Logo

2. Hukuk Dairesi2023/1821 E. 2023/4645 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Karşılıklı boşanma davalarında, tarafların kusur durumlarının tespiti ve evlilik birliğinin ortak hayatı sürdürmeleri beklenmeyecek derecede temelinden sarsılıp sarsılmadığı hususunda yaşanan uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Kadının, eşinden habersiz yeni bir ev tutması, abonelik ve eşya alımı yapması gibi eylemlerinin, eşlerin birlikte yaşama yükümlülüğünü ihlal eden güven sarsıcı davranışlar olduğu ve evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına sebebiyet verdiği değerlendirilerek, erkeğin boşanma davasının reddine ilişkin bölge adliye mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 28. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/1666 E., 2022/2081 K.

KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddi

İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 25. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2021/423 E., 2021/144 K.

Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl ve karşı davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

... kadın vekili dava ile cevaba ve karşı davaya cevap dilekçesinde; erkeğin emekli olduktan sonra evden dışarı çıkmadığını, hayatını sosyal medya üzerinde yaşayan biri olduğunu, kendisini sosyal yaşamdan soyutladığını, müvekkilinin de çıkmasına müsaade etmemeye başladığını, ilgisiz ve sorumsuz olduğunu, müvekkilini hor gördüğünü, duygu ve düşüncelerine önem vermediğini, hakaret ve tehdit ettiğini, müvekkiline psikolojik ve manevî şiddet uygulayıp baskı yaptığını, birlik görevlerini yerine getirmediğini, evin ve aracın anahtarını aldığını, en son müvekkilinin cep telefonuna el koyduğunu, evden kovduğunu, erkeğin cevap ve karşı davadaki iddilarının gerçek olmadığını, kabul etmediklerini, evlilik birliğinin temelinden sarsıldığını beyanla davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına, müvekkililehine 50.000,00 TL maddî, 50.000,00 TL manevî tazminata, karşı dava ve taleplerin reddine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı-davacı erkek vekili cevap ile karşı dava ve cevaba cevap dilekçesinde; kadının iddialarının asılsız olduğunu, kabul etmediklerini, kadının temizlik, yemek gibi evlilik birliği görevlerini yerine getirmediğini, çalıştığı halde evin giderlerine katkı sağlamadığını, müvekkiline duygusal şiddet uyguladığını, ilgisiz ve sorumsuz davrandığını, telefonda bir numara ile çok sık ve sürekli görüştüğünü, müvekkilinden habersiz başka bir hat daha kullandığını, güven sarsıcı davranışlarda bulunduğunu, sadakat yükümlülüğünü ihlal ettiğini, evlilik birliği devam etmekte iken kendisine ayrı bir ev kurmaya başladığını ve ortak evi terk ettiğini, evlilik birliğinin temelinden sarsıldığını beyanla, kadının davasının reddine, karşı davalarının kabulü ile tarafların boşanmalarına, müvekkili lehine 100.000,00 TL maddî, 100.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; tarafların 17.04.2009 tarihinde evlendikleri bu evlilikten müşterek çocuklarının bulunmadığı, dinleninlen tanıkların, tarafların iddialarına ilişkin görgüye dayalı beyanlarının olmadığı, tarafların iddialarını ispat edemediği gerekçesi ile ispatlanamayan asıl ve karşı davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1.... kadın vekili, tanık beyanları ile iddialarının ispatlandığını, erkeğin, müvekkilinin elinden aracı alması ve kullandırmaması nedeni ile el atmanın önlenmesi davası açıldığını, aracın müvekkiline teslim edildiğini, Ankara 13. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2020/922 Esas sayılı davanın derdest olduğunu, bu dosya ile erkeğin, müvekkilinin elinden aracını aldığının ve kullandırmadığının sabit olduğunu, tarafların farklı evlerde yaşamaya başlamış olmasının ise dikkate alınmadığını, erkeğin tutum ve davranışları ile müvekkilinin evden ayrıldığını, yeni bir ev kiraladığını, iki tarafında boşanma iradesini bildirdiğini, kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu beyanla; kadının davasının reddi ve kusur belirlemesi yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.

