi, manevî tazminatın reddi, maddî tazminat ile nafakaların miktarının usul ve kanuna aykırı bulunduğunu belirterek; erkeğin davasının kabulü, kusur belirlemesi, manevî tazminatın reddi, maddî tazminat ile nafakaların miktarı yönlerinden kararın bozulmasını talep etmiştir.
2. Davalı-karşı davacı erkek vekili; kusur belirlemesi, kadın yararına hükmedilen maddî tazminat ile yoksulluk nafakasının usul ve kanuna aykırı bulunduğunu belirterek; kusur belirlemesi, kadın yararına hükmedilen maddî tazminat ile yoksulluk nafakası yönlerinden kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, taraflarca 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrasında düzenlenen evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebine dayalı olarak açılan boşanma ve fer'îleri istemine ilişkin davada taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, kadın yararına hükmedilen nafakalar ile maddî ve manevî tazminat şartlarının somut olayda gerçekleşip gerçekleşmediği, miktarlarının uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 4721 sayılı Kanun'un 166 ıncı maddesinin birinci fıkrası, 169 uncu maddesi, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 175 inci maddesi. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun (6098 sayılı Kanun) 50 nci ve 51 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup taraf vekilleri tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Adli yardımdan yararlanması sebebi ile başlangıçta alınmamış olan aşağıda yazılı karar ve ilam harcı ile temyiz başvuru harcının davacı-davalıya yükletilmesine,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz eden davalı-davacıya yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
01.06.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.