"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 28. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/1424 E., 2022/1837 K.
KARAR : İstinaf başvurusunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurma
İLK DERECE MAHKEMESİ : ... Batı 4. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2019/610 E., 2021/467 K.
Taraflar arasındaki karşılıklı olarak açılan boşanma davalarından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince her iki davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına ve boşanmanın fer'îlerine karar verilmiştir.
Kararın ... kadın vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen esastan reddi ve kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmünün ilgili bölümleri kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı-davacı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
... kadın vekili dava, karşı davaya cevap ve karşı davaya ikinci cevap dilekçesinde; erkeğin sorumsuz olduğunu, eşi ve çocuğuyla ilgilenmediğini, ihtiyaçları karşılamadığını, sürekli borçlandığını ve borçları kadına ödettiğini, ekonomik şiddet uyguladığını, kadının evden ayrılmak zorunda kaldığını ve fiili ayrılıkta ortak çocuğu sadece bir kez arayıp tehdit ettiğini iddia ederek tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesine, çocuk yararına aylık 1.000,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, kadın yararına aylık 500,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile yasal faizi ile birlikte 30.000.00 TL maddî, 30.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı-davacı erkek vekili cevap ve karşı dava dilekçesi ile karşı davaya cevaba cevap dilekçesinde; erkek hakkındaki iddiaların doğru olmadığını, maddî sıkıntı yaşamalarının sebebinin kadın olduğunu, kadının maddî talepleri olduğunu, çalıştığını ancak eve katkı sunmadığını, erkeğin borçlarını kendisinin ödediğini, güven sarsıcı davranışları olduğunu, eve geç geldiğini, telefonuna şifre koyduğunu, tarafların paylaşımları olmadığını, sosyal ortamlara erkeği götürmediğini, apartman görevlisi olan erkeğin kıyafetlerini ayrı yıkayarak erkeği hor gördüğünü, erkeğin ailesinin eve gelmelerini istemediğini, çocuğu babaya göstermediğini ve babaya karşı doldurduğunu, cinsellikten kaçındığını ve evi terk ettiğini iddia ederek; kadının davasının reddini istemiş, karşı davanın kabulü ile tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin babaya verilmesine ve erkek yararına 10.000,00 TL maddî, 10.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; evlilik birliğinin ortak hayatı sürdürmeleri taraflardan beklenmeyecek derecede temelinden sarsıldığı, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda evi terk ederek birlikte yaşamaktan kaçınan kadın ile eş ve evi ile ilgilenmeyen, ihtiyaçları karşılamayan ve eşini annesinin cenazesine götürmeyen erkeğin eşit kusurlu oldukları, çalışıp düzenli gelir elde eden kadının boşanmakla yoksulluğa düşmeyeceği ve taraflar eşit kusurlu olduklarından tarafların maddî ve manevî tazminata hak kazanamayacağı gerekçesi ile; her iki davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, ortak çocuk ...'ın velâyetinin anneye verilmesine, çocuk ile baba arasında kişisel ilişki kurulmasına, çocuk yararına aylık 400,00 TL tedbir ve 500,00 TL iştirak nafakasına, kadının yoksulluk nafakası ile tarafların maddî ve manevî tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde ... kadın vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
... kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; boşanmaya sebebiyet veren olaylarda erkeğin tam kusurlu olduğunu, erkeğin borçlanıp borçlarını ödemediğini, erkeğin kusurlu davranışları karşısında kadının evden ayrılmak zorunda kaldığını belirterek; erkeğin davasının kabulü, kusur belirlemesi, reddedilen yoksulluk nafakası ve tazminatlar yönlerinden İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesi istemi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; erkeğe İlk Derece Mahkemesince yüklenen kusurlu davranışların gerçekleştiği, bu davranışlar yanında erkeğe ayrıca borçlarını ödemediği kusurunun yüklenmesi gerektiği, erkeğin kusurlu davranışları karşısında kadının evden ayrılmasının kendisine kusur olarak yüklenemeyeceği, kadının kusurlu bir davranışının ispatlanmadığı, böylelikle boşanmaya sebebiyet veren olaylarda evi ile ilgilenmeyen, ihtiyaçları karşılamayan, eşini annesinin cenazesine götürmeyen ve borçlarını ödemeyen erkeğin tam kusurlu olduğu; erkek eş tam kusurlu olduğundan erkeğin davasının reddedilmesinin gerektiği ancak kadının davasındaki boşanma hükmü istinaf edilmeksizin kesinleştiğinden erkeğin davası hakkında karar verilmesine yer olmadığı ve erkeğin davasındaki haklılık durumuna göre kadın yararına vekâlet ücretine hükmedilmesi gerektiği; boşanma sebebiyle mevcut veya beklenen menfaatleri zedelenen ve kişilik hakları saldırıya uğrayan kadın eşin maddî ve manevî tazminat talebinin reddedilmesinin doğru olmadığı ve çalışıp düzenli gelir elde eden kadının boşanmakla yoksulluğa düşmediği gerekçesi ile; istinaf başvurusunun erkeğin davası, kusur belirlemesi ve reddedilen tazminat talepleri yönlerinden kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının ilgili bentlerinin kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle kusur gerekçesinin yukarıda açıklandığı şekliyle düzeltilmesine, erkeğin davası hakkında karar verilmesine yer olmadığına, erkeğin davasında kadın yararına 9.200,00 TL vekâlet ücretine kesinleşme tarihinden itibaren işleyecek yasal faiz ile birlikte kadın yararına 30.000,00 TL maddî, 30.000,00 TL manevî tazminata ve kadının sair istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-davacı erkek vekili tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı-davacı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; kadının güven sarsıcı davranışları olduğunu, evi planlı şekilde terk ettiğini, ailesi ile görüşmeyen kadının cenazeye kendisinin katılmak istemediğini, erkeğin cenazeye katılmasına izin vermemesinin söz konusu olmadığını, erkeğin borçlarını ödediğini ve kararın bu nedenlerle usul ve kanuna aykırı bulunduğunu beyanla; kusur belirlemesi ve aleyhe hükmedilen tazminatlar yönlerinden kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık; erkeğe İlk Derece Mahkemesince kusur olarak yüklenen "eşi ve evi ile ilgilenmediği, ihtiyaçları karşılamadığı ve eşini annesinin cenazesine götürmediği" kusurlu davranışları erkek tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmamak suretiyle kesinleşmiş olmakla; erkeğe Bölge Adliye Mahkemesince kusur olarak yüklenen "borçlarını ödemediği" vakıasının gerçekleşip gerçekleşmediği ve yine erkek tarafından istinafa başvurulmadığından kadına Bölge Adliye Mahkemesinin çıkardığı kusurdan başka kusur eklenemeyecek olmakla, kadına "birlikte yaşamdan kaçınmak amacıyla evden ayrıldığı" kusurunun yüklenip yüklenemeyeceği, kusur belirlemesine bağlı olarak kadın yararına tazminatlara hükmedilmesinin usul ve kanuna uygun olup olmadığı, uygun ise miktarlarının hakkaniyete uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Kanun’un 4 üncü ve 6 ncı maddeleri, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası ve 174 üncü maddesi. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı-davacı erkek vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
02.11.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.