2.Davalı-davacı erkek vekili, delillerinin tamamının toplanmadığını, kadının cep telefonunun bilirkişi marifetiyle çözümlenmesi taleplerinin değerlendirilmediğini, kadının ortak evi terk etmeden önce müvekkilinden habersiz yeni bir ev kurduğunu, 18.08.2021 tarihinde Aski aboneliği ve 19.08.2021 tarihinde Enerjisa aboneliği yaptırdığının, mobilya alımına dair 15.08.2020 tarihinde taksitli satım sözleşmesi yapıldığının, vekiline boşanma davası için vekâletname verdiğinin sabit olduğunu, tüm bu hususların güven sarsıcı davranış olduğunu, kadının sürücü kursunda tanıdığı ... adlı kişi ile yakın arkadaşlık kurduğunu, bunu müvekkilinden gizlediğini, sadakat yükümlülüğüne aykırı davrandığını, kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu beyanla; erkeğin davasının reddi ve kusur belirlemesi yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası gereğince boşanma kararı verilebilmesi için evlilik birliğinin, ortak hayatı sürdürmeleri eşlerden beklenmeyecek derecede temelinden sarsıldığının sabit olması, geçimsizlikte tarafların birbirlerine yönelik az da olsa kusurlarının ispatlanmasının gerektiği, dinlenen taraf tanıklarının genel olarak geçimsizliğe dair bilgilerinin olmadığı, bir kısım kadın tanık beyanlarının sebep ve saiki açıklanmayan soyut beyanlar olduğundan hükme esas alınmayacağı, tarafların birbirlerinin kusurlu olduklarını toplanan diğer deliller ile de ispat edemediklerinin anlaşıldığı, İlk Derece Mahkemesince asıl ve karşı davanın reddine dair verilen kararın usul ve kanuna uygun olduğu gerekçesi ile taraf vekillerinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1.... kadın vekili, tanık beyanları ile iddialarının ispatlandığını, davalı- davacı erkeğin müvekkilinin elinden aracı alması ve kullandırmaması nedeni ile el atmanın önlenmesi davası açıldığını, aracın müvekkiline teslim edildiğini, Ankara 13. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2020/922 Esas sayılı davanın derdest olduğunu, bu dosya ile erkeğin, müvekkilinin elinden aracını aldığının ve kullandırmadığının sabit olduğunu, tarafların farklı evlerde yaşamaya başlamış olmasının ise dikkate almadığını, erkeğin tutum ve davranışları ile müvekkilinin evden ayrıldığını, yeni bir ev kiraladığını, iki tarafında boşanma iradesini bildirdiğini, kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu beyanla; kadının davasının reddi ve kusur belirlemesi yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

2.Davalı-davacı erkek vekili, delillerinin tamamının toplanmadığını, cep telefonunun bilirkişi marifetiyle çözümlenmesi taleplerinin değerlendirilmediğini, kadının ortak evi terk etmeden önce müvekkilinden habersiz yeni bir ev kurduğunun, 18.08.2021 tarihinde Aski aboneliği ve 19.08.2021 tarihinde Enerjisa aboneliği yaptırdığının, mobilya alımına dair 15.08.2020 tarihinde taksitli satım sözleşmesi yapıldığının, vekiline boşanma davası için vekâletname verdiğinin sabit olduğunu, tüm bu hususların güven sarsıcı davranış olduğunu, kadının sürücü kursunda tanıdığı ... adlı kişi ile yakın arkadaşlık kurduğunu, bunu müvekkilinden gizlediğini, sadakat yükümlülüğüne aykırı davrandığını, kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu beyanla; erkeğin davasının reddi ve kusur belirlemesi yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, karşılıklı açılan boşanma davalarının ispatlanıp ispatlanmadığı ve davaların kabulü şartlarının oluşup oluşmadığı, taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, kusur belirlemesinin yerinde olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 6 ncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 185 inci maddesi; 6100 sayılı Kanun'un 190 ıncı ve 194 üncü maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 inci ve 371 inci maddesi.

3. Değerlendirme

1.Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre, ... kadın vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2.4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinnin birinci fıkrasında, “evlilik birliği, ortak hayatı sürdürmeleri kendilerinden beklenmeyecek derecede temelinden sarsılmış olursa, eşlerin her birinin boşanma davası açabileceği” hükme bağlanmıştır.

3.4721 sayılı Kanun'un 185 inci maddesinin üçüncü fıkrasında ise, "eşlerin birlikte yaşamak, birbirine ... kalmak ve yardımcı olmak zorunda olduğu" düzenlenmiştir.

4.Öncelikle belirtmek gerekir ki; Mahkemece, boşanmaya karar verilebilmesi için davalının az da olsa kusurunun belirlenmesi kaçınılmazdır.

Somut uyuşmazlıkta; toplanan delilerden, kadının, ortak evi terk etmeden önce eşinden habersiz bir şekilde, ortak konut haricinde yeni bir ev kiraladığı, bu ev için su ve elektrik aboneliği yaptırdığı, mobilya aldığı, ayrıca vekiline boşanma davası için vekâletname verdiği görülmektedir. Buna göre kadının, eşlerin birlikte yaşamak, birbirine ... kalmak ve yardımcı olmak yükümlülüğünü ilhal etmek suretiyle güven sarsıcı davranışta bulunduğu, evlilik birliğinin, ortak hayatı sürdürmeleri taraflardan beklenemeyecek derecede sarsıldığı ve erkeğin dava açmakta haklı olduğu anlaşılmaktadır. Mahkemece, erkek tarafından, kadının başka ev tutmaya yönelik gizli eylemleri nedeniyle güven sarsıcı davranışta bulunduğu kusuruna dayanılmış ve bu eylemleri ispatlanmış olduğu halde erkeğin davasının ispatlanmadığından bahisle reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1.... kadın vekilinin temyiz itirazlarının REDDİNE,

2.Davalı-davacı erkek vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının davalı-davacı erkeğin karşı boşanma davası yönünden KALDIRILMASINA, İlk Derece Mahkemesi kararının davalı-davacı erkeğin karşı boşanma davası yönünden BOZULMASINA,

3.Bozma sebebine göre, davalı-davacı erkeğin karşı boşanma davası yönünden yeniden hüküm kurulması gerekli hale geldiğinden erkeğin sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına,

Peşin alınan temyiz karar harcının temyiz eden davalı- davacı ...'a iadesine,

Aşağıda yazılı temyiz karar harcının temyiz eden davacı- davalı ...'e yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesine gönderilmesine,11.10.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.