"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2020/1285 E., 2022/2086 K.
KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 2. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2018/619 E., 2020/173 K.
Taraflar arasındaki asıl ve karşı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl davanın ve karşı davanın ayrı ayrı reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı-karşı davalı kadın vekili ve davalı-karşı davacı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurularının ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı-karşı davalı kadın vekili ve davalı-karşı davacı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı-karşı davalı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; 2015 yılında evlendiklerini, erkeğin, evlilik boyunca kadına şiddet, tehdit ve hakaret ettiğini, defalarca eşyalarını kapının önüne koyup evden kovduğunu, çalıştığı zamanlarda parasını elinden aldığını, tehdit ve baskıyla kredi çektirdiğini, erkeğin, hiçbir zaman düzenli çalışmasının olmadığını, aşırı kıskanç, geçimsiz ve şiddet eğilimi olduğunu, kadının, 3 aylık hamile olduğunu, erkeğin, en son uyguladığı fiziksel şiddet nedeniyle evden kaçmak zorunda kaldığını, bıçakla da saldırdığını, erkeğin evde pornografik görüntüler seyrettiğini, başka kadınlarla yazıştığını, gece sabaha kadar eve gelmediğini, sorumluluklarını yerine getirmediğini, sadakatsiz davrandığını, kadın hamile kaldığında "bu çocuk benden değil" diyerek ithamlarda bulunduğunu, kadının ailesine sığındığını iddia ederek davanın kabulü ile tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, 2.000,00 TL tedbir-yoksulluk nafakası, 50.000,00 TL maddî ve 50.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı-karşı davacı erkek vekili karşı dava ve cevap dilekçesinde özetle; dava dilekçesindeki iddiaların doğru olmadığını, kadının, erkeği başka erkeklerle aldattığını, başka erkeklerle mesajlaşmasını yakaladığını, göstermemek için sildiğini, olağan dışı telefon görüşmeleri ile cinsel anlamda güven sarsıcı davranışları olduğunu, kadının, çocuk yapmak istediği halde erkeğin, kadının çantasında doğum kontrol hapı taşıdığını gördüğünü, erkeğin ailesi eve geldiğinde onlara surat asıp onlarla konuşmadığını, onları istemediğini, tartışmalarda yalnızken ve aile içerisinde erkeğe hakaretler ettiğini, darp olayının zina nedeniyle olduğunu iddia ederek asıl davanın reddine, öncelikle zina nedenine dayalı olarak boşanmalarına, olmadığı takdirde evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuksal nedeniyle boşanmalarına, 100.000,00 TL maddî ve 100.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesine karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; tarafların davalar açıldıktan sonra barışarak bir süre beraber yaşadıkları anlaşıldığından, barışma öncesi nedenlere dayalı olarak boşanma kararı verilemeyeceğinden, davacı- karşı davalı kadının ve davalı-karşı davalı erkeğin davalarının ayrı ayrı reddine, kadın ve çocuk yararına takdir edilen nafakaların kararın kesinleşmesine kadar devamına karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı-karşı davalı kadın vekili ve davalı-karşı davacı erkek vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1.Davacı-karşı davalı kadın vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; taraflar bir araya geldikten kısa bir süre sonra erkeğin, yine kadını darp ettiği, ağıza alınmayacak hakaretler edip ailesini ve kendisini tehdit ettiği, taraflar barıştığı zaman kadının doğum yaptığı, çocuğa baktığı için çalışmadığı, evin ihtiyaçlarını karşılamadığı, bu nedenle tarafların tekrar ayrıldığı tüm bu nedenlerle davanın kabulü gerekirken reddinin doğru olmadığı belirtilerek asıl dava yönünden verilen ret kararının kaldırılması, asıl davanın kabulüne karar verilmesi gerektiği gerekçesi ile istinaf yoluna başvurmuştur.
2.Davalı-karşı davacı erkek vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; taraflar arasında barışma olmadığı, kadının aldattığının ortaya çıkması üzerine bu durumu etkisiz bırakmak için barışma iddiasının ortaya atıldığı, tanıkların yakın akraba olduğu, amacın kadının erkeğe tazminat ödemesini engellemek olduğu belirtilerek karşı davada verilen ret kararın kaldırılmasına, karşı davanın kabulüne karar verilmesi gerektiği gerekçesi ile istinaf yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; tarafların yargılama sırasında 04.01.2019 tarihinde dünyaya gelen çocukları iki aylık olduktan sonra tanıkların dinlendiği, 21.11.2019 tarihli celseden yaklaşık 3 ay öncesine kadar barışıp bir arada yaşadıkları, bu haliyle tarafların her ikisinin de davalarında karşı tarafa kusur olarak atfettikleri vakıa ve olayları af en azından hoş görü ile karşıladıkları, aksine ciddi ve inandırıcı delil ve olaylar bulunmadıkça asıl olan tanıkların gerçeği söylemiş olmaları olduğu, akrabalık veya diğer bir yakınlığın başlı başına tanık beyanını değerden düşürücü bir sebep sayılamayacağı, dosyada tanıkların olmamışı olmuş gibi ifade ettiklerini kabule yeterli delil ve olgu da olmadığı, özellikle davacı kadın tanığı Hasret İlkhan'ın yeminli beyanı ile barışma olgusuna tanıklık ettiği ve aksinin de ispatlanamadığı, bu haliyle her iki tarafın da davasının reddine karar verilmesi usul, yasa ve dosya kapsamına uygun olduğu gerekçesi ile taraf vekillerinin istinaf başvurularının ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesi yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı-karşı davalı kadın vekili ve davalı-karşı davacı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1.... kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde belirttiği hususları tekrar ederek hükmün asıl davanın reddi kararı yönünden bozulması talebiyle temyiz kanun yoluna başvurmuştur.
2.Davalı-davacı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde belirttiği hususları tekrar ederek hükmün karşı davanın reddi kararı yönünden bozulması talebiyle temyiz kanun yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık taraflarca karşılıklı olarak açılan evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki nedenine dayalı boşanma davalarında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak ve birliğin devamına imkân vermeyecek derecede geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik varsa kusurun kimden kaynaklandığı, davaların kabulü şartlarının oluşup oluşmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 190 ıncı, 194 üncü, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 6 ncı ve 161 inci maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu maddesi,
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup taraf vekillerince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlere yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,12.10.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.