"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/68 E., 2023/44 K.
KARAR : İstinaf başvurusunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurulması
İLK DERECE MAHKEMESİ : Kayseri 5. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2021/762 E., 2022/928 K.
Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince her iki davanın da kabulü ile tarafların boşanmalarına ve fer'îlerine karar verilmiştir.
Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davalı-karşı davacı kadın vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmünün kabul edilen yönlerden kaldırılmasına ve bu yönlerden yeniden esas hakkında hüküm tesisine, davacı-karşı davalı erkek vekilinin tüm, davalı-karşı davacı kadın vekilinin ise diğer yönlere ilişkin istinaf itirazlarının ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı-karşı davalı erkek vekili tarafından duruşma istemli olarak temyiz edilmiş olup kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, 22.10.2024 tarihinde duruşma yapılmasına ve duruşma gününün taraflara davetiye ile bildirilmesine karar verilmiştir.
Belli edilen günde duruşmalı temyiz eden davacı- karşı davalı ... ile vekili Avukat ... ... ve karşı taraf davalı- karşı davacı ... ... vekili Avukat Gazel Karaca geldiler. Gelenlerin sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için uygun görülen günde Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlenerek dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı-karşı davalı erkek vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların 2020 yılında evlendiğini, bu evlilikten ortak çocukları olmadığını, kadının, birlik görevlerini ihmal ettiğini, cinsel birliktelikten kaçındığını, kıskanç olduğunu, yatağını ayırdığını, ortak konuttan kovduğunu, hakaret ve tehdit ettiğini erkeğin ailesini istemediğini iddia ederek davanın kabulü ile tarafların evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebiyle boşanmalarına, erkek yararına yasal faizi ile birlikte 100.000,00 TL maddî tazminat, 100.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı-karşı davacı kadın vekili cevap, karşı dava dilekçesinde özetle; dava dilekçesinde dayanılan vakıaların gerçeği yansıtmadığını, erkeğin, cimri olduğunu, ekonomik şiddet uyguladığını, cinsel birliktelikten kaçındığını, birlik görevlerini ihmal ettiğini, fiziksel şiddet uyguladığını, ortak konuttan kovduğunu, ortak konutu kilidini değiştirdiğini, aile arasından kalması gerekenleri annesi ile paylaştığını, ilgisiz olduğunu ve hakaret ettiğini iddia ederek karşı davanın kabulü ile tarafların evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebiyle boşanmalarına, asıl davanın reddine kadın yararına aylık 1.000,00 TL tedbir nafakası, 1.000,00 TL yoksulluk nafakası, 100.000,00 TL maddî tazminat, 100.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; kadının, erkeği ortak konuttan kovduğu, hakaret ettiği, erkeği yalan söylemekle itham ettiği, erkeğin ise kadını ortak konuttan kovduğu, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda kadının erkeğe nazaran ağır kusurlu olduğu gerekçesiyle her iki davanın da kabulü ile tarafların evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebiyle boşanmalarına, kadın yararına tedbir nafakası takdirine yer olmadığına, yasal şartları oluşmadığından kadının yoksulluk nafakası ve tazminat taleplerinin ayrı ayrı reddine, yasal şartları oluştuğundan erkek yararına yasal faizi ile birlikte 15.000,00 TL maddî tazminat, 15.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1.Davacı-karşı davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve yasaya aykırı olduğu, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda erkeğin kusurlu bir davranışının olmadığı, erkeğe yüklenen bazı vakıaların kadın tarafından affedildiği ve erkeğe kusur olarak yüklenemeyeceği, kadının davasının reddine karar verilmesi gerektiği belirtilerek; kadının davasının kabulü, kusur belirlemesi yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.
