"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/234 E., 2022/1803 K.
DAVA TARİHİ : 19.03.2018
KARAR : Başvurunun esastan reddi
İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 25. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2021/313 E., 2021/107 K.
Taraflar arasındaki ipoteğin kaldırılması davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı banka vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı banka vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesi özetle; davalı eşi adına kayıtlı Ankara ili, Yenimahalle ilçe, 61377 Ada, 1 Parsel, Avcılar Mah. 25 no’lu bağımsız bölümün, 09.01.2014 yılında Neba Grup Oto. İnş. Mak. İml. İth. İhr. San. Tic. Ltd. Şti. Lehine olmak suretiyle davalı banka adına 340.000,00 TL değerinde ipotek tesis ettiğini, Neba Grup Oto. İnş. Mak. İml. İth. İhr. San. Tic. Ltd. Şti.'nin davalı bankaya olan borcunu ödememesi üzerine davalı banka tarafından ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilamlı icra takibi başlattıklarını, başlatılan icra takibinin kesinleştiğini ve ipotek konusu müvekkilinin ve davalı eşin adına kayıtlı taşınmazın satışa çıkarıldığını, eşinin aile konutu niteliğinde olan evlerini ipotek ettirdiğinden son bir haftaya kadar haberdar olduğunu, rızasının alınması gerektiği hususunu gözetmeksizin doğrudan ipotek tesis edildiğini belirterek ipoteğin kaldırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı Yapı ve Kredi Bankası A.Ş. vekili cevap dilekçesi özetle; eş muvafakat namesinin bizzat davacı ve diğer davalı tarafından kendi el yazısı ile yazılarak müvekkil bankaya teslim edilmiş olduğundan davacı yanın haksız ve mesnetsiz davasının reddine karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacının eşi adına kayıtlı Ankara ili, Yenimahalle ilçe, 61377 Ada, 1 Parsel, Avcılar Mah. 25 no’lu bağımsız bölümün Ankara 9. İcra Müdürlüğü'nün 2017/6518 sayılı ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilamlı icra dosyasında 22.03.2018 tarihinde satış işleminin gerçekleştirileceğini, davacı tarafın eşinin adına kayıtlı olan bu taşınmaz üzerine aile konutu şerhi konulmasına yönelik işlem yaptırdığını, davacının davalı eş ve çocuğu ile bu taşınmazda oturduğunu, her ne kadar davalı bankaca taşınmaza ipotek tesis edilirken davacının açık rızasının olduğu ve muvafakatname imzaladığı belirtilmiş ise de; davacının imza ve yazı örnekleri ile dosyaya sunulan muvafakatname aslı Adli Tıp Kurumu Başkanlığına gönderilmiş, Adli Tıp Kurumu Başkanlığınca hazırlanan raporda muvafakatname aslındaki imzanın davacıdan alınan imza ve yazı örnekleri ile karşılaştırıldığında muvafakatnamedeki imzanın davacının el ürünü olmadığı yönünde rapor hazırlandığı, davacı tarafın beyanı ve dosyada mevcut Adli Tıp raporu gözönüne alındığında davaya konu taşınmazın tarafların aile konutu olması ve davacının rızası dışında haberi olmadan davacının eşi tarafından taşınmaza ipotek konulmasına izin verilmesinin hukuken mümkün olamayacağından davacının davasının kabulü ile ipoteğin kaldırılmasına karar verilmiştir
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı banka vekili istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı banka vekili tarafından hükmün tamamına yönelik İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda davanın reddine karar verilmesi istemi ile istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile İlk Derece Mahkemesince davanın esasıyla ilgili hükme etki edecek tüm delillerin toplanıp değerlendirildiği, usulü işlemlerin Hukuk Muhakemeleri Kanununa uygun olarak yerine getirildiği, kanunun olaya uygulanmasında ve gerekçede hata edilmediği, davacı eşin aile konutu niteliğindeki taşınmaza ipotek tesis edilmesi işlemine açık rızasının bulunduğunun kanıtlanamadığı, bu itibarla İlk Derece Mahkemesince dava konusu taşınmaz üzerine konulan ipoteğin kaldırılmasına karar verilmesinde herhangi bir isabetsizlik bulunmadığı gerekçesi ile usul ve kanuna uygun olan hükme karşı davalılardan banka vekilinin istinaf talebinin esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı banka vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı banka vekili; dava konusu taşınmazın ipoteğin tesis edildiği 09.01.2014 tarihinde taşınmazın aile konutu olarak kullanıldığına dair herhangi bir delil bulunmadığı, Mahkemece ipoteğin tesis edildiği tarihte taşınmazın aile konutu olarak kullanıp kullanılmadığı araştırılmadığı, ipotek tesis edildiği sırada taşınmaz üzerinde aile konutu olduğuna ilişkin herhangi bir şerh bulunmadığı, bankanın işbu ipotek tesisinde kötüniyetli olduğunun da ispatlanamadığı, tanık beyanının bankanın iddialarını doğrular mahiyette olduğu, Adli Tıp Kurumunun 11.03.2020 tarihli raporuna istinaden yerel mahkemece ilgili kurum ve kuruluşlara müzekkere yazılmış ise de yakın tarihli imza örneklerine havi evrakların toparlanmamış olmasına rağmen dosyanın rapor düzenlenmesi için Adli Tıp Kurumuna gönderildiği, raporun eksik ve hatalı olduğu, ihtiyati tedbir kararının kaldırılmasına yönelik istinaf yasa yoluna başvurulmuşsa da Bölge Adliye Mahkemesince ihtiyati tedbir kararının kaldırılmasına yönelik başvuru hakkında karar verilmediği, Bölge Adliye Mahkemesince harçların yanlış hesaplandığı, kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu beyanla; hükmün tamamı yönünden kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, aile konutu nedeniyle ipoteğin kaldırılması davasında davanın kabulünün doğru olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 190 ıncı, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 6 ncı ve 194 üncü maddesi.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı banka vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
18.01.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.