Logo

2. Hukuk Dairesi2023/1783 E. 2023/1909 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Boşanma davasında hükmedilen maddi ve manevi tazminat miktarlarının yeterli olup olmadığı.

Gerekçe ve Sonuç: Tarafların ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya sebep olan olaylardaki kusur oranları, paranın alım gücü ve kişilik haklarına yapılan saldırının niteliği gözetilerek Bölge Adliye Mahkemesi'nin belirlediği tazminat miktarının uygun olduğu değerlendirilerek temyiz isteminin reddine ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/1552 E., 2022/2032 K.

DAVACI-DAVALI : ...

DAVALI-DAVACI : ... vekili Av. ...

DAVA TARİHİ : 11.08.2017 - 09.06.2017 - 02.10.2017 - 04.12.2019

KARAR : Kısmen kabul

Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen boşanma davalarında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davalı-davacı kadının yararına maddî ve manevî tazminat talebinin kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı-davacı kadın vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı-davalı erkek vekili dava dilekçesinde özetle; 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesi gereğince tarafların boşanmalarına karar verilmesini dava ve talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı-davacı kadın vekili cevap ve birleşen dava dilekçesinde özetle; 4721 sayılı Kanun'un 161 inci maddesi gereğince boşanmalarına, çocuk için aylık 750,00 TL tedbir ve iştirak, kadın için 1.250,00 TL tedbir ve yoksulluk, 150.000,00 TL maddî ve 250.000,00 TL manevî tazminat ödenmesine karar verilmesini dava ve talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin 24.03.2021 tarihli ve 2019/605 Esas, 2021/951 Karar sayılı kararıyla; zina sebebiyle yapılan yargılama neticesinde; birleşen dosya davacısı kadın tarafından asıl dosya davacı erkeğin ... isimli bir bayan ile dini nikah kıyarak tarafların birlikte yaşamaya başladıklarını, el ele dolaştıklarını, birlikte tatil yaptıklarını ve benzeri sadakatsiz ve zina eylemlerinin olduğu, yine erkeğin ... isimli bayandan önce ... isimli bir bayan ile sadakatsizlik teşkil edilecek şekilde birlikte olduğunu iddia ettiği, mahkemece celp edilen otel kayıtlarına bakıldığında davacı-davalı erkek ile ... isimli bayanın 27.08.2019-30.08.2019 tarihleri arasında aynı pansiyonda ve aynı odada kaldıkları otel kayıtları ile sabit olduğu, ayrıca erkeğin kadına fiziksel ve psikolojik şiddet uyguladığı, birlik yükümlülüklerini yerine getirmediği, kadının ailesinden yardım alınmasına sebebiyet verdiği, aşağıladığı ve hakaret ettiği, boşanmaya sebep olan olaylarda erkeğin tamamen kusurlu olduğu gerekçesi ile erkeğin davasının reddine, kadının 4721 sayılı Kanun'un 161 inci maddesine dayalı davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına, tarafların boşanmalarına karar verildiğinden kadının tedbir nafakası talebi yönünden karar verilmesine yer olmadığına, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesine, babayla kişisel ilişki kurulmasına, ortak çocuk için aylık 500,00 TL tedbir ve iştirak nafakası, kadın için aylık 500,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası,15.000,00 TL maddî, 15.000,00 TL manevî tazminat ödenmesine, kadının tasarruf yetkisinin sınırlandırılması talebinin reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davalı-davacı kadın, maddî, manevî tazminat, yoksulluk ve iştirak nafakası miktarı, kişisel ilişki, yargılama gideri ve vekâlet ücretine, konut ve ev eşyalarından yararlanmasına ilişkin önlem (özgülenmesi) tasarruf yetkisinin sınırlandırılması ile tedbiren velâyetin düzenlemesine yönelik talepleri yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin 09.03.2022 tarihli ve 2022/30 Esas, 2022/438 Karar sayılı kararıyla; kadın yararına hükmedilen maddî, manevî tazminat, yoksulluk ve iştirak nafakası miktarının ve kişisel ilişki, yargılama gideri ve vekâlet ücretine yönelik istinaf isteminin kabulüne, ilgili hükümlerin kaldırılmasına, davalı- davacının kabul edilen yönler dışında kalan sair yönlere ilişkin diğer istinaf istemlerinin esastan reddine, kadın için 30.000,00 TL maddî, 25.000,00 TL manevî tazminat ödenmesine, ortak çocuk için aylık 600,00 TL iştirak nafakası, kadın için aylık 900,00 TL yoksulluk nafakasının davacı-davalı erkekten alınarak davalı-davacı kadına verilmesine, yeniden yargılama gideri, vekâlet ücreti ve kişisel ilişki yönünden hüküm kurulmasına karar verilmiştir.

V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, davalı-davacı kadın tarafından tazminatların miktarı, yoksulluk ve iştirak nafakalarının miktarı ile yıllık olarak arttırılması ve kişisel ilişki yönünden temyiz isteminde bulunulmuştur.

2. Dairenin 21.09.2022 tarihli kararı ile; tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı ile ihlâl edilen mevcut ve beklenen menfaat dikkate alındığında davalı-davacı kadın yararına takdir edilen maddî ve manevî tazminat miktarlarının az olduğu gerekçesi ile hükmün bozulmasına, bozmanın kapsamı dışında kalan sair yönlerden hükmün onanmasına karar verilmiştir.

B. Bölge Adliye Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; bozma ilamına uyulmasına karar verilmekle, davacı-davalının ekonomik ve sosyal durumu, tarafların evlilik süresi, kusur durumu, kadının boşanma ile sona eren mevcut ve beklenen menfaatlerin kapsamı ve kişilik haklarına yapılan saldırının niteliği göz önüne alınarak, davalı-davacı kadın lehine 70.000,00 TL maddî, 50.000,00 TL manevî tazminatın boşanma hükmünün kesinleşme tarihinden itibaren işleyecek yasal faiz ile birlikte davalı-davacıdan tahsiline fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir.

VI. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-davacı kadın vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı-davacı kadın vekili temyiz başvuru dilekçesinde özetle; tazminatların miktarı ile yoksulluk ve iştirak nafakası miktarlarının usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; maddî ve manevî tazminatların miktarı, yoksulluk ve iştirak nafakası miktarları yönlerinden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, davalı-davacı kadın yararına hükmedilen maddî ve manevî tazminatların miktarının uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Kanun'un 4 üncü ve 161 inci maddesi , 166 ncı maddesinin birinci fıkrası, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun (6098 sayılı Kanun) 50 nci ve 51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu , kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmanın kapsamı dışında kalarak kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesinin artık mümkün olmadığı gibi bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak oluşturan yönlerin de yeniden incelenmesinin hukuken mümkün olmadığı anlaşılmakla; davalı-davacı kadın vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VII. KARAR

Açıklanan sebeple;

Davalı-davacı kadın vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

Adli yardımdan yararlanması sebebiyle başlangıçta alınmamış olan aşağıda yazılı karar ve ilam harcı ile temyiz başvuru harcının temyiz eden ...'ye yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

26.04.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.