"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/1946 E., 2022/2117 K.
KARAR : Başvurunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm
kurma
İLK DERECE MAHKEMESİ : Bodrum 1. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2019/424 E., 2020/549 K.
Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince her iki davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına ve fer'îlerine karar verilmiştir.
Kararın davalı-davacı kadın vekilince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun maddî ve manevî tazimat ile yoksulluk nafakasının miktarları yönünden kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı- davacı kadın vekili kusur belirlemesi, maddî ve manevî tazminat ile yoksulluk nafakası miktarları yönünden, davacı- davalı erkek vekili kusur belirlemesi, tazminatlar ve yoksulluk nafakası yönünden temyiz yoluna başvurmuştur.
İlk Derece Mahkemesinin kusur belirlemesine yönelik hükmü ... erkek vekili tarafından istinaf başvurusuna konu edilmeyerek kesinleşmiştir. Bu nedenle, ... erkek vekilinin istinaf edilmeyerek kesinleşen bu yöne ilişkin temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, kadın vekilinin tüm, erkek vekilinin reddedilen yön dışındaki temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı- davalı erkek vekili dava dilekçesinde özetle; aralarında uzun yıllardır mizaç farklılığından kaynaklı sorunlar yaşamaya başladıklarını, bu sorunların artarak devam ettiğini, çocukları için evlilik birliğini devam ettirmeye çalışsalar da aralarındaki sorunların şiddetli çatışmalar yaşar hale geldiklerini, yaklaşık 3 yıldır ayrı yaşadıklarını, ortak hayatın sürdüğü dönemlerde davalı- davacının kendisine karşı hep olumsuz tavırlar takındığını, bu nedenle 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) 166 ıncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı- davacı kadın vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; erkeğin, müvekkiline fiziki ve sözlü şiddet uyguladığını, hakaret ettiğini ilgisizliği, aşağılamasından dolayı müvekkilinin çok yıprandığını, evlilik birliğinin devamına imkan kalmadığını, erkeğin, kadını ortak çocuklarının önünde dahi dövmekten çekinmediğini, bunun üzerine yapılan yargılama sonucunda erkek hakkında kasten yaralamadan dolayı ceza verildiğini, verilen ceza ilamı sonrasında evi terk ettiğini bu nedenle asıl davanın reddine, karşı davanın kabulü ile evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına, müvekkili lehine aylık 1.500,00 TL tedbir nafakası hükmedilmesine, boşanma kararından sonra yoksulluk nafakasına çevrilmesine, 50.000,00 TL manevî tazminata ve 100.000,00 TL maddî tazminata hükmedilmesine, karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla davacı- davalı erkeğin kadına şiddet uyguladığı, evi terk ettiği, çocuklarla ilgilenmediği, erkeğin yükümlülüklerine aykırı davrandığı, özellikle tarafların ortak tanıkları olan ortak çocuklarının anlatımlarından davacı birleşen dosya davacısı erkeğin ayrı yaşanılan süreçte çocukların ihtiyaçlarını karşılamadığı, davalı- davacı kadının ise kavga çıkararak sevgi saygı ortamını yok eden eylemlerinin olduğu, yaşanan olaylarda erkeğin ağır kusurlu olduğu, kadının ise daha az kusurlu olduğu gerekçesiyle asıl ve birleşen boşanma davalarının kabulü ile evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına, kadın yararına aylık 250,00 TL tedbir, aylık 300,00 TL yoksulluk nafakası ile 10.000,00 TL maddî, 8.000,00 TL manevî tazminata fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-davacı kadın vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı- davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde; erkeğin tam kusurlu olduğunu, kötü davrandığını, şiddete uğradığını belirterek kusur belirlemesi, maddî ve manevî tazminat ile yoksulluk nafakası miktarları yönünden istinaf yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, boşanma yüzünden zedelenen kişilik hakları ile mevcut ve beklenen menfaatlerin kapsamı, 4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesindeki hakkaniyet ilkesi dikkate alındığında, davalı- davacı kadın yararına verilen tazminatların ve yoksulluk nafakasının miktarlarının az olduğu, davalı- davacı kadının maddî ve manevî tazminat ile yoksulluk nafakası miktarlarına yönelik istinaf talebinin kabulüne, bunlar dışında kalan tüm istinaf taleplerinin esastan reddine, İlk Derece Mahkemesinin ilgili hükümlerinin kaldırılarak yerine yeniden esas hakkında hüküm kurmak suretiyle davalı- davacı kadının tazminat ve nafaka taleplerinin kısmen kabulüne, kadın yararına aylık 550,00 TL yoksulluk nafakasına, 30.000,00 TL maddî tazminat ile 25.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1.Davalı- davacı kadın vekili temyiz dilekçesinde; erkeğin tam kusurlu olduğunu, kötü davrandığını, şiddete uğradığını belirterek kusur belirlemesi, maddî ve manevî tazminat ile yoksulluk nafakası miktarları yönünden temyiz yoluna başvurmuştur.
2.Davacı- davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde; kadının tam kusurlu olduğunu belirterek kusur belirlemesi, tazminatlar ve yoksulluk nafakası yönünden temyiz yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık; kadın vekilinin kusur belirlemesine yönelik itirazının yerinde olup olmadığı, delillerin takdirinde hata edilip edilmediği, tazminatların ve yoksulluk nafakasının miktarları noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Kanun’un 4 üncü maddesi, 166 ncı maddesi, 174 üncü maddesi, 175 inci maddesi. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup taraf vekillerince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1.Davacı- davalı erkek vekilinin kusur belirlemesine yönelik temyiz dilekçesinin REDDİNE,
2.Taraf vekillerinin sair hususlara yönelik temyizinin incelenmesine gelince;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlere yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
09.11.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.