"İçtihat Metni"
...
MAHKEMESİ : Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/2122 E., 2022/2454 K.
DAVA TARİHİ : 01.06.2020-25.06.2020
KARAR : Bozmaya uyularak kısmen kabul
Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen boşanma davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi’nin kararının kısmen bozulmasına, kısmen onanmasına karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; bozmaya uyularak karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
1.Davacı karşı davalı vekili dava dilekçesi ve karşı davaya cevap dilekçesinde özetle; kadının evlilik birliğinin temelinden sarsılmasında tam kusurlu olduğunu iddia ederek 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun)166 ncı maddesi gereğince davasının kabulüne, tarafların boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin babaya verilmesini, kişisel eşyaların iade edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı karşı davacı kadın vekili süresinde verdiği cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; erkeğin evlilik birliğinin temelinden sarsılmasında kusurlu olduğunu iddia ederek 4721 sayılı Kanun’un 166 ncı maddesi gereğince asıl davanın reddine, davasının kabulüne, velâyetin anneye verilmesine, kadın yararına aylık 1.500,00 TL iştirak nafakasına, 100.000,00 TL maddî ve 100.000,00 TL manevî tazminata, ziynetlerin ayrı ayrı aynen iadesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesi’nin 07.10.2021 tarih ve 2020/465 Esas, 2021/748 Karar sayılı kararı ile kadının erkeğin annesi ile konuşmadığı, eşinin ailesi ve akrabalarıyla görüşmediği, erkeğin ise eşine şiddet uyguladığı, maaş kartını alarak ekonomik baskı uyguladığı, annesiyle konuşmadığı ve ailesiyle görüşmediği, sigara içmemesi konusunda baskı yaptığı, aile müdahalesine sessiz kaldığı, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda erkeğin ağır kusurlu olduğu gerekçesi ile 4721 sayılı Kanun’un 166 ncı maddesi gereğince davaların kabulüne, tarafların boşanmalarına, velâyetin anneye verilmesine, 2015 doğumlu ortak çocuk yararına aylık 500,00 TL tedbir ve 650,00 TL. iştirak nafakasına, kadın yararına 25.000,00 TL maddî ve 25.000,00 TL manevî tazminata, erkeğin kişisel eşyalarının iadesi talebinin kabulüne, kadının ziynet alacağı talebinin reddine hükmedilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı karşı davalı erkek vekili tarafından kusur belirlemesi ve fer'îleri yönünden: davalı karşı davacı kadın vekili tarafından ise erkeğin davasının kabulü, kusur belirlemesi ve fer'îleri yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin 23.12.2021 tarih ve 2021/1893 Esas, 2021/1905 Karar sayılı kararı ile İlk Derece Mahkemesince taraflara yüklenilen ve gerçekleşen kusurlu davranışların yanında kadının ayrıca erkeğe şiddet uyguladığının sabit olduğu, belirlenen ve gerçekleşen kusurlar göre boşanmaya sebebiyet veren olaylarda yine de erkeğin ağır kusurlu olduğu, kusurun gerekçesinin düzeltilmesinin gerektiği gerekçesi ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (2) inci alt bendi gereğince davacı karşı davalı erkek vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurmak suretiyle kusurun gerekçesinin düzeltilmesine, tarafların diğer itirazlarına konu istinaf başvurusunun 6100 sayılı Kanun’un 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davacı karşı davalı erkek vekili kusur belirlemesi, tazminatlar ve nafakalar yönünden; davalı karşı davacı kadın vekili ise erkeğin davasının kabulü, kusur belirlemesi, tazminatlar, nafakalar ve ziynet alacağı davası yönünden temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairenin 27.09.2022 tarih ve 2022/1537 Esas, 2022/7427 Karar sayılı kararı ile tarafların sosyal ekonomik durumları, kusurun niteliği, kusurun ağırlığı, kişilik haklarına yapılan saldırı birlikte değerlendirildiğinde kadın yararına takdir edilen maddî ve manevî tazminat miktarı ile nafakanın niteliği, ortak çocuğun ihtiyaçları ile günün ekonomik koşulları birlikte değerlendirildiğine ortak çocuk 2015 doğumlu Bartu Bozdağ'ın ihtiyaçlarına nazaran takdir edilen iştirak nafaka miktarının az olduğu gerekçesi ile hükmün bozulmasına, bozma kapsamı dışında kalan itirazlarına konu bölümlerin ise onanmasına karar verilmiştir.
