"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 42. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2020/2385 E., 2022/1665 K.
KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddi
İLK DERECE MAHKEMESİ : Edirne 1. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2018/117 E., 2019/980 K.
Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl ve karşı davanın kabulü ile boşanma ve fer'îlerine karar verilmiştir.
Kararın ... kadın vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı ... kadın vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
... kadın vekili dava ile cevaba cevap ve karşı davaya cevap dilekçesinde; erkeğin şiddete yatkın olduğu ve öfke kontrolünün olmadığını, müvekkiline defalarca fiziki şiddet uyguladığını, bu hususta darp raporunun bulunduğunu, hakaret ettiğini ve manevî şidddet uyguladığını, aşağılayıp hor gördüğünü, sadakat yükümlülüğünü ihlal ettiğini, en son ortak evi terk ettiğini, arayıp sormadığını ve ihtiyaçları karşılamadığını, anlaşmalı boşanabilmek için müvekkilini zorladığını, karşı dava dilekçesindeki iddiaların ise gerçek dışı ve asılsız olduğu gibi erkeğin, müvekkilini ve çocuklarını mağdur etmek için ortak konutun elektrik aboneliklerini dahi iptal ettirdiğini, evlilik birliğinin erkeğin kusurlu davranışları sebebi ile temelinden sarsıldığını beyanla tarafların boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin müvekkiline verilmesine, çocuklar lehine ayrı ayrı aylık 500,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, müvekkili lehine aylık 1.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile 50.000,00 TL maddî, 50.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı-davacı erkek vekili cevap ile karşı dava ve cevaba cevap dilekçesinde; kadının iddialarının gerçek dışı ve haksız olduğunu, kabul etmediklerini, müvekkilinin fiziki şiddet uygulamadığı gibi kadının saldırması üzerine kendisini korumaya çalıştığını, ortak evi terk etmediğini aksine kadının istemesi nedeniyle evden ayrılmak zorunda kaldığını, kadının yaşadığı hayatı hep küçük gördüğünü, sürekli olarak lüks, çalışmayacağı, hiçbir ev işi yapmayacağı, sefa içerisinde yaşayacağı bir hayatın hayali ile müvekkilini zorladığını, evliliğin başından itibaren sabahları geç kalktığını, hiçbir zaman eşine ve çocuklara kahvaltı hazırlamadığını, çocuklara son derece ilgisiz olduğunu, çocukları azarlayıp fiziki şiddet uyguladığını ve öz güvenlerini kırdığını, evlilik birliğinin kadının kusurlu davranışları sebebi ile temelinden sarsıldığını beyanla asıl davanın reddine, karşı davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin müvekkiline verilmesine, müvekkili lehine 5.000,00 TL maddî, 5.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; erkeğin, 23.11.2017 tarihli rapora göre kadını darp ettiği, diğer iddiaların ispatlanamadığı, kadının ise 23.11.2017 tarihli rapora göre erkeğe saldırdığı, evi ve çocuklarıyla ilgilenmediği ve çocuklara kötü muamelede bulunduğunun anlaşıldığı, bu duruma göre kadının ağır kusurlu, erkeğin az kusurlu olduğu gerekçesi ile asıl ve karşı davanın kabulüne, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince tarafların boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin anneye verilmesine, baba ile kişisel ilişki kurulmasına, çocuklar lehine ayrı ayrı aylık 200,00 TL tedbir ve aylık 400,00 TL iştirak nafakasına, kadın lehine 14.03.2018 tarihinde verilmiş olan ortak konutun tahsisine yönelik tedbir kararının hükümle birlikte kaldırılmasına, erkek lehine 3.000,00 TL maddî, 2.000,00 TL manevî tazminata, erkeğin velâyet talebinin reddine, kadının yoksulluk nafakası ile maddî ve manevî tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde ... kadın vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
