"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/1955 E., 2022/2413 K.
DAVA TARİHİ : 24.09.2019
KARAR : Kısmen kabul
Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen boşanma davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davacı kadının tazminat talebinin kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı kadın vekili dava dilekçesinde; tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun (4721 sayılı Kanun) 166 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereğince boşanmalarına, davacı için aylık 1.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte 50.000,00 TL maddî, 50.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini dava ve talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı erkek vekili cevap dilekçesinde; boşanmayı kabul ettiğini, sair taleplerin reddine karar verilmesini savunmuştur.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 24.09.2019 tarihli ve 2018/967 Esas, 2019/768 Karar sayılı kararıyla; evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına neden olan hadiselerde, davalının, davacıya karşı süregelen hakaret ve şiddetinin mevcut olduğu, yaşanan son olayda davalının davacıyı silahla tehdit ettiği ve bu olaydan dolayı ... Batı 7. Asliye Ceza Mahkemesinin 2018/569 Esas 2018/868 Karar sayılı ilamı ile davalının cezalandırılmasına karar verildiği gerekçesiyle davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Kanunun 166 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereğince boşanmalarına, davacı kadın yararına aylık 350,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile boşanma kararının kesinleştiği tarihten itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte 10.000,00 TL maddî, 7.000,00 TL manevî tazminatın davalıdan alınarak davacı kadına ödenmesine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davacı kadın vekili, kusur belirlemesi, nafaka ve tazminatların miktarına yönelik istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin 05.04.2022 tarihli 2019/2738 Esas, 2022/726 Karar sayılı kararıyla; tarafların boşanmaya neden olan olaylardaki kusur dereceleri ile tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, paranın alım gücü, tarafların yaşları, evliliğin süresi, mevcut veya beklenen menfaatlerin kapsamı, tazminata esas olan fiillerin ağırlığı, günün ekonomik koşulları, davacı kadının zorunlu ihtiyaçları ve hakkaniyet kuralları birlikte değerlendirildiğinde, davacı kadın lehine hükmedilen maddî ve manevî tazminat ile yoksulluk nafakasının az olduğu anlaşıldığından, davacı kadının bu hususlara yönelik istinaf taleplerinin kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının hüküm fıkrasının ilgili bentlerinin kaldırılmasına, davacı kadın lehine, boşanma kararının kesinleşme tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte 20.000,00 TL maddî ve 15.000,00 TL manevî tazminata ve boşanma kararının kesinleşmesinden başlamak üzere aylık 700,00 TL yoksulluk nafakası hükmedilmesine karar verilmiştir.
V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davacı kadın tarafından kusur belirlemesi, nafakaların ve tazminatların miktarı yönünden; davalı erkek tarafından ise yoksulluk nafakası ve tazminatlar yönünden temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairece tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı ile ihlâl edilen mevcut ve beklenen menfaat dikkate alındığında davacı kadın lehine hükmedilen maddî ve manevî tazminatların az olduğundan bahisle Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına, sair yönlerden ise hükmün onanmasına karar verilmiştir.
B. Bölge Adliye Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; bozma ilamına uyulmasına karar verilerek 40.000,00 TL maddî, 30.000,00 TL manevî tazminatın boşanma kararının kesinleştiği tarihten itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı erkekten alınarak davacı kadına ödenmesine, fazla talebin reddine karar verilmiştir.
VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı erkek vekili; davacı kadın yararına hükmedilen tazminatların usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; tazminatlar yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davacı kadın tarafından 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrasında düzenlenen evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebine dayalı olarak açılan boşanma ve fer'ileri istemine ilişkin davada kadın yararına hükmedilen tazminatların miktarlarının uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesinin hukuken mümkün olmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VII. KARAR
Açıklanan sebeple;
Davalı erkek vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
26.04.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.