2.Davalı-karşı davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve yasaya aykırı olduğu, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda kadının kusurlu bir davranışının olmadığı, erkeğin davasının reddine karar verilmesi gerektiği, kadının nafaka ve tazminat taleplerinin kabulüne karar verilmemesinin hatalı olduğu, erkeğin tazminat taleplerinin reddine karar verilmesi gerektiği belirtilerek; erkeğin davasının kabulü, kusur belirlemesi, tazminatlar ve nafakalar yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; İlk Derece Mahkemesi tarafından yapılan kusur belirlemesinin hatalı olduğu, tüm dosya kapsamından, erkeğin; kadına yeteri kadar ilgi göstermediği, önemsemediği, onu aracı olmasına rağmen işe bırakmadığı, iş çıkışı arkadaşları ile ya da annesi ile zaman geçirdiği, askerdeyken eşine ayrılacağını söylediği ve askerden döndükten sonra da eşinin eşyaları alıp evden gitmesini istediği, ortak konutun kilidini değiştirdiği, kendi kazancını nereye harcadığını açıklamadan eşinin kazancının hesabını sorduğu, evlilikte yaşanan sorunları annesine anlattığı, kadının ise kayınvalidesindeyken eşine "...sen sus...", "...abimi çağırdım birazdan gelecek, senin ağzına s.çacak..." şeklinde hareket ve tehdit ettiği, eşinin annesini görüntülü aramasına gereksiz tepki gösterdiği, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda erkeğin kadına nazaran ağır kusurlu olduğu, İlk Derece Mahkemesince kadına yüklenen "eşinin bulunduğu yere inanmayarak yalan söylemekle itham ettiği" vakıasının, erkeğin iş çıkışı arkadaşları ile ya da annesi ile zaman geçirmesine kadının tepkisel davranışı olarak kabul edildiği ve kadına kusur olarak yüklenmediği, İlk Derece Mahkemesinin kadına yüklediği "eşini evden kovduğu" vakıasının tartışma üzerine fevri söylenen söz olduğu, nitekim erkeğin "...burası benim evim..." diyerek gitmemesi üzerine kadının evden çıktığı, baba evine değil kayınvalidesinin yanına gittiği, evden kovma vakıasının kadına yüklenmesinin hatalı olduğu, birlik içerisinde yaşanan kırgınlık ve tartışmalardan sonra birkaç gün baba evine gidip dönmeler yaşansa da çeşitli sebep ve çaresizliklerle ortak konuta dönmenin diğer eşin kusurlu davranışını affettiği anlamına gelmeyeceği, kadının kırgınlıklar ve kilit değiştirmeden sonra 1-2 gün baba evine gidip geri dönmesi davranışlarının af şeklinde yorumlanmayacağı, bu nedenle erkeğe ortak konutun kilidini değiştirme vakıasının kadında kırgınlık yaratması nedeniyle kusurlu vakıa olarak eklenmesinin doğru olacağı, gerçekleşen bu durum karşısında her iki davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına karar verilmesinin isabetli olduğu, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda erkeğin ağır kusurlu olduğu, kusurlu davranışının kadının kişilik haklarına saldırı niteliğinde olduğu, tarafların ekonomik ve sosyal durumları, hakkaniyet ilkesi dikkate alınarak kadın yararına maddî ve manevî tazminata hükmedilmesi gerektiği, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda erkeğin ağır kusurlu olması sebebiyle erkeğin tazminat taleplerinin reddine karar verilmesi gerektiği, kadının telefon kayıtlarının getirtilmediği yönündeki istinaf sebebi incelendiğinde ise kayın valide ile diyaloğu ispata yarayacak bu delilin kadına kusur olarak zaten yüklenmemiş olması nedeniyle yerinde bulunmadığı gerekçesiyle kadın vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmünün kabul edilen yönlerden kaldırılmasına ve bu yönlerden esas hakkında hüküm tesisine, İlk Derece Mahkemesi karar gerekçesinin yukarıda belirtildiği şekilde düzeltilmesine, erkeğin tazminat taleplerinin reddine, kadın yararına 20.000,00 TL maddî tazminat, 20.000,00 TL manevî tazminata, erkek vekilinin tüm, kadın vekilinin ise diğer yönlere ilişkin istinaf itirazlarının ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı-karşı davalı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı-karşı davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; Bölge Adliye Mahkemesi tarafından istinaf başvurusunun kısmen kabulüne dair verilen kararın hatalı olduğu, kararın gerekçesiz olduğu, istinaf dilekçesinde ileri sürülen gerekçeler ile kadının davasının kabulü, kusur belirlemesi, tazminatlar yönünden temyiz başvurusunda bulunmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, taraflarca açılan karşılıklı boşanma davasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, kadının davasının kabulü şartlarının somut olayda gerçekleşip gerçekleşmediği, kadın ve erkek yararına tazminata hükmedilmesi şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği, Bölge Adliye Mahkemesi kararının gerekçesiz olup olmadığı, af olgusunun gerçekleşip gerçekleşmediği noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeler Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 189 uncu maddesi, 190 ıncı maddesi, 297 inci maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri; 4721 sayılı Türk Medeni Kanun’un 4 üncü maddesi, 6 ıncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkraları, 174 üncü maddesi; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı- karşı davalı erkek vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Duruşma için takdir olunan 28.000,00 TL'lik vekâlet ücretinin Mahser'den alınıp, Gamze'ye verilmesine,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
22.10.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.