... kadın vekili, kararı boşanma hükmü yönünden kabul ettiklerini, erkeğin sadakatsiz davrandığını, aldatma eylemine ilişkin dosyaya sundukları ve kendi sosyal medyasında yayımlamış olduğu fotoğrafların, tanık beyanları ile desteklenmemiş olması gerekçe gösterilerek dikkate alınmadığını, erkeğin eşini uzun süredir ve defalarca aldattığını, erkeğin şiddete yatkın ve öfke kontrolü olmayan biri olduğunu, iletişim sorunlarının ve aşırı saldırgan davranışlarının evlilik sürecinde artarak devam ettiğini, son olarak müvekkiline şiddet uyguladığı esnada erkeğin kendisine saldırıldığı izlenimi vererek kendisine zarar verdiğini, erkeğin ortak meskenin elektrik aboneliklerini iptal ettirerek ailesini mağdur ettiğini, Mahkeme kararı ile aboneliğin açıldığını, ortak konutu terk eden, evlilik süresince üzerine düşen yükümlülükleri yerine getirmeyen, sadakate aykırı yaşantı içinde olan erkeğin tam kusurlu olduğunu, erkek tanıklarının somut olaya ilişkin değil yoruma dayalı beyanda bulunduklarını, müvekkili aleyhine hükmedilen maddî ve manevî tazminat şartlarının oluşmadığını, müvekkilinin yoksulluk nafakası ile maddî ve manevî tazminat taleplerinin kabulüne karar verilmesi gerektiğini, kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu beyanla; kusur tespiti, erkek lehine hükmedilen maddî ve manevî tazminat ve miktarları ile kadının reddedilen maddî, manevî tazminat ve yoksulluk nafakası talepleri yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; İlk Derece Mahkemesi kararının tarafların boşanmalarına, velâyet ve kişisel ilişki düzenlemesine, tedbir ve iştirak nafakasına ilişkin kısmının istinaf konusu edilmediğinden kesinleştiği, lojmanda elektriğin kesilmesi olayının dava tarihinden sonra gerçekleştiği anlaşılmakla bu durumun erkeğe kusur olarak yüklenmemesinde isabetsizlik bulunmadığı, İlk Derece Mahkemesinin evlilik birliğinin temelinden sarsılmasında kadının ağır, erkeğin az kusurlu olduğuna ilişkin kusur belirlemesinin doğru ve maddî gerçeğe uygun olduğu, erkeğin mevcut veya beklenen menfaatlerinin boşanma yüzünden zedeleneceği, kadının belirtilen kusurlu davranışlarının erkeğin kişilik haklarına saldırı oluşturduğu, buna göre erkek lehine maddî ve manevî tazminata hükmedilmesinde bir yanlışlık bulunmadığı, tarafların kusur dereceleri, ekonomik ve sosyal durumları, evlilik süresi, yaşları ve tazminata esas fiillerin niteliği dikkate alındığında tazminat miktarların hakkaniyete uygun olduğu, kadının ağır kusurlu olması nedeniyle yoksulluk nafakası ile maddî ve manevî tazminat talebinin reddine karar verilmesinde isabetsizlik bulunmadığı, kararın usul ve kanuna uygun olduğu gerekçesi ile ... kadın vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde ... kadın vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
... kadın vekili, erkeğin sadakatsiz davrandığını, aldatma eylemine ilişkin dosyaya sundukları ve kendi sosyal medyasında yayımlamış olduğu fotoğrafların, tanık beyanları ile desteklenmemiş olması gerekçe gösterilerek dikkate alınmadığını, erkeğin eşini uzun süredir ve defalarca aldattığını, erkeğin şiddete yatkın ve öfke kontrolü olmayan biri olduğunu, iletişim sorunlarının ve aşırı saldırgan davranışlarının evlilik sürecinde artarak devam ettiğini, son olarak müvekkiline şiddet uyguladığı esnada erkeğin kendisine saldırdığı izlenimi vererek kendisine zarar verdiğini, erkeğin ortak meskenin elektrik aboneliklerini iptal ettirerek ailesini mağdur ettiğini, Mahkeme kararı ile aboneliğin açıldığını, ortak konutu terk eden, evlilik süresince üzerine düşen yükümlülükleri yerine getirmeyen, sadakate aykırı yaşantı içinde olan erkeğin tam kusurlu olduğunu, erkek tanıklarının somut olaya ilişkin değil yoruma dayalı beyanda bulunduklarını, müvekkili aleyhine hükmedilen maddî ve manevî tazminat şartlarının oluşmadığını, müvekkilinin yoksulluk nafakası ile maddî ve manevî tazminat taleplerinin kabulüne karar verilmesi gerektiğini, kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu beyanla; kusur tespiti, erkek lehine hükmedilen maddî ve manevî tazminat ve miktarları ile kadının reddedilen maddî, manevî tazminat ve yoksulluk nafakası talepleri yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, karşılıklı açılan boşanma davasında kusur belirlemesinin yerinde olup olmadığı, erkek lehine maddî ve manevî tazminat verilmesi şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği, miktarlarının uygun olup olmadığı, kadının reddedilen yoksulluk nafakası ile maddî ve manevî tazminat talepleri noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi, 6 ncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 174 üncü ve 175 inci maddesi; 6100 sayılı Kanun'un 190 ıncı ve 194 üncü maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 inci ve 371 inci maddesi, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı- davalı kadın vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,11.10.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.