B. Bölge Adliye Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; bozmaya uyularak tarafların tespit edilen sosyal ve ekonomik durumları, nafakanın niteliği, günün ekonomik koşulları, ortak çocuğun zorunlu ihtiyaçları ve hakkaniyet ilkesi dikkate alındığında ortak çocuk yararına daha uygun miktarda iştirak nafakasına hükmedilmesi gerektiği; boşanmaya sebep olan olaylarda kadının daha ziyade veya eşit kusurlu olmadığı, mevcut veya beklenen menfaatleri boşanma yüzünden zedelendiği, en azından eşinin maddî desteğini yitirdiği, boşanmaya sebep olan olayların aynı zamanda kadının kişilik haklarını zedelediği, kusur dereceleri, tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, paranın alım gücü ve beklenen menfaatlerin kapsamı birlikte değerlendirildiğinde kadın yararına daha uygun miktarda tazminat karar verilmesi gerektiği gerekçesi ile ortak çocuk yararına aylık 1.250,00 TL iştirak nafakasına, kadın yararına 50.000,00 TL maddî ve 45.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.
VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1.Davacı karşı davalı erkek vekili temyiz başvuru dilekçesinde özetle; erkeğin kusurlu olduğunun kabul etmediklerini, nafaka ve tazminat miktarlarının bozmaya uymak adına yüzde yüz artırılmasının hakkaniyete aykırı olduğunu ileri sürerek; kusur belirlemesi, kararın nafaka ve tazminat yönünden bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
2.Davalı karşı davacı kadın vekili temyiz başvuru dilekçesinde özetle; çocuk lehine hükmedilen nafaka miktarı ve müvekkil lehine hükmedilen tazminat miktarlarının düşük olduğunu ileri sürerek; kararın tazminat ve nafaka miktarı yönünden bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, bozmaya uyularak belirlenen nafaka ve tazminat miktarlarının uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi, 174 üncü maddesinin ikinci fıkrası, 330 uncu maddesi. 6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası, 370 inci maddesi ile 371 inci maddesi. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun (6098 sayılı Kanun) 50 nci ve 51 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Temyizen incelenen Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmanın kapsamı dışında kalarak kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesinin artık mümkün olmadığı gibi bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak oluşturan yönlerin de yeniden incelenmesinin hukuken mümkün olmadığı anlaşılmakla; davacı karşı davalı erkek vekilinin tüm; davalı karşı davacı kadın vekilinin ise aşağıdaki paragrafın kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2. Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumlarına, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur derecelerine, paranın alım gücüne, kişilik haklarına yapılan saldırı ile ihlal edilen mevcut ve beklenen menfaatlerin kapsamına nazaran, davalı karşı davacı kadın yararına hükmolunan maddî ve manevî tazminat bozma ilamında belirtilen ilkelere ve bozmanın amacına uygun olmayıp azdır. 4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesindeki hakkaniyet ilkesi ile 6098 sayılı Kanun'un 50 nci ve 51 inci madde hükümleri nazara alınarak, 4721 sayılı Kanun'un 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkraları uyarınca daha uygun miktarda maddî ve manevî tazminat takdiri gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1. Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının maddî ve manevî tazminat miktarları yönünden kadın yararına BOZULMASINA,
2. Davacı karşı davalı erkek vekilinin tüm, davalı karşı davacı kadın vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddi ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozma kapsamı dışında kalan temyize konu bölümlerinin 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Peşin alınan temyiz arar harcının istek hâlinde ....'e iadesine,
Aşağıda yazılı temyiz karar harcının temyiz eden ...'e yükletilmesine,
Dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
17.01.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.